Kalp atıyor zaten marifet ritmi değiştirebilende.
Jungkook'dan
Heyecanla Jimin Taehuyunga kendisini nasıl affettiğini anlatıp önündeki yemeğini yemiyordu."Onu parka çağırdım Jungkook.
Beni affetmesini istedim."Kızıp gidecekken.Kolundan tutup kendime çektim ve..ve..onu öptüm! "
Etraftakiler bize bakmaya başlamıştı.
"Biraz sakin ol dostum."
Çekinerek ensesini kaşıdı.
"Haklısın."
"Sonra ne oldu?"
"Biliyorsun ki ben Taehuyungun evinin karşında kalıyorum.Bizim evin ordaki parka çağırdım başta geleceğine umudum olmasada gelmişti.Ayaklanıp yanına gittim.Cidden dizlerime kadar titremiştim!"
flashback
"Ne var?bu soğukta çağırdın beni."dedi yere bakarak konuşuyordu.
"Taehuyung ben... Özür dilerim gerçekten... Düşmanlığımız bitsin istiyorum artık.İki yabancı olmamıza katlanamıyorum."
"Aptalsın Jimin.Neden bu
kadar içtin Tanrı aşkına?!""B-ben çok pişmanım Taehuyung... Gerçekten o aptal beni öptü.Sana yemin ederim ki..."
Gözlerimin bulanıklaşmasıyla Taehuyunga baktım.Ayakta duracak mecalim yoktu.
"Yalvarırım beni sensiz bırakma... "
Tam yere çökeceğimde kolumdan tuttu.Gözlerime sadece baktı.Ağlamamak için direniyor gibiydi.Fakat başaramamıştı.Arkasını dönüp gideceği sırada kolundan tutup kendime çektim.Soğuk dudaklarımı dudaklarıyla birleştirdim.
KARŞILIK VERİYORDU!
TANRIM!
TANRIM!
TANRIM!
TANRIM!ÖPÜŞÜYORUZ!.
SİKTİR!
SİKTİR!
SİKTİR!
SİKTİR!.İçimdeki sesler susmuyordu.Tanrı ilk defa yüzüme gülümsemişti.
flashback end
"Peki yüzüğü verdin mi?."
"Tabii ki..veremedim..."
"Neden?."
"Aklıma gelmedi."
Utançla ensesini kaşımaya başladı.
"Gerçekten aptalsın Jimin. "
Anlıma fiske yememle
acıyla andımı ovuşturdum."Ben senden büyüğüm velet."
"1yaş?"
"Senden önce Busanda
doğdum sus bakim."Göz devirip kahvemi yudumladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
°Still with you yoonkook°아직도 너와 함께
Lãng mạnKüçük eline aldığı silahı babasına doğrultdu. Büyük,ısrarla onun yanına sırıtarak ilerlemeye başladı. "G-gelme.." Büyük,ısrarla geliyordu küçük titreyen elleriyle silahı daha sıkı kavradı. Annesinin acılı inleme sesleri küçüğü dahada titretiyordu. ...