Küçük eline aldığı silahı
babasına doğrultdu.
Büyük,ısrarla onun yanına sırıtarak ilerlemeye başladı.
"G-gelme.."
Büyük,ısrarla geliyordu küçük titreyen elleriyle silahı daha
sıkı kavradı.
Annesinin acılı inleme sesleri
küçüğü dahada titretiyordu.
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jungkook'dan
Gözlerimi araladığımda gri renginde güzel bir odadaydım.
Gözlerimi ovaladım ve korkuyla yatakta doğruldum.
"Anne..."
Kapının aralanmasıyla uyumuş numarası yapmaya başladım.
Uzandığım yatağın üstüne ağırlık çökünce korkmuştum.
"Uyumadığını görebiliyorum."
İnce bir ses duymamla gözlerimi araladım ve tekrar doğruldum.
"Anne neden buradayız? bize zarar verecekler mi?"
"hayır oğlum kimse bize zarar veremiyecek artık burada kalacağız bay Min ile."
"A-anne..."
"efendim oğlum."
"B-babamı öldürdüm ya.."
"Jung-"
"Tanrı bana çok kızmıştır dimi?.."
ağlamam ile annem beni kucağına almış sıkı sıkı sarıyordu.
"Hayır Kookiem tanrı sana kızmıyor çünkü sen kendini korumak için ona zarar verdin."
Annem gözlerimdeki yaşı silmesiyle iç çektim.
"A-anne b-beni h-hapse atmazlar dimi?."
"Atmazlar oğlum ama sen yinede kimseye bu olayı anlatmayacağına söz verebilir misin bana?"
"S-söz."
"Acıkmışsındır sofrayı hazırlayana kadar kedileri beslemek ister misin?"
Gözlerimi ovalarken gülümsedim.
"K-kedi mii?"
"Hıhım kedi.Besler misin?"
başımı olumlu anlamda salladım.
Annem beni kucağına aldı ve aşşağı doğru inmeye başladık.
Mutfağa girdiğimizde yaşlı bir teyze vardı elinde bir poşet vardı.
Kadın beni görünce çok güzel gülümsemişti bende ona gülümsedim.
"Bu yakışıklı senin oğlun mu?" deyip saçlarımı karıştırdı.
"Evet şey bayan Shin kemikleri oğluma verebilir misiniz?oğlum kedileri beslemek istiyorda."
Bayan Shin gülümsedi.
"Tabii bende çöpleri dökerim kedilerden biraz üküyorumda."
Shin teyze bir eline çöpü diğer elinede kemik ve deri dolu poşeti aldı boşta kalan eliylede elimi tuttu.
"Gidelim öyleyse."
Anneme el sallayıp bayan Shin ile evden çıktık elime poşeti verdi kendisi ise çöpleri dökmeye gitti.
Yere oturdum poşeti açıp içinden tavuk derisini çıkardım.
"Pişiy pişiy gel pişiy"
beyaz yarı kahverengi yeşil gözlü güzel bir kedi geldi yanıma.
Poşetten çıkardığım deriyi önüne koydum o yerken başını okşuyordum.
Bana sürtünmeye başlamıştı 3aylıktı sanırım çok şirindi.
Başka bir kedi daha geldi o ise başı gri sırtında az bir grilik vardı oda yeşil gözlü şirin bir kediydi.
Başını okşamaya çalıştığımda elimi ıssırmaya çalışınca elimi çektim ve önüne kemik koydum.
Beyaz olanında önüne koydum tekrar onlar yerken başlarını okşamaya başladım.Yanıma gelen ilk kedi uzanmışdı bende boynunu okşamaya başlayınca hırıltılar çıkarmaya başlamıştı diğeri ise kıtır kıtır kemik yiyordu.
"Nasıl seviyorsun?"
Sesin olduğu yöne çevirdim bakışlarımı.
"Sevmek ister misin?"
Başını olumlu anlamda salladı kediye benzeyen çocuk.
Çantasını çıkardı ve yanıma çömeldi.
Eline bir et parçası uzattım.
"Bunu ona ver o yerken başını sev tamam mı?"
Kedi çocuk başını sallayıp dediğimi yaptı kedi eti yerken başını okşamaya başladı.
Kedi çocuk gülümsedi.
"S-sen kedilere fısıldayan çocuksun!"
Bunu demesini beklemiyordum ben kıkırdayınca oda kıkırdamaya başladı.
"Kedilere çok benziyorsuunn."
Kedi çocuk tekrar gülümsedi.
"Buraya yeni taşındın sanırım."
Başımı olumlu anlamda salladım kediyi beslerken.
"Nerde oturuyorsun?"
"arkand-"
"Jungkook.."
"Gidiyor muyuz Shin teyze?"
"Hoş geldin Yoongi hab-"
"Gerek yok Shin teyze, tanışıyor musunuz?."
"Ah,evet."
"İçeride konuşsak olur mu?"
Shin teyze adının Yoongi olduğunu öğrendiğim çocuğun çantasını omzuna taktı ve elimi tuttu.
"İçeri girelim."
Yoongi ayağa kalkınca elini tuttum ve eve doğru ilerlemeye başladık.
Sesizlik beni korkutuyordu içeri girdiğimizde annem ve bay Min bir şeyler konuşuyordu bizi görünce bir elimize birde Yoongiye baktılar.
"Yoongi arkadaşını sevmiş olmalısın."
"Neler oluyor baba?"
Bayan Shin elimi tuttu ve lavoboda ellerimi yıkadı sonraysa kucağına alıp yavaşça yatağa uzandırdı beni.
"Biraz uyu olur mu ufaklık?."
Başımı olumlu anlamda salladım.
"İyi uykular."
Kapı kapanma sesi duymamla korkuyla gözlerimi yumdum.
"Yoongi ya bizi sevmediyse?"
Vücudum titriyordu gözlerimi yumdum.
Bunu zaman belirleyecekti..
•○●º•○○º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º İçime pek sinmedi ama yorgunum telafi için bölüm gelecekkendi kedilerimi anlattım o huysuz Alvine kadar pişman değilim sjsjsjsj
