Küçük eline aldığı silahı
babasına doğrultdu.
Büyük,ısrarla onun yanına sırıtarak ilerlemeye başladı.
"G-gelme.."
Büyük,ısrarla geliyordu küçük titreyen elleriyle silahı daha
sıkı kavradı.
Annesinin acılı inleme sesleri
küçüğü dahada titretiyordu.
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jungkook'dan Boğazıma kırmızı atkımı dolamış olmama rağmen donuyordum. kızarmış olan burnum sayesinde noel babanın geyiğine benziyordum.
Hava çok soğuktu ama içimi Yoongiye ördüğüm eldivenleri bitirdiğim aklıma gelince içim ısınıyordu adeta çok mutluydum artık verecek bir hediyem vardı.Yine her zamanki gibi hocayla beraber derse girdim.
Zaman göz açıp kapayıncaya dek geçmişti.Son bir ders kalmıştı oda beden eğitimiydi.Spor odasına girip dolabımdan eşyalarımı aldım giyinme odasında giyindikten sonra Bahçeye doğru adımladım.Kantinde bir banka yerleştim ve aldığım muzlu sütü içmeye başladım.Yanıma doğru bir kız ilerliyordu yada yan masayaydı diyeceğim ama yanıma doğru ilerliyordu.Yanımda durmasıyla gülümsemeye başladı.
"Merhaba."
Başımı olumlu anlamda salladım.
"Şey yanında oturabilir miyim?"
Başımı tekrardan olumlu anlamda salladım.
"Sen hep böyle suskun musun?" demesiyle başımı olumsuz anlamda salladım.
"Benimle kimse konuşmaya çalışmıyor bende susuyorum."
Bu sefer kız başıyla onayladı ve elini uzattı. "Ben Mi Cha arkadaş olmaya ne dersin?"gülümseyerek elini sıktım." Memnun old-"sözümü kesen yakama yapışan ellerdi.
"SEN KİMSİN Mİ CHA DOKUNURSUN!"
"N-ne diyorsunuz?"
Az önce tanıştığım kız ağlamaya başlamıştı.
"B-beni tecavüz etti Jackson..."
Şaşkınlıkla kıza baktım bu kız ne saçmalıyordu böyle?
Aniden yere fırlatılmam ile kıçımın kırıldığına kanat getirdim ardı ardına yumruk atıyordu benimse yaptığım tek şey iki kolumu birleştirip yüzümü korumaya çalışmaktı.
Yumrukların ardından karnıma tekmeler savurmaya başlamıştı mecalim kalmamıştı yüzüme tükürüp yanımdan ayrılmıştı etraftakiler ise gülüyordu anlamıyordum komik olan neydi?kan kusmaya başlamıştım.Karnıma yediğim darbeler nefesimi kesiyordu.
Zar zor adımlarla lavaboya doğru yürüdüm.patlamış kaşım,kanayan dudağım ile berbat gözüküyordum.Tekrar kan kusmamla beraber yere çöktüm telefonum çalıyordu ama açacak gücüm dahi yoktu.Bu olanları ne Yoongi nede evdekiler bilmemeliydi.
Yüzümü iyice yıkayıp bütün kanı temizlediğimden emin olduktan sonra duvardan destek alarak ayaklandım. Çantam kilitli olan dolabımda olduğundan sınıfa gitme gereğinde bulunmuyordum.
Okuldan çıktığımda bir parka ilerledim ve bir banka uzandım nefes alamıyordum.Canım çok yanıyordu...
Yoongi'den Jungkooku defalarca arasamda açmamıştı neyse süpriz olsun dediğim ve okulun girişindeki bankta beklemeye başladım.
Bir süre sonra okul zilleri çalınca gülümseyerek ayağa kalktım.Fakat bir sorun vardı okul neredeyse bom boş kalmasına rağmen Jungkook hala ortalıkta yoktu neredeydi? gitmiş miydi? okula girmemle beraber bir öğretmeni görmemle konuştum.
"Şey siz Jeon Jungkook'un dersine giriyor musunuz acaba?"
"Ah evet Jungkook'un beden eğitimi öğretmeniyim sorun değilse bir şey soracağım." demesiyle başımı olumlu anlamda salladım.
"Jungkook yetenekli çocuk fakat 2haftadır dersime katılamıyor bugün arkadaşları kustuğu için gittiğini söyledi lütfen rahatsızsa bir süre rapor alıp dinlensin okulda daha çok yorulur."
Duyduklarım ile gözlerim büyümüştü "Ouh söylerim hocam.Teşekkür ederim bilgilendirdiğiniz için."deyip hızlıca okuldan ayrıldım.Ne demek gitmişti?dün iyi görünüyordu hastalanmış mıydı?telaşla tekrar tekrar aramaya başlamıştım.gideceği yerleri geziyordum neredeydi bu çocuk?
Bulamamıştım telefonu son bir kez açar umuduyla aradığımda açmıştı.
"NEREDESİN SEN TANRI AŞKINA?!"
"Y-Yoongi"
Boğuk çıkan sesi daha fazla ürpermeme sebep oluyordu.
"Bizim ordaki p-parktayım sanırım öleceğim..."
Gözlerimin dolmasıyla.
"GELIYORUM SAKIN BİR YERE KAYBOLMA!"
diye bağırarak telefonu kapattım olduğum yerden yakındım koşarak parka girdim nefes nefese kalırken Jungkooku ağacın altına kusarken görmeyi planlamıyordum...
Koşarak yanına çömeldim hala kusuyordu.Telaşım 2ye katlanmıştı nefes almaya çalışıyor gibiydi çebimden çıkardığım peçete ile ağzını silmeye başladım.
"Gi-gi-gidelim..."
Ayağa kalkmasıyla bende ayaklandım üstüme doğru yığılınca hemen onu tuttum.Korkum dahada büyürken hızla parktan ayrıldık.
Bir taksi ile en yakın hastaneye geldiğimizde bağırarak yardım istedim."YARDIM EDİN LÜTFEN..."
yanıma koşan doktorlarla gözlerimdeki yaşlarımın sonu gelmiyordu.En büyük korkumdu.
Dokunmaya kıyamadığım adamın Canının bu denlice yanması...
•○●º•○○º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º Kaos yaratacağım çünküüüüü Neden olmasıınn?
