Karar

88 65 5
                                    

"Seni tüm kötülüklerden koruyacağım."

Yoongi'denJungkook'un odasına girmiş elini tutuyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yoongi'den
Jungkook'un odasına girmiş elini tutuyordum.Hasta olduğunu söylemişlerdi ama her bir yanında morluklar ve kızarıklar ile doluydu.Birisi onu iyi dövmüşe benziyordu ona kim bu denlice canını yaktıysa misliyle bende onun canını yakacaktım.

Çok sinirliydim bana haber vermediği için.Jungkook gözlerini aralaması ile heyecanla ona odaklandım.gözlerini tam açamıyordu.Elimi hafif sıkması ile gülümsedim.

"Aptalsın beni çok korkuttun." dedim sakin bir ses tonuyla."S-sen y-yanımdasın ya i-yiyim."Saçlarını karıştırmam ile gülümsedi.

"Kim sana zarar verdi Jungkook?."

"Kimse."derken gözlerini kaçırmıştı.
"Bana yalan mı söylüyorsun?"başını olumlu anlamda sallamıştı.

"K-kavga ç-çıksın i-istemiyorum.
L-lütfen b-bu o-olaylar y-yaşanmamış g-gibi d-davranalım."dedikten sonra dudak büzüyordu.

"Ne saçmalıyorsun farkında mısın?"

"Eğer gidip onu döversen bana daha çok zorbalık yaparlar..."

"Döveceğimi kim söyledi?onu öldüreceğim." deyip gülümsüyordum.
Korkuyla bana baktı.Sinirlerim artıyordu."Bu konuyu evde konuşacağız."dememle gözlerini yumdu.Yanağına minik bir öpücük kondurdum."Üzgünüm kurabiyem ama canını yakan kişilere karşı susamam anlıyorsun beni değil mi? "

Başını olumlu anlamda sallamıştı.
Kapının açılması ile başımı gözlerimi o yöne doğru çevirdim.

"Jungkook kuzum.."

"Anne.."

Jungkookun annesi sımsıkı sarmıştı kurabiyemi babam gözlerini bana dikmesiyle ona baktım.

"Yoongi dışarı gelir misin?"
Sesi kızgın çıkıyordu.Dışarıya adımladım."Sen ne yaptığını sanıyorsun?!" kaşlarımı havaya kaldırarak babamı izliyordum.

"Gerizekalı neden bizi aramadın?!"

"Baba be-"

"Kes sesini.Aşşağıda şöför
bekliyor eve git."

Sesi sertti ve bastırarak
söylüyordu kelimeleri.

"Am-"

"Derhal arabaya."

Başımı eğerek asansöre bindim ve aşşağıya inip hastaneyi terk ettim.

Jungkook'dan
Yoongiye olayları anlatmamasını istemiştim fakat ben anlatmak zorunda kalmıştım.Yalan söyliyemiyordum.

Yoongi babası ile konuştuktan sonra yorgun olduğunu söyleyip eve gitmiş.İçimi gereksiz bir hüzün kaplamıştı.Bir süre sonra eve geldiğimizde annemin yardımıyla odama çıkmıştım gözlerimdeki yaşlar dinmiyordu.Birikmiştim,tükenmiştim,yıpranmıştım...

Eldiveni bu gece bitirip ağlayarak uyumak istiyordum.Yoongi ile uyumak istiyordum ama soru yağmuruna tutacağını bildiğim için gidemezdim.Dolaptan aldığım eldiveni tam örmeye başladım ki kapının çalınması ile hızlıca eldiveni
yastığımın arkasına sakladım.

"Jungkook oğlum yemek hazır."

"Geliyorum anne." deyip gülümsedim.
Eldiveni yerine koydum ve aşşağı doğru adımlamaya başladım.Yoongiyi yemekte göremeyince telaşlandım.

"Yoongi neden gelmiyor?"

"Ben söyledim." Yoonginin babasına bakışlarımı çıkarttım.

"Ama neden ki?."

"Ya sana zarar gelseydi? ya yetişemeseydiniz?neden beni aramadınız?"

"haklısınız efendim fakat onu böyle cezalandırmayın ikimizde o an akıl edemedik ikimiz adına üzgünüm lütfen ona kızmayın."

Adam birden yumuşamıştı "odasında kilitli.Bayan Shin sana anahtarı verir" hemen ağzıma iki üç parça atıp ayaklandım."Size affiyet olsunn."

Onun aç ve kilitli olmasına dayanamadım.Mutfağa girdiğimde
Bayan Shin bir tepsiye yemek dolduruyordu."Bunlar kime?" diye sordum."Yoongiye."demesiyle gülümsedim."Şey ben izin aldımda isterseniz ben götürürüm."gülümsedi
"Yardım edeyim hastaneden yeni taburcu oldunuz hepsini taşıyamazsınız.." "gerek yok teşekkür ederim." dediğimde üstelemedi ve anahtarı elime verdi.

Yukarı çıktığımda tepsiyi yere koydum ve anahtarı deliğe sokup kapıyı açtım.

Yoongi'den
Jungkook'un yanına gitmemi yasaklamıştı babam.Kapıyı bile kilitlemişti.Kafayı yiyecektim.
Gözlerimden yaşlar akıyordu.
Kapımın açılması ile bakışlarımı
kapıya diktim.İçeri Jungkook girmişti şaşkınlıkla onu izliyordum elindeki yemek tepsisini Komodin üstüne bırakıp yanıma oturdu.

"Ağlama..." gözlerimi siliyordu bense suskunca onu izliyordum."Yoongi hava  yağmurlu gözüküyor beraber uyuyalım mı?."Demesiyle sımsıkı ona sarılmıştım.bir süre sonra saçlarımı okşamaya başlamıştı sıcak bir gülümseme sunmuştu bana.

Eline aldığı kaşığını çorbaya sokup üflemeye başladı."Aç ağızını."
"Hey kurabiye ben 16yaşındayım."
Omuz silkti.

"Benim gözümde 6yaşındasın"

Gülümsüyordum elindeki çorba kaşığındaki çorbayı birden yiyince şaşırdı sonra kıkırdamaya başladı.Bense gülüşünü
izliyordum çok güzeldi..

"Baban çok hain" deyip
dudak büzdü birden.

"Seni benden alamaz
tamam mı Yoongi-ah~."

"Biliyo-"

"Evet anlattım yanlış
anlaşılmışsın pisi pisi." gülümsedim
"Ve sana bir haber vermem lazım."

"Nedir bakalım?."

"Şeyy.."

"ney?"

"Ben artık seninle aynı okulda okiyacağım pisi pisim."

Heyecandan Jungkookun yanağından öptüm."B-BU ÇOK GÜZEL BİR HABER!"Jungkookun yanakları kızarmaya başlamıştı.

Jungkook yatağa uzanınca yanına uzandım ve onu izlemeye başladım tekrar kızarınca arkasını döndü.

Onu kendime çekip
sımsıkı sardım.

" Seni çok seviyorum kurabiyem."

"Bende çok seviyorum pisicik.. "

•○●º•○○º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º
Düzeltmeden yayınladım yazım yanlışım varsa affola. Kuzular Allah bir daha böyle kötü deprem yaşatmasın dikkat edin kendinize..

°Still with you yoonkook°아직도 너와 함께Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin