Epilog

402 50 28
                                    

Hayatta ne yapacağımızı bilemediğimiz çok zaman olmuştur. Hayat ile yaşam arasında kaç seçim yapmanız gerekti? Yapan insanı izlediniz mi? Cevabınız hayır ise o halde gerçekten bir can çekişmesi izlememişsiniz demektir.

Xavier gördü. Kucağında yatan bedeni göğsüne bastırıp şokla bağırdı. Ana'nın artık canlı olmayan bedenini sarstı. "Ana,"dedi bininci kez. "Lütfen aç gözlerini."

Etraflarını saran kalabalık neler olduğunu ve savaşın neden bir anda bittiğini merak ediyordu. Ama daha az ilginç olanı ise sonradan gelme bu garip kızın neden öldüğüydü. Ölümünün neden savaşı bitirdiğini. Xavier Anastasia'nın kızıl , ama kanla boyandığı için artık kırmızı saçlarını yüzünden çekti. Kadının krema rengi güzel teni elinin altında soğuyacaktı.

"Lütfen Ana."dedi Xavier yeniden bedenini sararken. "Lütfen,lütfen,lütfen..."

Peter demir kapısını açıp dışarı çıkarken acil durum katının kapısı açıldı. Herkes sanki söz birliği etmişcesine terasa doluşurken Xavier'in gözü kimseyi görmüyordu.Adını mırıldanıp durmadan kızı sarsıyordu. Megan kızı ve Xavier'i çevreleyen kana basmadan yaklaştı. Xavier'i daha önce ağlarken gören var mıydı? Kızın hareketsiz ve kana bulanmış bedenine bakarken elini ağzına kapattı. Kendini feda mı etmişti? Hayranlık ve şokla yıkılırken kıza baktı. Bir daha kendinden bekleneni yapmadığını görmeyecekti. Bitmişti. Mutantlar ölmüştü.

"Kendine gel,Xavier."dedi Megan ona doğru yaklaşırken. Ayakkabılarının ılık kana girmemesi için fazla ilerleyemedi. "Kız öldü. Kalk artık." Sesinin sert çıkmasına özen gösterdi.

Xavier hala kızın kızıl kırmızı saçlarla çevrili başını göğsüne bastırıyordu. Burnu kızın saçları arasındaydı ve birşeyler mırıldanıyordu ama Megan'ı duyunca kafasını hızla yukarı kaldırdı. "Siktir git!"diye haykırırken herkes olduğu yerde sıçradı. Megan da bir kaç adım geri gitti.

Herkes terastaki ölüleri toplamak ve mutantları yakmak için biriktirirken insanlar şaşkın ve mutluydu. Eric Zoey'in şoka girmiş bedenini taşıyarak hıçkırıklarına hakim olması için onu teselli etmeye çalışıyordu. Ağız kalabalığı heryerdeydi. Bitmişti. Bir kez daha mutantların esiri olmayacaklardı.

Saatler sonra teras temizlendiğinde akşam oluyordu. Xavier hala kucağında Anastasia'nın ölü bedeniyle otururken sürekli kızın elini ve kolunu öpüyordu. Yüzünü okşuyor ve birşeyler mırıldanıyordu. İçindeki duygular alev alevdi. Ona kötü davranmıştı. Aslında ona iyi davrandığı zaman o kadar azdı ki kendi kendine küfrediyordu. Xavier Anastasia'nın ona aşık olduğunu biliyordu. Hemde çok iyi biliyordu. Kız bunu defalarca göstermemiş miydi? Tanrı aşkına,kendini baş mutantla aralarına atmıştı. Xavier buna karşılık ona inanmamıştı ve onu defalarca,defalarca üzmüştü. Avucunu alnına vururken "Aptal,"diye bağırdı. Herkes onun bedenden ayrılmasını bekliyordu. En sonunda Neil yanına doğru yürüdü.

"Xavier."dedi Neil çekinerek. "Onu gömmemiz gerek."

Xavier kafasını salladı. "Önce onu temizlemem gerek."

Neil ve arkasında Megan şaşırarak duraksadılar. "Tamam,tabii."dedi Neil. "Aşağı inelim."

Xavier kucağında Ana ile kalktığı zaman Neil yardımcı olmak için atıldı ama Xavier onun Ana'ya dokunmasını engelledi.

"Ben taşıyacağım."

Ana'nın eli yan tarafa doğru cansızca düştü. Neil o geçerken teras kapısını açık tuttu. Xavier kucağında Ana ile birlikte revire girdi. Kızı oraya sanki uyuyormuş gibi bıraktı.

"Çıkın."

Kapı kapanınca Xavier göz yaşlarını tutamayarak usul usul ağladı. Ana'yı soydu ve vücudunun nasıl yıprandığını görünce delirecek gibi oldu. Yer yer o kadar yüzülmüştü ki dikişe ihtiyaç var gibiydi. Çürüklerle doluydu. Boynundaki kesik tüm kanını boşaltmıştı. Kızın açık renk teni kanın yokluğunda hayalet gibi görünüyordu.Xavier revirdeki malzemeleri kullanarak kızı kandan ve pislikten kurtardı. Sonra masya dayanıp içi dışına çıkana kadar ağladı. Ana ondan çipi kırmasını istemişti. Bu kalbini açması gerektiği anlamına geliyordu. Sırtını Ana'ya dönüp masanın yanına baktı. Burada kurumuş bir sıvı vardı. Kusmuk gibiydi ama Xavier anlayamadı. Acaba Ana hafızası yerine gelince korkmuş muydu? Ne hissetmişti? Kendisiyle konuşmaya çalışmıştı ama Xavier onu her zaman ki gibi reddetmişti. Kafasını patlayana kadar bir yerlere vurmak istiyordu. Revirde düzgünce dizilmiş neşterlerden birini aldı. Sonra Ana'nın sol tarafına geçti. Neşteri tutan eli deli gibi titriyordu. Dönüp kurumuş kötü sıvının üzerine kustu.

Kızıl DirilişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin