Dağıstan'da yaşayan ve Nüfus yaklaşık 500 bin civarında olan Kumuk Türklerinin de kendilerine has mevlid törenleri ve kendi dillerinde birçok mevlid metinleri mevcuttur. Kumukça mevlid geleneği ve metinlerde diğerlerinde olduğu gibi 20.yüzyılın başında ortaya çıkmaya başladı. bazı bölüm çeviri metinleri olsa da bazı yerel dilde yazılmış metinlerdir. Bu metinler arasında en bilinenleri Ebusufyan Akayev'in ( 1872-1931) yazdığı ''Yangi (yeni) Mevlid''eseridir. ''Yangi Mevlid'' eseri aslında Türkiye Türkçesinden Kumuk Türkçesine tercümenin sonunda nazımlaştırılan bir eserdir ve büyük lde Süleyman Çelebi'nin Vesiletü'n Necat'ıyla benzerdir. Ebusufyan Akayev sadece dini eserler yazan biri olarak değil, aynı zamanda Türkistan Usul - i Cedid Hareketinin önemli simalarından biri olarak biliniyor. Akayev, İsmail Gaspıralı'nın öğrencisi olarak Cedidcilik hareketinde onunla birlikte yürümüş, Dağıstan'daki halkların aydınlanması yönünde ilmi, akademik ve çeviri görevinde bulundu.
Bugün Dağıstan'daki Kumuklar; Sovyet sonrası oluşan kalıntılar bakımları adına mevlid törenlerini oldukça önemli bir bayram ve tören olarak görüyorlardı. Büyük kalabalıklar eşliğinde camilerde bulunan mevlid törenleri, özellikle genç nesillerin dini geleneklerine göre yaşamalarını teşvik etmeyi oldukça önemsiyor. Kumuklar, mevlidi sadece Hz. Peygamberin doğum günü anısı için değil, bizde olduğu gibi yeni doğan çocuklar için okunan dua merasimlerinde veya vefat görmüş yakınlarının 40. ve 52. gün ölüm de okuyor.
Kuzey Kafkasya'nın komşu ve soydaş iki halkı olan çeçen ve İnguşlar yaklaşık 150 yıldır Arapça yazılan bir mevlid okuyanlar. Cemaleyl Mekkeli'nin müellifi olduğu bu mevlidin yazılış tarihi ve bugüne nasıl geldiğiyle ilgili kaynaklarda ayrıntılı bir bilgi yok. Mekkeli Cemaleyl'in İnguş kökenli olduğu ve seyahatlerinin önemli bir döneminde Mekke'de yaşadığı biliniyor. Metnin 1901- 1908 yılları arasında, İsmail Hacı Aktoliyev sahipleri hacca giden Kuzey Kafkasya'lı bir hacının egemen olduğu bölgenin geldiği biliniyor. Kaynaklarda İsmail Hacı Aktiloyev'in hacı sırasında Cemaleyl Mekkeli'yle tanıştığı ve metni de ondan aldığı ifade ediliyor. Hacdan sonra Aktoliyev, Cemaleyl'in mevlidini Dağıstan'ın Temur Hanşura bölgesindeki İslami eserler basan bir matbaada kaldırmıştır.
Çeçen ve mevlid törenleri Kadiri zikirlerine göre daha sakin bir formatta geçiyor. Oturarak okunan mevlidde kurulan sofranın sonunda insanlar halka oluyor. Sofrada ekmek ve tuz olması. Bununla birlikte sofrada farklı hizmet de bulunuyor. Salavatla başlanan mevlidin üç tane dörtlüsü ayakta okunuyor. Dörtlülerin ayakta okumanın sebebi Hz. Peygamberin meclisine teşrif edeceğine inanılmasıyla bağlantılıdır.
Dağıstan'ın etnik olarak en kalabalık halklarından olan Avarların dimi edebiyatında, kültüründe mevlid çok önemli bir yere sahip olduğu gibi bu konuda yapılan akademik ve edebi araştırmalarda diğerlerine kıyasla daha fazladır. Bunda, Avarların İslamiyet'i daha erken kabul etmesi en önemli sebeplerden biri olarak kabul ediliyor. Avar dini edebiyatında da İnholu Ali Hacı'nın yazmış olduğu mevlid ön plana çıkmaktadır. 1845 yılında Dağıstan'ın İnho köyünde doğan Ali Hacı sadece şair olarak değil, aynı zamanda harika sesiyle şarkılarının icracısı olarak da ünlüydü. Ali Hacı'nın şiirleri şairin yaşadığı dönemde halkın takdirini kazanmış, didaktik eserleri, dini vaazları, ağıtları, hiciv mısraları geniş çapta yayılmıştı. Ali Hacı'nın mevlidindeki şiirsel üslup, kullandığı metaforlar, soyut dini imgeler Avar edebiyatının zirvesi sayılıyor. Avarlar Ali Hacı'nın yazdığı mevlid dışında mevlid merasimlerinde Arapça bazı metinler de okuyorlar. Bunlardan en yaygını Mısırlı Sufi Şair Muhammed b. Said el- Busiri'nin Hz. Peygamber için yazdığı Kaside-i Bürde'dir. Kasidenin ''Esubhu Beda'' olarak bilinen kısmı hem ilahi hem de dua olarak okunuyor.