"Ne demek hoşçakal?!"
"Şu ana kadar eşlik ettiğin için teşekkür ederim Kira. Artık bitti, hayatında başarılar."
Daichi, Kira'yla aldıkları sweatshirti açık valize ekledi ve fermuarı çekti. Kira kaşlarını çatmış ona bakıyordu.
Daichi anlaştığı ev için yeterince para biriktirmişti, Chris'in peşini sürmek için yeterli bilgisi de vardı. Kira'ya artık ihtiyacının olmadığının farkındaydı, daha fazla bağlanması gerekmiyordu.
Valizini sürükleyerek kapıya doğru ilerledi, Kira kafası karışmış görünüyordu. O kadar ihanete uğramış duruyordu ki neredeyse üzülecekti, kendisine bu çocuğun Ocean için çalıştığını ve masum olmadığını hatırlattı.
Kira onu kolundan yakaladı, hiç sıkı tutmuyordu daha çok kalması için bir rica gibiydi.
"Söylediklerin hiç anlamlı değil. Ne yapmaya çalışıyorsun Daichi?"
"Artık seni ilgilendirmiyor."
"Elbette beni ilgilendiriyor?!"
Daichi kolunu ondan çekti, ani bir hareketle Kira'yı kolları arasında duvara sıkıştırdı. Kira'nın istese savurabileceği bir durumdu. O şuan yaşananları kavrayamıyordu.
"Bak bazen işler istediğimiz gibi gitmez, tamam mı? Kabul etmek gerekiyor birbirimize hiç iyi gelmedik. Ben ikimize de iyilik yapıp bu işi bitiyorum."
Kira'nın bakışları yumuşadı. Elini Dai'nin yanağına koydu. ciddiyetin farkında değildi. Sadece sinirli olduğunu düşünüyordu.
"Gitme isteğinin nedenini anlamıyorum? Her şey yolunda gidiyordu. Neyden bahsediyorsun?"
"Beni sevmiyorsun."
Kira buna güldü.
"Şaka mısın Dai? Regli falan mı oldun?"
"Bak bunlar yeteneğimle alakalı senin hislerinle değil, tamam mı?"
"Şuan bu ergen triplerine anlam veremiyorum."
"Kafa boş olunca, tabii."
Kira rahat tavrını yitirdi. Daichi ona hakaret etmezdi, uçaktan indiklerinden beri iyilerdi. Artık ciddi görünüyordu ki bu sıradışı. Daichi kendisine Kira'ya hiçbir şey açıklamak zorunda olmadığını anlatmaya çalışıyordu.
"Affedersin?"
"Yeteneği senin üzerinde kullandım. Bu kadar Kira, özel ya da sevgi dolu hiçbir şey yok. Biz buyuz"
"Şakanın sırası değil."
"Senin hayatından bahsetmiyoruz zaten."
Kira karşıdan aldığı soğuk tavırdan rahatsız olmaya başladı.
"Sen de yapardın! Hem- Kendimi kardeşini öldürmüş birine açıklamak zorunda değilim."
"Viola hakkında konuşmaya hakkın yok."
"Pek çok şeye hakkım var. Sevgilinim sonuçta, değil mi? Yoksa kırılıyor musun Kira?"
Kira Daichi'yi üzerinden itti.
"Bir şeyler mi içtin? Kendinde değilsin."
"Gayet kendimdeyim."
Daichi birkaç adım geriye attı. Kira'nın aldığı kolyeyi takmadığını görmek kırıcı olmuş olmalı.
"En azından benim ait olduğum bir yer var, çalıştığım, hakkımla kazandığım. Sen ne yapıyorsun Dai? Yeteneğin olmadan 5 dakika hayatta kalabilir miydin?"
"Kendini özel mi zannediyorsun? O gün Alex'in odasına dalsaydım o zaman o bunları yaşardı."
Kira tiksindiği insandan böyle bahsetmesine sinirlendi.
"Ha orospuluk yapıyorum içim rahat diyorsun?"
Daichi buna biraz şaşırdı.
"Söylediklerine dikkat et Kira."
"Bana az önce sen çok ediyormuşsun gibi gelmedi."
Açık camdan içeri rüzgar esti. Birkaç saniyelik huzurlu bir sessizlik oluştu.
"Sen de haklısın, büyüme stili önemli. Annen kendi de çocuk olduğu için vaktinde öğretememiş tabi."
Bu iyi bir yere gitmiyor, ikisi de biliyor.
"Babanın labaratuvarda sana uslu durmayı ya da sevmeyi öğretemediği gibi mi? Yoksa annenle yeterince vakit geçiremediğin için mi böyle oldun?"
Daichi annesini duymaya sinirlendi. Tamam o Viola'dan bahsetmiş olabilir ama, hadi ama. O Dai.
"Bahsettiğin işte ayak bağından fazlası değilsin. Oradaki kimse seni sevmiyordur, sana katlanıyorlardır. Herkese bir iyilik yap, intihar falan et. Belki birileri çocukluğunda yaşadıklarını düşünüp acıyarak bu sefer seni gerçekten sever."
Kira duraksadı.
"Bunu cidden kastetmedin. Sinirli olduğun için böyle konuşuyorsun."
"Oldukça kendimdeyim."
"Siktir git."
"Pardon?"
"Tamam, bana katlanmak zorunda değilsin. Anahtarı bırak ve çık."
"Ne kadar ergen ve aptal b-"
"Evet, tamam, yeter git."
Anahtarı masaya bıraktı.
Daichi, Kira onu resmen kapı dışarı ederken birkaç hıçkırık duydu ya da duymadı. Emin değil, nedensizce kalbi kırık. Oysaki bunlar anlamsız, Kira sadece geçici bir ortaktı. Öyleyse neden?
"Saçmalık." Diye mırılandı. Valizini sürükleyerek merdivenlerden indi. Pencereye bakt-
Hayır, kimseyi beklemiyor.
Taksiciyi onu alması için aradı, yeni evine doğru bir yolculuk.
°°°°