𝙚𝙥 ☀︎︎ 𝙩𝙬𝙤

536 81 83
                                    

Jake'den

-

whatsapp
Sunghoon-Jake

pardon ama Hoon

sevgilin hala yanındayken nasıl konuşabiliriz acaba?

gel işte Jaeyun

uğraştırma beni

Jaeun yanından gidince gelirim

hem yan yana durursak yine kavga ederiz

hiç çekemem şu an

tamam dur
14:06

gel hadi neyi bekliyorsun?
14:13

Sakura lafa tuttu

biliyorsun klasik

bilmez miyim

kovulmanla ilgili bir şey söylemedin değil mi?

malum o kız anında bütün şirkete olan biten ne varsa yayma potansiyeline sahip

biliyorum

o kadar aptal değilim heralde

ağzımı aradı ama bir şey demedim

ha eğer olur da seninle tekrar anlaşamazsak belki ağzımdan bir şeyler kaçırabilirim

yanlışlıkla yanii

tamam kes

gel hadi

-

Tamam kesmiş. Ukala işte.

Bulunduğum yerden, yani 100 metre ötedeki tam karşısından ona doğru yürümeye başladım. Ama gel gör ki tam yolu yarılamışken o mükemmel sevgilisi Jaeun önümü kesip kolumdan tuttu.

"Ne var yine Jaeun Mi?"

"Sen ne olduğunu gayet iyi biliyorsun Jake. Sevgilimin yanına gitmiyeceksin ve 10 dakika içinde burayı terk edeceksin duydun mu beni?"

Bunları söylerken kolumu sıkıyordu ve gittikçe daha da sıkı doluyordu koluma parmaklarını. Bir hamlede kolumu elinden kurtarıp dibine kadar girdim.

"Yeter Jaeun. İnsanlar bize bakıyor. Rezil olmak istemezsin değil mi?"

"Sen kimsin de beni rezil edecek mişsin pardon? Hatırlatırım ki 2 hafta önce kovulup rezil olan sendin."

Diyip güldü. Hatta direkt kendi iğrenç sırıtışını takındı.

"Hoon beni bekliyor Jaeun. Seninle uğraşamam."

Yanından geçip gidicekken yine kolumdan tuttu. Ne var ulan?

"Sevgilime yanaşmaya çalıştığını biliyorum Jake. O yüzden inan bana, tek bir anormal hareketinde yine seni kovdurturum. Ve hiç umrumda olmaz."

"Aynen görürsem söylerim Jaeuncum. Görürsem söylerim."

Ben ona samimiyetsiz bir şekilde sırıttığımda göz devirip uzaklaştı. Şükürler olsun.

Tam arkamı dönüp yürümeye devam edecektim ki bir de ne göreyim. Arkamı döndüğüm gibi Hoon ile burun buruna geldim. Bir süre aramızda garip bir bakışma geçti. Bir süre dediğim de yani 14 saniye falan.(Kesinlikle saymadım.) Sonunda ikimiz de birbirimizden uzaklaştığımızda konuşmaya başladı.

"Ne konuştunuz Jaeunla?"

"Hiçbir şey. Bunu boşverip direkt konuya girsek? Kaybedecek vaktim yok. Burdan sonra başka bir yere yetişmem lazım."

"O zaman ertele Jaeyun. Şimdi beni takip et. Burda ulu orta konuşmayalım."

Ve arkasına bile bakmadan odasına doğru yürümeye başladı. İ zimin irtili jieyin bıdı bıdı bıdı.

Neyse zaten eğer Hoon ile anlaşamazsam diye Park Jongseong ile görüşmek için randevu almıştım. Ama bunu bilmese de olur değil mi? Biraz meraklandırmaktan zarar gelmez. Çünkü biliyorum. Konuşma boyunca aralarda bana buradan sonra nereye gideceğimi ve kiminle görüşeceğimi soracak.

Bizim aramızdaki garip ilişki de sonsuza kadar böyle sürecek. Sanırım yani...

~

Sanırım yaniiiiiiiiii.

Sanmasak da direkt emin mi olsak?

Jay Sunghoon'un rakibi gibi bu arada o yüzden bu muhabbet dönüyor.

work || jakehoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin