Sunghoon-Jakeodama gel Jaeyun
aslında 16 dakika önce zaten söylemiştim ama pek umrunda olmamış
hemen odama gel
pardon ya
şu yeni gelen çocuklaydım
dalmışım
dalmış mısın?
hah
10 dakika sonra çekime gitmek için yola çıkacağız farkındaysan
ne dalması?
bunun hesabını sana soracağımı biliyorsun değil mi?
bla bla bla
her neyse
seni yetiştirebileceğimi biliyorsun
boş konuşma o yüzden
Jaeyun
hala odamda değilsin?
offf tamam ya
-
Şu saçma sapan ciddiliğini takınmasa olmaz zaten.
"Arabaya giderken bana getirilen senaryoyu kısaca özetle."
Emredersiniz Bay Hoon.
Göz devirip biz arabaya gidene kadar dediği gibi kısaca senaryoyu ona özetledim. Arabaya bindiğimizde ise kendi yorumu da eklemeyi unutmadı.
"Beğenmedim Jae. Sanki fazla avam. Sence?"
Hoon böyledir işte. Bir samimi, bir soğuk. Aptal dengesiz.
"Bilmem Bay Hoon. Siz oynayacaksınız sonuçta. Kendi seçiminiz."
Gözlerini devirdi.
"Yapma Jaeyun. Bu çok resmiydi."
"Resmi olup 'Bay Hoon' diye hitap etmemi isteyen sendin."
Karşımdaki kolduktan kalkıp yanıma oturdu.
"Biliyorum ama ben bu şekilde davranınca sende bana ayak uydur."
"Lütfen?"
Yine göz devirdi.
"Biliyor musun? Vazgeçtim. Aynen böyle devam."
"Yeter Sunghoon. Senin dengesiz davranışlarınla uğraşamayacağımı biliyorsun. Bir de üste çıkma yani."
"Dengesiz mi? Ben mi? Asıl dengesiz olan sensin. Bir arkadaşımmış gibi davranıyorsun, bir sevgilimle kavga edip beni görmezden geliyorsun. Asıl sen üste çıkma Jaeyun."
"Jaeun ile neden kavga ettiğimi gayet iyi biliyorsun Hoon. Ayrıca onun beni, sana kötülediğini biliyorum. Allah bilir ikimizin arasındaki tartışmalar hakkında ne yalanlar söylüyor da seni manipüle ediyor."
"Jaeun kötü bir insan değil. Sadece fazla kıskanç. Seni de kötülemiyor. Tam tersi her zaman senin gönlünü almam için uğraşıyor."
Pislik yılan... Öyle bir strateji uyguluyor ki ben bile şaşırıyorum.
"Öyle olsa bile ben sana bir adım yaklaştığım anda 'eğer sevgilime bir daha yaklaşırsan seni kovdurturum' diye tehtit ediyor."
"Yine yapıyorsun Jaeyun. Yine iftira atıyorsun. O senin hakkında tek bir kötü laf etmezken sen hep böyle yapıyorsun."
"Senin anlamadığın şey de bu Hoon. Asıl yalan söyleyen ben değilim. Ve ne kadar konuşursak konuşalım sen yine bana değil ona inanacaksın. Beni o kızdan daha fazla tanımana rağmen yine de ona inanacaksın."
"Jaeun 1 buçuk yıldır hayatımda Jake. Sadece daha yeni yeni sevgili oluyoruz. Her zaman flört ediyor gibiydik zaten biliyorsun."
"Evet ama bu bir şeyi değiştirmez."
Tam ağzını açıp bir şey diycekken arabanın kapısı açıldı. Tartışmaya o kadar odaklanmışız ki arabanın durduğunu bile hissetmedik.
Sunghoon çıkmadan önce bana 'sonra konuşucaz' bakışı atıp arabadan indi. Bende arkasından onu takip etmeye başladım.
Yürürken aklıma takılan tek şey Hoon'un Jaeun'u 1 buçuk yıldır tanıyıp flört ettiğini söylemesi.
Peki ama, ben?
Park Sunghoon böyledir işte. Flört eder, güzel hissettirir, ve gider. Bir hapşırık gibi, saniyelik olarak hissedersiniz sanki bütün olan biteni...
~
Peki Jake?
Oy sınırı koyuyorum arkadaşlar.
20 oy.(bu da sadaka gibi ama olsun AKSHMWHDKQUDQHEKQFW)
Bir de fic kötu gidiyor gibi hissediyorum. Silip tekrar düzenleyip öyle atsam mı diye düşünmedim değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
work || jakehoon
Fanfiction"Baksana nasıl konuşuyorsun benimle. Ne kadar güzel bakıyorsun bana. Beni incitmemek için kendini küçücük bir odaya hapsetmeyi bile düşünüyorsun. Bu gelişme değil de ne? Bu iyiye gitme değil de ne? İstemiyorum Hoon. Seni daha yeni bulmuş gibi hissed...