"Jaeyun-ah?!"
"Efendim?"
Tam altı haftadır Sunghoon'un yanında kalıyordum. Ne bir sete gidiyoruz ne de bir çekime. Sadece her gün doktora gidip geliyoruz. Baya bir gelişme görüyorum aslında. Bana daha sakin mesela. Çok narin davranıyor. Çok güzel konuşuyor. Ve o böyle yaptıkça ben ona tekrar kapılıyorum.
Zaten onu seviyordum. Ama açık olmak gerekirse beni kendinden çok uzaklaştırmıştı...
"Siyah hırkamı gö-"
Odamdan içeri girdiğinde beni görünce sustu. Çünkü aradığı hırka üstümdeydi.
"Özür dilerim benim hırkam olmadığı için almıştım ama istersen geri verebilirim."
Kafasını sallayıp güldü. Yanıma gelip yatağın üstüne oturdu.
"Bugün kendim gitmek istiyorum Jaeyun. Olur mu?"
"Yahhh olur tabii ki."
İkimiz de birbirimize gülümsedik. O böyle yumuşak oldukça nasıl davranırım bilmiyorum çünkü uzun zamandır onu böyle görmüyordum. Haliyle arada sırada aramızda garip sessizlikler oluşuyor.
Uzanıp elimi tuttu. Geri çektim.
"Yapma Hoon. Hala istemiyorum."
Son 1 haftadır bana tekrar yakınlaşmaya çalışıyor. Bu çabası çok hoşuma gitse de bazı şeyleri düşünerek haraket etmem gerektiğini düşünüyorum. Onu affetsem bile tekrar onunla olmam ne kadar sürer bilmiyorum...
"Daha ne kadar benden kaçacaksın Jaeyun."
Derin bir nefes alıp elini çekti.
"Henüz bir şey olmuş değil farkındaysan. Ben gerçekten kendini kontrol altına alacağın zamanı bekliyorum sadece."
Kafasını salladı ve odadan çıktı. Bende derin bir nefes aldım.
Bir kaç saat sonra kapı sesi gelince Sunghoon'un gittiğini anladım. Böyle işte. Bana haber vermeden çıkar gider. Sonra da geri gelir. Bazen beraber çıkmak ister. Bazense asla benimle konuşmak bile istemez.
Peki ben evde ne mi yapıyordum? Tabii ki Nikiyi çağırıyordum. Ve ondan ben yokken ajansta ne olmuş ne bitmiş hepsini öğreniyorum.
Yine telefonumu çıkartıp Nikiye yazdım. Yarım saat sonra da kapı çaldı. Açıp Nikiyi içeri aldım.
"Ooofff hyung bu hafta neler oldu varya ağzın açık kalacak cidden."
Kahkaha atıp içeri geçtim ve koltuğa oturdum.
"Eeee ben sormadan anlat hadi neymiş o ağzımı açık bırakacak olaylar."
Önce boğazını temizledi. Sonra da konuşmaya başladı.
"Kendimi es geçiyorum onu en son anlatıcam. Şimdi ilk bomba Taehyun hyungun kameralar karşısında Kai hyungu öpmesi. VE BUNU TEKRAR YAYINLAYACAKLARMIŞ. Çeken kişi çok beğenmiş ve kullanmayı düşünüyormuş. İkinci bomba da Chaewon ve Yunjin unnie. Resmen aşk yaşıyorlar ajansta amına koyayım. Kendimi canlı porno izliyormuş gibi hissediyorum bazen. Neyse. Üçüncü bomba da Kazuha unnie ile ilgili. Biliyorsun o bizim ajanstan değil hatta bizim düşmanlarımızın ajansından. Ama bil bakalım kim Kazuha unnieye gönlünü kaptırdı. SAKURA UNNIE. Yani bizim ajansın dedikodu bombasının asıl dedikodu şokunun kendinde olması cidden baya şaşırtıcıydı."
Dediği gibi ağızım açık bakıyorum şu an. Taehyun ve Kai? ALLAHIM. Peki Sakura... Ben bunun altında kalmam ulan.
"Peki sen? Acaba senden nasıl bir bomba çıkacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
work || jakehoon
Fanfic"Baksana nasıl konuşuyorsun benimle. Ne kadar güzel bakıyorsun bana. Beni incitmemek için kendini küçücük bir odaya hapsetmeyi bile düşünüyorsun. Bu gelişme değil de ne? Bu iyiye gitme değil de ne? İstemiyorum Hoon. Seni daha yeni bulmuş gibi hissed...