"J-jeon y-yapma" ah lanet olsun neden kekeledim. Hayır etkilenmemeliyim. Hala boynumu koklayıp öpüyordu. Gözlerimi kapadım. Beni kendine daha fazla bastırdı.
"Ahh" ah lanet olsun istemeden azımdan bi inilti kaçmıştı. Bu onu mutlu etmiş ki dudaklarının kıvrılmasından anladım.
Elleri rahat durmayıp bedenimi keşfe çıkmıştı. Bi yandan saçlarımı kokluyor bi yandan boynumu öpüyordu.
Nefesim düzensizleşmeye başladı. Nefesini kulağımın arkasında hiss edince tüylerim diken diken oldu.
Sonra söylediği şeyle nefesimi tuttum. "Seni istiyorum Mia!!" Sesi yine hırıltılı çıkmıştı. Hemen gözlerimi açıp onu itmeye başladım.
"Bırak beni jeon yine sapıttın". Sonunda onu itip uzaklaştım. "Bu kadar çabuk etkileneceğini bilmiyordum Mia". Arkama baktım sırıtıyordu.
Gözlerimi devirip sudan çıktım. Yine arkadan konuştu. "Arkadan daha seksisin bebeğim." Diyip göz kırptı ve dudağını dişleri arasına aldı.
"Kes sesini sapık". Sinirle havluyu alıp bedenime sardım ve ordan uzaklaştım. Pis sapık seni. Her defasında yavışıyor. Ama neden kalbim bu kadar hızlı atıyor?.
Tamam sakin ol Mia. Bi anlık oldu bitti sakin. Kendi kendime konuşarak merdivenleri çıkıyordum. Taki Chaeyoung karşıma çıkana kadar.
"Ne bu hal Mia noldu sana?". Şaşkınca bana bakıp konuştu. "Sana ne!". Bir az sesim yüksek çıkmıştı. "Neden böyle yapıyorsun Mia?!". " Pardon ama ne yapmamı bekliyorsun ha?. Bu sana az bile, o yüzden lütfen karşıma çıkıp durma!!".
Diyip ordan uzaklaştım. Sanırım biraz fazla sert konuştum. Ama hakk etdi. Beni kandırdı. Odama gelip havluyu üstümden attım ve banyoya girdim.
Duşuma aldı ve gelip gardropu açtım. Kendime kiyafet çıkartıp giymeye başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Rahat olması için bu kiyafetleri seçtim. Saçımıda kuruttuktan sonra odadan çıktım. Sonra hizmetli yanıma geldi. "Efendim, Jungkook bey sizi odasında bekliyor". "Tamam sen git teşekkür ederim". Tamam diyip gitti.
Aişşş bu adam benden ne istiyor. Şimdi yanından geliyorum zaten. Söylene söylene odasına gittim. Kapıyı çaldım ama ses gelmedi. Bende içeri girdim.
İçeri girdim ama içeride kimse yoktu. Sonra banyonun kapısı açıldı ve bi adet belinde havlusu olan Jungkook belirdi. Bi elindede havlusu kafasını yani saçlarını kuruluyordu.
Ama ne yalan söyliyim çook sexydi. Hele o karın kasları. Aman tanrım tam bi şah eser. Ne diyorum ben kendine gel Mia.
"Gözlerinle resmen beni yedin be güzelim". Dediyi şeyle sadece göz devirdim. "Eee neden çağırdın beni?". "Birazdan avukat gelicek evlilik meselesi için, yani karım olucaksın bebeğim". "Bebeğim diyip durma senin bebeğin diyilim". Bu dediğime sadece sırıttı.
.....
Avukat gelmişti. Şuan Jungkookun odasındaydık. "Sözleşmeye sonradan ekstra bir madde eklendi ki bunun sakıncası yok yani size de sadece şu anlaşmayı imzalamak kalıyor". Diyip avukat konuşmaya başladı.
"Önce bi oku derim Mia!". "Aynen nasıl bi piçlik yapacağın belli olmaz dimi!!". Evrakları elime alıp okumaya başladım. İlk 10 maddede sıkıntı yoktu. Diğerlerinede baktım sonra imzaladım.
En kötüsü 1.madde karşı tarafın onayı olmadan boşanma olamazmış. Ne şeytan ama. Bunu bile düşünmüş.
Sonra evrakları avukata verdi. Avukat konuşmaya başkadı. "Evet imzalandığına göre ben bunları işleme koyacağım. Akşam göndereceğim evrağı imzalasanız bu iş bitecek". Diyerek gitti.
Beyefendinin keyfi yerinde içkisini yudumluyordu. Ben de kalkıp gidiyordum ki seslendi. Ya sabır. "Bekle nereye gittiğini sanıyorsun!". "Bunada karışacak değilsin". "Yanımda kalmanı istiyorum sadece".
"Ama ben senin suratını bile görmek istemiyorum!". Arkamı dönüp gidiyordum ki yerinden kalkıp hızla önüme geçti. "Benim isteklerimi reddetmek gibi bi şansın yok karıcım". Karıcım sözünü bastırarak söylemişti.
"Sana karşı bi şey söylemiyorum diye bana bunu yapıyorsun. Ama bu günlerde biter.". "Bu oyuna Game Over diyecek kişi benim". "Babamı öldürdüğün gerçeğini unutmuyorum seninde hayatına son verecek kişi benim".
"Noktaya varmayan virgülü zorla nasıl kaldırmayı düşünüyorsun". "O virgülü oraya ben sıkıştırdım. Noktayı koymasınıda bilirim. Sen kendi hayatındaki soru işaretlerine bak kocacım." Onun bana yaptığının aynısını bende ona yaptım.
Sırıtıp başını aşağı eydi. Sonra tekrar bana bakıp konuşmaya başladı. "Benin hayatımda soru işareti yok. Ben hiç bir şeyi yanıtsız bırakmam , noktayı koyarım."
"İyi madem öyle olsun. Şimdi beni rahat bırak!". "Tamam öyle olsun.Sonra istediğimi yapar yaptırırım!!". Onu takmadan ordan ayrıldım.
Odama gidince Chaeyoung beni orda bekliyordu. "Senin ne işin var burda?". "Mia lütfen yapma böyle konuşalım. Lütfen.". Seninle konuşmak istemiyorum. Çıkarmısın!".
"Mia ben seni arkadaşım olarak çok seviyorum". "Ne zamandan beri arkadaşlar bir birine yalan söyleyip kandırıyor?". "Bunu yapmamı Jungkook istedi". "Neden?!. Jungkook senin neyin?"
"Kuzenim". "Ne?". "Niye şaşırdın?". "Hiç öylesine. Ama onunla kuzen olman sana her sırrını açıklayacak kadar güvenen birini kandırman anlamına gelmiyor lütfen çık!". Bir şey demeden çıktı.
Eveeeeeet bu bölümde bitti. Lütfen yorum yapıp vote verin. Bide takip etmeyi unutmayın. Bol bol yorum yapın. LÜTFEN sizi seviyorum💜💜
