Merminin Ucunda

5.Bölüm- Geçmişe Dönüt

Kantinde özlem giderirken gelen ihbar ile birlikte ikimiz de ayaklanmıştık. Kantinde oturduğumuz süre boyunca ona video konusunu hiç bir şekilde açtırmadım çünkü bunu konuşmanın yeri ve zamanı burası değildi ve bunu konu kısa da değildi o yüzden kantinde otururken konunun bahsini açmadım çünkü onunda bu konuyu konuşmak için doğru zamanı kolladığını biliyordum.

Kantinden çıkarken aklıma gelen şeyle duraksayıp ona doğru döndüm.

Yiğit, akşam bizimkilerle buluşacağız sende gelsene .

Sizinkiler kim ?

Neva ve Lavin . Yurttayken seninle ilk yollarımız ayrıldığında yurtta bir tek Lavin'le arkadaş olmuştum bilirsin mahalledeyken de pek arkadaş canlısı değildim .

devam etmemi istercesine hafifçe tebessüm edip kafasını salladı.

İşte senden çok bahsetmiştim Lavin'e sonra işte yurda gitmemin üzerinde bir kaç ay geçmişti Neva'yla arkadaş olduk daha doğrusu onlar zaten birbirlerini tanıyormuş da işte yakın arkadaş sonra olduk. yani kısacası bir ara senden çok bahsettiğim için tanışmak isteyeceklerdir işte tanıştırırım yani .

Anladım, tamam olur gelirim.

Ayaküstü bunları konuştuktan sonra hemen hızlı adımlarla ben önde yiğit arkada ekip minibüsüne ilerlemeye başladık.

Arkamdan gelen gülme sesiyle ona döndüm. Ve arkamda bir adet sırıtan yiğit vardı.

N'oldu?

Bir şey olmadı devam et hadi deyip yürümeye devam etti. Yalnız bunu derken ve yaparken hala sırıtması dışında hiç bir problem yoktu.

İşimiz acil olduğu ve biz kantinin önünde bir kaç dakika fazla oyalandığımız için uzatmadan hızlı adımlarla ilerlemeye devam ettim.

ekip burada olduğu için hemen minibüse atladık. Gelen ihbar uyuşturucu sevkiyatıymış.

Zelal'in kulaklarımızdan geçtiği bilgilere göre burada ki eski deterjan fabrikasının arka kısmındaki kulübe benzeri yerde yaklaşık 8-10 civarı adam bir kamyonetten kulübeye kasaları taşıyormuş Orman yolundan geçen birisi de adamların silahlı ve bodyguard tarzı kişiler olduklarını görünce şüphelenip ihbar etmiş ama ne sevkiyatı olduğu henüz bilinmiyor bence çünkü adam da uzaktan görüp uyuşturucu sevkiyatı demiş .yani başka bir şey de olması muhtemel.

Zelal'den aldığımız bilgilerden sonra ben köşeme çekilip yolun bitmesini beklemeye başladım. Diğerleride kendi aralarında muhabbet etmeye başlamıştı muhabbete pek odaklanmadığım için neyden bahsettiklerini tam anlamadım ama sanırım Yiğit'i tanımaya çalışıyorlardı.

Yaklaşık 10 dakika bu şekilde ilerledikten sonra Emirhan'ın arabayı durdurup konuşmasıyla dikkatimi ona verdim.

Baş komiserim buradan araç ile ilerlersek dümdüz savunmasız bir şekilde önlerini çıkmış oluruz yürüyerek ilerlemek daha mantıklı olur diye aracı burada durdurduk dedi.Kafamı sallayıp onu onayladığımı belirttim.

Buradan sessiz ve dikkatli bir şekilde açık hedef olmadan kamufle bir şekilde kulübeye ilerliyoruz.

Herkesin onaylamasıyla hızlıca ekip aracından inip ilerlemeye başladık.

yaklaşık iki dakika boyunca orman tarafından ilerlediğimizde kulübeyi karşımızda gördük.

Baş komiserim diyen Bartu'nun sesiyle ona döndüm. Gelen ihbara göre 8-10 demişlerdi fakat gözlemlerimize göre burası epey kalabalık ve görünene göre kapıda nöbet tutan 1 adam, kasaları taşıyan 2 kişi, tır şöförü ve ileride ayaktaki iki adam çalılıkların yanında bekleyen 3 adam , çatıdaki 2 adam ve arka tarafta 4 adam olmak üzere dışarıda 15 kişi var ve belliki kulübe de de adamlar var ama kaç kişi olduklarını bilinmiyor.