17.Bölüm-Geçmiş zamandan kesit 7

16 3 0
                                    

Geçmiş...
31 Aralık 2017...

Alkım Meriç Aslan...

Milay kalk artık be saat 2 oldu farkında mısın ablacım! bu saate kadar uyunur mu!? dedim. Ben çoktan uyanmış ve kahvaltıyı hazırlamıştım Milay'ı her ne kadar kahvaltıya çağırmış olsam dahi gelmeyince ben de tek başıma yapmak zorunda kalmıştım. Kahvaltının üzerinden 4 saat geçmesine rağmen hala kalkmamıştı en son kaldırmaya geldiğim de de kalkmamasıyla ben Milay'ı kendi haline bırakmıştım. Bugünden sonra artık yeni bir yıla başlamış olacaktık. Yılbaşına nasıl girersen öyle geçer yıl derler Allah'tan daha 12'ye çok vardı çünkü bu kız bütün sene uyursa ben kesinlikle bunu aldığım yere geri bırakabilirdim. El insaf bu saate kadar da uyunmaz yani!

Milay'ı yanıma aldığımdan beri 3 seneye yakın bir sene geçirmiştik abla kardeş. Beraber geçirdiğimiz zaman eksik geçirdiğimiz yılların yerini doldurmuyordu bazı şeyler eksik kalmıştı ama yapacak bir şey yoktu bu saatten sonra beraber ayrılmayacağımız çok güzel zamanlar geçirecektik.

Meriç bunu umut ediyordu, ikisi de birbirlerini bekleyen yeni ayrılıktan haberdar değildi.İlk ayrılıkları kısaydı ama belki bu sefer ki ebedi olacaktı kim bilebilirdi. Hayat her an sürprizlerle doluydu.

Bugün yılbaşını her sene olduğu gibi Deniz, ben ve Milay kadrosuyla kutlayacaktık ama bu sefer evde değilde dışarı da kutlamak istemiştik beraber gittiğimiz tepeye gidecektik. Ben de akşamdan önce pasta yapmak istiyordum bunun için malzemeleri hazırladıktan sonra pastaya koyuldum.

2 saat sonra

Napıyorsun ? diye soran Milay'la şaşkınlıkla arkamı döndüm nihayet uyanmıştı.

Oo Milay hanımcım rahatsız olmasaydınız lütfen yani akşam oldu zaten, gülerek söylediklerimle o da buruk bir tebessüm sunmuştu.

Yeni sene, yeni umutlar diyorsun ablacım kaç oldu saat, diye sorarak konuyu değiştirmesiyle bozuntuya vermedim.

4 oldu ablacım saat, diyerek cevap verdim.

Tamam abla sen pastayı at donsun dolapta ben de mutfağı toplayayım sen git üstünü falan değiş istersen.

Olur ablacım ama kahvaltı yapsaydın önce, dedim.

tebessüm ederek tamam hallederim ben demesiyle bende mutfaktan çıkarak üstümü değiştirmeye gittim. Ne kadar temiz çalışmaya çalışsam da maalesef kazağıma krema falan gelmişti yine ve üstüm kirlenmişti umarım lekesi çıkardı ben buna söylenirken telefonuma gelen aramayla telefonu almak için komidine gittiğim de gelen arama yüzümü gülümsetmişti. Gelen arama Deniz'dendi çok bekletmeden telefonu açarak konuştum.

Alo, kimsiniz, dedim gülerek.

Dediğimle onun da güldüğünü duymuştum ve biraz sonra cevap gecikmedi.

Ben sevdiğim kadını aramıştım ama esas siz kimsiniz, dedi gülerek.

Ben değil miyim sevdiğin dedim hüzünlü bir ses çıkarmaya özen göstererek. Dediğime kahkaha atmıştı ve çok beklemeden de cevap geldi.

Sensin kadın sevdiğimsin, demesiyle erimiştim ve yüzümde oluşan sırıtmaya engel olamadım. O da biraz sonra kahkaha atarak konuşmaya devam etti.

Sen başlatıyorsun ayak uyduruyorum ama hemen oyun bozanlık yapıyorsun Alkım, demesiyle bende gülmüştüm ve çok geçmeden cevabımı da vermiştim bir süre Deniz'le konuştuktan sonra kapatıp Milay'ın yanına geçmiştim.

Oo ne kadar hızlısın canım kardeşim valla hemencecik toplamışsın aferin kız , dememle kahkaha atmıştı.

Ablacım yani 45 dakika da ben şu an iki odaya dip köşe temizlik yapardım o benim hızım değil senin Deniz sendromun sanki demesiyle şaşırmıştım. O kadar olmuş muydu ya !? Olmuş olabilirdi fakat altta kalmak yoktu.

Tabii üstten üstten silip geçersen tabi iki odayı temizlersin Milay, dememle gözlerini devirip konuşmaya başlamıştı.

Ya he he abla ben ne dedim sen nereye geldin hiç anlamadık konuyu değiştirdiğini demesiyle elimin altında ki yastığı o'na fırlatınca kahkaha atmıştı bir süre daha evde zaman geçirdikten sonra saatin 9'a gelmesiyle Deniz gelip bizi alınca çokta uzun olmayan bir araba yolculuğunda sonra tepeye gelince hemen yere serdiğimiz örtüyle birlikte oturmuştuk.

Milay bir süre Deniz'e baktıktan sonra kahkaha atınca ben de Deniz'de şaşkınlıkla o'na dönmüştük.

Hayırdır Milay niye gülüyorsun abicim, diyerek Deniz'in göz kırpmasıyla Milay'da cevap vermişti.

Yani Deniz abi bir takım elbiseli ciddi haline bakıyorum bir de şimdi ki haline kim der koskoca iş adamı çimler de çekirdek çitliyor!? demesiyle gülüşüne ben ve Deniz de katılmıştık beraber baya gülüp eğlendiğimiz bir akşam olmuştu. Deniz'in gece yarısına 10 dakika kaldığını duyurmasıyla pastaya mumları dikmiştim ve konuşmaya başladım.

Hadi hep beraber dilek dileyip aynı anda üfleyelim, deyince Deniz'in reddetmesine kaşlarımı çatmıştım.

Siz dileyin ben dilemeyeceğim, dedi Deniz.

Niye?

Ne dileyeyim ki kadın istediğim her şeye sahibim zaten, demesiyle gözlerimi devirmiştim ama sinir de olmuştum neydi bu ego yani. Fakat biraz sonra konuşmasıyla bütün sinirlerim anında yok olmuştu.

Benim her şeyim sensin kadın sen de zaten yanımdasın daha ne dilemem gerekiyor, demişti göz kırparak sorduğu soruyla ben nefesimi tutarak bu adamı izlemeye başlamıştım her cümlesine erimem normal miydi? Bence evet, bu kadar güzel seven bir adamken...

Mavilerine bakarken konuşmaya başladım. '' O zaman bende dilemeyeceğim, benim sahip olmak isteyeceğim tek şey sizinle bir hayat o da zaten doğum günüm de dilemiştim bence kabul oldu'' diyerek tekrar geri yerime oturmuştum.

Valla ben diliyorum da istiyorum da maalesef bana vıcık vıcık romantiklik yapacak bir sevgilim olmadığı için ben de o'nu dileyeyim bari demesiyle Milay'ın biz kahkaha atmıştık ama gerçek şuydu ki bu dediği doğru değildi ve bunu dilemeyeceğini Deniz' de ben de bilmemize rağmen suskunluğumuzu korumuştuk. Milay mumları üfledikten sonra artık saat 00.00'ı gösteriyordu ve tarih 31 aralık 2017'i değil 1 ocak 2018'i gösteriyordu. Milay'ı izlerken kalbime giren sancıyla gözlerimi yumdum içime bir anda çöken hüzün anlamsızdı bence bu kadar mutlu bir anda içime çöken hüzün ve belirsizliğe bir anlam verememiştim ve umursamamıştımda gece ilerlerken kahkaha seslerimiz çokta kalabalık olmayan tepe de yankı yapıyordu.

Eğer şüphesiz geleceği görebilseydik Meriç ve Deniz ellerine gelen tüm dilek haklarını dileyip bildikleri bütün dualara sığınırlardı...

Belki de gelecekten bir haberdi Meriç'e kalbine giren sancı geleceğine delalet ediyordu. Kapısını çalacak hüznü haber veriyordu kim bilir?

854 kelime.

28.08.2023

Bölüm nasıldı????

Yavaş yavaş ilk kitabın finaline yaklaşıyoruz...

Takipte kalınnnnn 🖤


Merminin UcundaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin