Sevgili(m) Minho,
Merhaba Ay'ım. Bugün nasılsın bakalım? Tüm yıldızlardan daha parlaksın, güneşten bile! En büyük yıldızdan bile daha güzelsin benim için. Çünkü sen benim yıldızımsın.
Evet, bugün ki bahsedeceğim anı; biraz garip bir anı... Her neyse, seninle olan anım, çok güzel olacak!
Bir gün okul koridorunda konuşarak ilerliyorduk, sizin sınıfa girdik. Bizim ardımızdan birden bağırarak sarı saçlı bir çocuk girdi. Birisine bağırıyordu sanki. Onun ardındansa senin 'deccal mübarek' dediğin kırmızı saçlı bir çocuk.
Benim 'oha civciv' dediğim çocuk ağlayarak bağırıyor, senin 'deccal' çocuk ise onu ikna etmeye çalışıyordu(?)
Biz araya girdiğimizde sen hiç çekinmeden ne olduğunu sormuştun. Sınıf arkadaşlarındandılar galiba.
"Ne oldu lan?"
"Abi sorma ya. Tutturdu sen beni aldatıyorsun diye! Anlamadım gitti nereden çıkardı şimdi?"
"Ooo işin zor o zaman, geçmiş olsun Allah kurtarsın."
"Amin amin."
"YA HAYATIM Bİ BEKLER MİSİN NEREYE?"
Arkalarından gülerek bakmıştın. Ben ise hâlâ hiç bir şey anlamadan anlatmanı bekliyordum.
"Ah, sana açıklamayı unuttum. Senin civciv çocuğun ismi Felix, benim deccal dediğim ise Hyunjin. Boyu iki metre gibi, o yüzden diyorum yani."
"Sevgililer mi?"
"Evet! Böyle tartıştıklarına bakma şimdi. Normalde çok uyumlu bir çiftler."
"Kimle aldattığını düşünüyor ki Felix?"
"Alt sınıfta, belki biliyorsundur. Jeongin diye bir çocuk, fazla bilmiyorum. Hyunjin onunla arkadaş ve fazla zaman geçiriyorlar diye Felix böyle düşünüyor büyük ihtimal."
"Anladım, umarım ayrılmazlar. Uyumlu bir çifte benziyorlar. Acaba bende bu kadar iyi birisini bulabilir miyim ki?"
"Bulursun küçüğüm, elbet bulursun."
O gün bana ilk defa küçüğüm demiştin, şaşırdım ve belli etmemeye çalıştım fakat başarısız olmuştum ki bana gülümsemiştin. Çok güzel gülüyordun be...
Her neyse, bu 'garip' anı da bu kadardı. İyi geceler Ay'ım, güzel yıldızım. Yarın akşam görüşürüz! Bir gün görüşeceğiz.
