Sevgili(m) Minho,
Hyung, Minho, sevgilim... Ah, sana nasıl sesleneceğimi bilmiyorum. Tabii, uzun zaman oldu. Eskiden sana nasıl seslenirdim? Sanırım hemen bunlardan başlamamam gerek. Öyleyse geçmişe dönelim.
Lise birinci sınıftım. Okulda hep görünmezdim. Konuşmaz, ama duyar. Görülmez, ama görür. Duyulmaz, ama duyar. Böyle bir insandım ben. Sense lise ikinci sınıftın, birden nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde hayatıma girdin. Bana sarıldın, bana renk kattın. Çok güzel bir arkadaşlığımız vardı. Artık okulda görünmez değildim. Ama ben kendimi hiç bir zaman göremedim, bir şekile eksiktim ben. Benim yarım nerede hiç bir zaman bilemedim, bulamadım.
Tamam, hadi daha da netleşip anılarımıza bakalım!
İlk tanıştığımızda, bana çok güzel bir insan olduğumu, sosyal olmam gerektiğini söylemiştin. Bende eğer sosyal olursam güzel bir insan olamayacağımı sadece senin bana yeterli olduğunu söylemiştim. Sonra çok afallamıştım hatırlıyorsun değil mi? Çok gülmüştün bana, ben utanıyordum çünkü.
Sonra okulda bana laf atan iki üç kişiyle kavga etmiştin, sırf disipline gitme diye suçunu üstlenmiştim. Fazla yakın bile değildik, neden böyle bir şey yaptığımı bile bilmiyordum!
Görüşürüz Minho'm, bir gün görüşeceğiz.