Felix, Seungmin'le konuştuktan sonra alelacele yataktan kalkmış ve üstünü giyinmişti. Kısa şort ve pembe tişörtten kurtulmuş, gri bir eşofmanla klasik siyah kazağını geçirmişti.
Her ne kadar böyle bakımsız bir şekilde Seungmin'in karşısına çıkmak istemiyor olsa da başka çaresi yoktu. Evden çıkmadan önce anahtarını, telefonunu ve cüzdanını yanına aldığına emin oldu. Anneleri baş başa sinemaya gittiğinden evde kimse yoktu ve bu büyük bir şanstı.
Apartman kapısının önüne çıktığında son anda üstüne aldığı, ona bir beden büyük kot ceketinin cebine koydu ellerini. Hava son günlerde iyice soğumuştu.
Birkaç dakika sonra sokaklarına siyah bir araba girdi ve Felix'in tam önünde durdu. Felix hızlıca ön yolcu koltuğuna ilerledi, kapıyı açarak kendini içeri attı. Dışarıya kıyasla burası oldukça sıcaktı.
"Çok bekledin mi?" diye sordu Seungmin. "Soğuk dışarısı."
"Hayır." Emniyet kemerini taktı. "Seungmin çok teşekkür ederim cidden ya." Telefonundan Chan'ın gönderdiği konumu açarak Seungmin'e uzattı.
Seungmin ekrana bir bakış attıktan sonra direkt sürmeye başladı, bildiği bir mekan olmalıydı.
"Felix bu kadar teşekkür etmene gerek yok, kim olsa yardım ederdi zaten." Felix gülümsedi, kim olsa yardım etmezdi. Gecenin bu saatinde daha birkaç kere konuştuğu birinin abisini bardan almaya gidecek çok fazla kişi yoktu.
Seungmin telefonunu Felix'e uzattı. "İstersen şarkı açabilirsin." Felix telefonu aldı ve Seungmin'in çalma listelerine şöyle bir göz attı. Çoğu sanatçılarına göre düzenlenmişti.
"Enhypen seviyorsun sanırım." Seungmin gülümsedi.
"Evet, çıkışlarından beri takip ediyorum."
"Konserlerine gitmeyi çok istiyorum ama bir türlü denk getiremedim." dedi Felix somurtarak. Gerçekten de birkaç kere bilet almaya heveslenmişti ama ya yetişemediğinden, ya da tarihi uymadığından hiçbir zaman yapamamıştı.
"Bir dahakine konserlerine birlikte gidelim. Arkadaşım Hybe'da çalıştığından birkaç bilet veriyorlar ona." Felix, emniyet kemerinin izin verdiği kadarıyla Seungmin'e döndü hızlıca. Gözleri parlıyordu.
"Gerçekten mi?"
"Tabii ki, bizim vizelerden sonra tura çıkıyorlar zaten." Felix'in yüzü aydınlandı, hoşlandığı çocuk onu en sevdiği grubun konserine davet ediyordu sonuçta. Seungmin muhtemelen tamamen arkadaşça yapmıştı bu teklifi fakat Felix, şu an bunun üstünde durmak istememişti
Yol boyunca grubun en sevdikleri şarkıları, performansları üzerine konuştular. Seungmin biraz daha sakin bir dinleyiciydi, Felix ise resmen yerinde duramıyordu Enhypen'dan bahsederken. Felix'in bu bıcır bıcır halleri Seungmin'e tatlı gelmişti.
Gidecekleri bar zaten yakın sayılırdı, gece yolların açık olmasından dolayı da çok daha kısa sürede varmışlardı. Seungmin barın bulunduğu binanın önüne park etti, şanslarına yer vardı.
Birlikte arabadan indiler ve apartmana girdiler. Chan hyungun dediğine göre binanın altıncı katında bulunuyordu geldikleri bar, küçük bir mekandı. Asansör de hizmet dışı olduğundan merdivenlerle çıkmak zorunda kalmışlardı, Felix şimdiden Minho'yu nasıl bunca kat indirip arabaya bindireceklerini düşünüyordu.
Kapının önüne geldiklerinde içerden müzik sesi duyuluyordu, hafifçe ittirip girdiler. Oldukça loş bir mekandı, zaten çok fazla masa yoktu ancak hepsi doluydu. Birkaç arkadaş grubu, iki üç tane de çift çarptı Felix'in gözüne.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
hype boy | seunglix
FanfictionFelix, çıktığı randevuda gittiği kafedeki baristadan hoşlanır. [texting + düzyazı]