2. Bölüm

38 9 14
                                    

...

(Romeo-R)

R- Vay canına! Ne bakışmaydı o öyle!

S- Boş yapma Romeo.

R- Oww, tamam kardeşim sakin. Ama hayli ne bakıştınız öyle?

S- Çok şey anlattık birbirimize Romeo. Ama benim garibime giden bu değil.

Romeo benim söylediğimin üzerine kaşlarını çattı.

R- Peki ne öyleyse?

S- Onun bakışları da boştu. Ama farklı bir boşluktu bu. Sanki çok ağır şeyler yaşamış gibi.

R- Ahh, Soo-ho sen de çok ağır şeyler yaşadın. Kendine haksızlık yapmıyor musun?

S- Neyse.

Aramızda geçen kısa konuşmadan sonra masaya oturup ders çalışmay başladım. Romeo ise bana anlamayan gözler ile bakıyordu. Evet, Romeo her zaman böyleydi. Ders çalışmayı o kadar da sevmez. Ama sonunda o da sıkılıp yanıma gelip benimle test çözmeye başlamıştı.

Arya'nın ağzından

Garipti... Hemde çok garipti. Aynı boşluğu onun gözlerin de de görmüştüm ve nedensizce sebebini merak etmiştim. KAHRETSİN! Ben hiçbir şeyi umursamazdım. Hala da umursamıyordum ama sebebini merak ediyordum. Benzer acıyı görmüştüm gözlerinde işte bu yüzden merak ediyordum. Benim yaşadığım olaya çok benzer bir olay yaşadığına emindim. Yanımdaki Chae ise soru sormak istiyor ama biraz çekiniyor gibiydi.
A- İstediğini sorabilirsin Chae. Çekinmene gerek yok.
Bu söylediğimin üzerine Chae derin bir oh çekmiş ve tebessüm etmişti.
C- Açıkçası baya bir şaşırdım. Sen insanlarla asla bakışmazsın.
A- Bilemiyorum Chae. Ama bildiğim tek bir şey var o da onun da benim gibi yaşadığı bir kederi olması.
Chae bu söylediğimin üzerine hımm gibi bir ses çıkardı ve önüne döndü. Teneffüs bitiminde tekrardan sınıfa yöneldiğimizde herkes bana bakıyordu. Çok fazla umursamadan sınıfa geçtim. Sonrasında ise ders,teneffüs,ders,teneffüs diye geçmişti zaman.
...
Sonunda okul bitmişti. Chae ile bir şeyler içmeyi planlamıştık bundan dolayı okul çıkışı okula pek de uzak olmayan bilimdik bir kafeye gelmiştik. Ben Americano içiyordum, Chae ise latte içiyordu.
C- Nası o kadar acı bir kahveyi içebiliyorsun aklım almıyor.
A- Alışığım ben Chae. Senin gibi latte içmiyorum.
Bu söylediğim üzerine Chae dudaklarını büzmüştü. Şuan o kadar tatlı görünüyordu ki ne kadar tebessüm etmek istesemde mimiklerimi bile oynatamıyordum. Chae oldukça güzel ve tatlı bir kızdı. Bazen neden onun gibi biri benim gibi ruhsuz bir kız ile arkadaş olmak ister diye merak ediyordum. Canım sıkıldığından dolayı instagramda gezinmeye başlamıştım. Aşağı doğru kaydırırken bir anda paylaşılmış kendi ifşamı görmüştüm. Tuvaletten çıkarken gizlice çekilmiş olmalıydı. Yüzüm yarısı maske yüzünden kapalı olsada yüzümün çoğunluğu açıktaydı işte. Telefonu Chae'ye uzatarak fotoğrafı gösterdiğimde şok olmuştu ve ben ona bu fotoğrafı gösterdiğim gibi ben yapmadım demeye başladı. Onun yapmadığını biliyordum. Chae fazla masum bir kızdı. İfşamı çekip paylaşanın adını tanıyordum. Sanırım bizim sınıftan biriydi. Bunu yatın gidip çözmeliyim yoksa olay daha da büyüyecek. Can sıkıntısı ile telefonu çantama geri koydum. Tam kalkacaktım ki kapıdan bugün bakıştığım çocuk ve arkadaşı olduğunu düşündüğüm bir kişi daha girmişti. Çok fazla takmadım. Ama onun içindeki kederin sebebini merak ediyordum.
Noldu bana böyle ben hiç kimseyi merak etmezdim ki/
Bilmiyorum iç ses ama bir şekilde merak ediyordum işte. Chae ile kapıya doğru yöneldiğimde o çocuk ile gözlerimiz buluştu. Ama göz temasını bozmamız da uzun sürmedi. Bunun üzerine kapıyı açtım ve eve doğru yürümeye başladık. Chae ile evlerimizin çok fazla yakın olduğunu söyleyemem ama evlerimiz o kadar da uzak değildi. Bir süre birlikte yürüdükten sonra birbirimize hoşçakal dedik yollarımız ayırdık.
Evin önüne geldiğimde anahtarı çıkarıp kapıyı açtım ve içeri girdim. Evet, her zamanki gibi sessiz di ev. Sorun yok, alışmıştım. Hemen üst kata, odama çıkıp çantamı yere koydum ve okul kıyafetimden kurtulup rahat bir takım giydim. Okul kıyafetini çok da beğendiğim söylenemezdi. Bana göre rahat değildi ya.

Ruhsuz kız ve Kalpsiz erkekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin