Lara özgün

başlıyoruz

Hayatınızda kaç defa ölmeyi düşündünüz ben saymadım sayamadım
Küçüklüğünden beri ölmek isteyen biri kaç defa ölmek istediğini neden saysın ki
Sahi bı insan neden ölmek istesin ki yaşanacak onca güzel anı varken gidilecek onca güzel yer tanınacak onca harika insan varken ben istedim hemde defalarca ben Lara,Lara özgün 25 yaşındayım başarılı bir savcıyım yani insanlar öyle söylüyor.
Odamda oturmuş yaşadıklarımı bilmem kaçıncı kez düşünüyordum ne çok şey yaşamıştım.

Birden odamın kapısının dan diye açılmasıyla kendime geldim gelen kişiye bakıp sövmeye başladım
"Kapısız yerden mi çıktın kapı var kör müsün "diye devam edicekken "çok konuşuyorsun" dedi göz devirip saydırmaya devam ettim. Aynı zamanda kahvemi de içiyordum "yani anlamadım kapı çalmayı da mı bilmiyorsun hem sen niye geldin?" "Güzelimin yanına gelemez miyim" Güzelin sana küs tatlım" "o zaman kalbini alırız " diyip göz kırptı "aman kalsın neyse ne istiyorsun söyle" dedim "bartın,evin,ben,bade falan akşam yemeğini dışarıda yiyelim diyoruz sende gel diyecektim" biraz düşündüm dışarıda yemek iyi bir fikir olabilirdi hem hava almış olurdum hemde düşüncelerimden birazda olsa uzaklaşmış olurdum "hesap kimde ve nereye gidecez"dedim "hesabı bade ödeyecekmiş çok ısrar etti gideceğimiz yeride bade seçti boğazda bı restorant sanırım " "tamamdır ceketimi alsana şuradan "dedim. Gülerek "emredersiniz"dedi güldüm.
Diğerlerinin yanına gittik soğuk sesimle "çıkalım" dedim. Ben ve atlas benim arabama binerken bartın evin ve bade bartının arabasına bindiler.
Restorana geldiğimizde oturdum benden sonra diğerleri de oturdu. Siparişler verip beklemeye başladık bade konuşmaya başladı " hakkınızda o kadar şey duydum ki size daha görmeden hayran oldum şuan karşımdasınız ve daha da hayran kaldım insanların hayran kalmasına şaşmamalı o kadar güzel ve zekisiniz ki" diyip iç çekti atlasa yaklaşıp fısıltıyla "sanırım bana aşık " dedim atlas kahkaha attı bazı masalar bize baktı bartın "bu mal neye gülüyor" dedi "mal işte boşver "dedim biraz daha sohpet ettikten sonra siparişlerimiz geldi . Yemekleri yemeye başladık . Yemekleri yedikten sonra tatlıları da yedik sohpet güzeldi aslında ama başım ağrımaya başlamıştı bile o yüzden kalkmak için izin istedim"eee millet bana müsade güzel bı gündü bu güzel gün için hepinize teşekkürler ama benim artık gitmem lazım görüşmek üzere"dedim hepsi görüşürüz derken arkamı dönmüş gidiyordum restorandan çıktım ve arabama binip eve sürmeye başladım.

Eve geldiğimde duşa girip soğuk bı duş aldım rahatlamıştım uyumadan önce bazı dava dosyalarina baktım içinden biri çok dikkatimi çekmişti bi an kendi yaşamıma benzettim dosyaya dalıp gitmisken telefonum çaldı birden baktığımda atlas arıyordu" efendim" dedim "uyandırmadım inşallah güzelim"dedi "yok ne oldu bı sorun mu var "dedim "yok eve gittin mi diye merak ettim sadece " dedi " gittim gittim sen naptın söylediğim işi " "dediğini yapıyorum şuana kadar bı sorun çıkmadı umarım çıkmaz da" " çok dikkat etmeni istiyorum sana güveniyorum "dedim "merak etme o iş bende " " öyle olsun bakalım neyse hadi iyi geceler dikkat et kendine görüşürüz" diyip kapattım telefonu saate baktığımda 1.57 olduğunu gördüm o kadar süredir dosyalarla ilgileniyor muymusum ya uykum ağır basınca uyumaya karar verdim yatağıma geçip uzandım düşüncelerimden kurtulup uyumam gerekiyordu ama yapamıyordum birden aklıma bugün atlasa söylediğim şey geldi umarım yanılmışımdır ilk defa yanılmayı çok istemiştim bunu bize zaman gösterecek gözlerimi yumup kendimi uykuya teslim ettim .

Sabah uyandığımda saat 6.03tü uykum gelmediği için kalkıp spor yapmaya karar verdim kıyafetlerimi giyip koşmak için dışarıya çıktım telefonumdan Aydın Kurtoğlunun yak şarkısını açtım ve koşmaya başladım.
Sahilin oraya geldiğimde biraz durup denize baktım derin bir nefes aldım düşünceler asla beynimden gitmiyordu kafamdaki sesler asla susmuyordu çocukluğumu mahveden adama bı intikam sözüm vardı bu intikamı en güzel şekilde alıcaktım almam gerekiyordu annem için kendim için değilse bile annem için.
Bı anda bı el koluma deydiğinde irkilerek arkamı döndüm bı adamdı siyah gözlerini dikmiş yeşil harelerime bakıyordu kafamı salladım" hayırdır bı sorun mu var beyefendi" dedim "yoldan çıkarsanız sevinirim koşu alanı ya hani burası" dedi baktığımda cidden de yolun ortasında kazık gibi duruyordum dalmışım dedim kendi kendime "onu anladık" dedi adama baktığımda uzun boylu yapılı biriydi gerçekten hoş biriydi "iyi günler yol ortasında durmamaya dikkat edin " dedi adamın arkasından öküzün trene baktığı gibi bakakaldım kafami iki yana sallayıp kendime geldim ve koşuma devam ettim.

Eve geldiğimde soğuk bı duş aldım ve üstümü giyinip adliyeye gittim.
Odama geldiğimde bugün ki davalara baktım bir tecavüz davası bir hırsızlık ve bı cinayet bunların hepsine bir günde girmek psikolojimi baya bozacak gibi duruyordu.

Davaların hepsi bitmişti tecavüzcüyü hapse artırmıştım hırsızlık olayı ertelenmişti cinayet için araştırma yapmam gerekiyordu ve şuan oraya gidiyordum.19 yaşındaki bir genç kız niye intahar etsin ki ailesine ve çevresine sorduğumda gayet mutlu hayat enerjisi olan bir kız olduğunu öğrendim niye intahar etsin ki bu kız aslında bir şüpheli var aklımda ama hayırlısı bakalım.

Orada işim bitince adliyeye geri döndüm topladığım bilgilere bakınca iki suçlu belirledim kendime selinin sevgilisi Murat ve kuzeni Ali biraz daha bakınca aslında daha da değişik olduğunu gördüm olay çok farklıydı.

Adliyede işim bitince eve gitmeye karar verdim. Saat 9 sularındaydı balkonda oturmuş kahvemi yudumlarken zil çaldı "bi huzur vermiyorsunuz kafam dinlensin diyorum ama yokk ben dinlenebilir miyim ya bı rahat bırakın da uzanayim dinleyeyim demii" diye söylene söylene kapıyı açmaya gittim kapıyı açtığımda karşımda bartın atlas ve evin vardı. "Ne o baskın yapmaya mı geldiniz?" Atlas "sen yine çok mızmızlanmaya başlamışsın" dedi dil çıkardım ve kapıyı açık bırakarak balkona geçtim. Evin arkamdan " o kadar iyisin ki gözlerim yaşardı"dedi" boş yapma çay yap kahvede yapabilirsin hangisini içiyorsanız "dedim "misafirlerine böyle mi davranıyorsun sen ayıp ayıp hiç misafirperverlikte kalmamış "diye hayıflanmaya başladı evin. Ona dönüp ağzım beş karış açık baktım ve"siz mi misafirsiniz? Haftanın 5 günü buradasınız be asıl ben misafirim " dedim. "Aynen aşkım aynen neyse kahve yapıyorum o zaman ben" "bana da yapsanaaaa" diyerek masum masum evine bakmaya başladım "kıyamadım kız tamam sana da yapayım bekleyin ben gelmeden konuya başlamayın beş dakikaya geliyorum "diyip gitti.

Evin geldiğinde hepimize kahveleri verdi teşekkür edip aldık kahveleri "evettt gelelim asıl konuya bugün atlasa da dedim atlas size ayrıntıları anlatmış olmalı " dediğimde kafa salladılar"güzel sizden tek bişey istiyecem kendinize dikkat edin ve bişey bilmiyormuş gibi davranın tamam mı " dedim bartın "merak etme o iş bizde sen kendine dikkat et asıl" "tamam merak etmeyin" dedim ve bu konuyu kapattık.

Sohpet muhabbet derken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştık bile bartın" eee artık bize müsade saat olmuş 1.30 hem sende uyursun" " aslında burada kalsanız iyi olurdu bu saatte gitmeyin " " bişey olmaz kuşum merak etme " " iyi peki siz öyle diyorsanız ama dikkat edin tamam mı" dedim gülüp bana sarıldı evin "merak etme bitanem bişey olmaz" dedi bende gülüp ona sarıldım atlas ve barlasta sarılınca tamamlanmış gibi hissettim. Buydu işte benim ailem beni mutlu eden tek insanlar bunlardı .

Vedalaşma Faslı bittikten sonra soğuk bı duş alıp kendimi yatağa attım bugün o kadar çok yorulmuştum ki gözlerimi kapatır kapatmaz uykuya dalacağıma emindim. Öyle de oldu gözlerimi kapatıp kendimi karanlığa bıraktım.

___________________

Aslında bakarsanız birden aklıma birkaç cümle geldi ve çok hoşuma gitti sonra kendi kendime bunu bir kitap yazarsam başlangıç cümlesi yaparım dedim sonra aklımda bı hikaye oluştu ve yazmak istedim aslında yayınlama gibi bı planım yoktu ama sizlerinde hoşuna gider diye yayınlamak istedim umarım beğenirsiniz kendinize iyi bakınn.