4.Bölüm

19 1 0
                                    

O akşam yine hayatımın en güzel anlarını saatlerini yaşıyordum ... Alara'yla doğum günümü kutlamıştık 19 yaşına geldim ! 19 yıllık hayatımda çok şey yaşadım ...

( Alara'nın anlatımıyla )
Akşam Ege'ye sürpriz yapmıştım . Ona olanları anlatıp doğruları söyledim. Bu beni rahatlattı . Fakat bu beni çok yormuştu . Pasta yapmak , süsleme, Ege'yi çağırmak... O yüzden hemen dolabımdan pijamalarımı alıp giydim ve yatağıma koştum .

Yatağıma yattığım anda camdan bir ses geldi . Sakince baktım amma ortalıkta kimsecikler yoktu .. Tekrardan yatağıma döndüm ve bu sefer ses mes aldırmadan uyudum .

( Sabah )
Gece duyduğum sesten sonra cam kapalı yattığım için 10 litre terlemiş uyandım . Üstümden fırlattığım battaniye ile soluma döndüğümde kendimi şaşkın buldum . Çünkü kocaman bir paket vardı . Ve üstünde not . Heyecanla paketi açmaya koyuldum . Paketin üstünde şunlar yazıyordu : Minik kelebeğim , yarın akşam saat 9'da yemek yemeye gidelim mi ? Seni seven Ege'n . Evet bunlar yazıyordu ! Paketin içinde ise siyah bir elbise vardı . Sanırım yemeğe gittiğimizde bunu giymemi istiyordu . Bende elbiseyi tabii ki giyerim ! Kutusundan çıkardım ve hemen ütüleme yerine attım . Daha sonra Ege'yi arayıp bir teşekkür konuşması . Sonrasında ise kendime kahvaltı hazırlayarak güne devam ettim . Kahvaltı ederken bir film izledim . Kahvaltım bitince evi topladım , duş aldım ve yemeğe gitmek için hazırlanmaya başladım . Yüzüme minik allık gözlerime far dudağıma ise lipstick sürüp elbisemi giyip , saçlarımı yapıp hazırlandım . Tek yapmam gereken şey Ege'yi aramaktı.

Ama Ege ben aramadan kapının önündeydi . Üstüne giydiği takım elbisesi ona çok yakışmıştı . Ege'nin motoru ile yola çıktık ..

(15 dakika sonra )
Yemek yiyeceğimiz ile yere gelmiştik . Burası çok değişik bir yerdi . Yemekleri nasıldır diye merak ederken garson bana menüyü uzatmıştı bile .. Menüden istediğim yemeği seçip gelmesini beklerken Ege konuşmaya başladı:
-Buraya ben hep küçükken annem ile geliyordum kelebeğim . Sende seversin diye bu araya getirdim .
Minik bir tebessüm ile yanıtladım :
-Ege tabii ki sevdim . Düşünmen bile yeter ...
Biz konuşurken yemeklerimiz gelmişti bile . Ege'nin sevdiği bir yerde mutlu olması beni de mutlu ediyordu ..

(30 dakika sonra)
Daha yemeğimin yarısındayken ağrımaya başlayan karnım ve gelen uykum ile kendimi sandalyede uykuya bıraktım . Ve uyanmamıştım .

( Gece Ege'nin anlatımıyla)
Alara baygındı . Kendinde değildi . Uyanmıştı fakat sürekli kusuyordu . Zehirlenme olasılığı çok yüksek olduğu için hastaneye götürdüm .

Hastaneydik ve doktorlar Alara'nın zehirlenmediğini belirttiler . Sadece kanına bilinmeyen birşey karıştığı için uyuyabileceğini söylediler . Ve onu yormamamı dile getirerek Hastaneden ayrıldık . Alara'yı banka otuturup suyla elini yüzünü yıkadım . Onu bu halde gördükçe kahroluyordum . Konuşmuyordum . Çünkü kendisinde değildi . Ateşi vardı , gözleri açılıp kapanıyordu . Tekrar bir taksi çağırarak Alara ile eve geldik . Onu kendi odasına götürmüştüm . Yorgun olduğu için yatağına bıraktım . Ateşi olduğu için üstünü örtmedim . Ve odasından ayrıldım .

Bende bir koltuğa kıvrılıp uyumak istiyordum ama uyuyamıyordum . Alara o haldeyken uyumak içime sinmiyordu ...

DENİZİMİN SIRRI 2 Where stories live. Discover now