Karanlık, yükseklik, yalnızlık, ölüm. Beni korkutan bir çok şeyin arasında ilk sırada olan şeyler bunlar ama neden, neden korkuyorum.
Çünkü bilmiyorum ne yapacağımı o an ne yapmam gerektiğini, ben herkes gibi bir visiona sahip değilim kendimi koruyamıyoruk asla knigh olmadım, beceriksizim tekiyim.
Bağırmayın artık, bağırmayın sesiniz beni rahatsız ediyor. Diluc yapma, neden kavga ediyorsunuz ki?
Kaeya'nın kanı yüzüme çarptığında anladım gerçekleri, yeterli değilim onların arasına girebilecek kadar yeterli değilim ama denemekten zarar gelmez değil mi? Düşünmedim bir saniye bile, aralarına girdim Diluc'un alev saçan gözlerine bakıyordum artık beni korkutuyordu. Saf öfkesi beni korkutuyordu.
Diluc'da düşünmedi beni görünce bir kaç saniye havada kalan silahını indirdi.
Kan, gördüğüm şey kandı
Kimin kanı?
Benim mi?
Saçmalık benim olamaz?
Elimi gözüme götürdüğümde anladım.
Benim?
Benimdi o kan.
Acıyor, kesinlikle çok acıyor. Göremiyorum sağ gözüm acıyor göremiyorum.
Lanet olsun, lanet olsun, lanet olsun neden acıyor?
"Y/N! Kendini ne sanıyorsun da araya girebiliyorsun!" Diluc'un sesi beni gerçeklere döndürdü, doğru kendimi ne sanıyorum neden aralarına girdim. "Git başka bir yerde işe yaramaz ol!" İşe yaramaz mı olayım?
Kaeya'ya baktım bir şey söylemesini bekledim ama o hiçbir şey söylemedi sadece baktı, baktı elinde ki visiona, baktı kan içinde duran bana.
Bir şey demedi sessizce kabullendi, sessizce kabullendi işe yaramazlîğımı, sessizce kabullendi Diluc'un sözlerini.
Bu olan yaradan daha da acıtıyordu aslında ama burda durmayacaktım hayır savaşmam gerek savaşmazsam ne ise yararım ki?
Savaşırsan ne işe yararsın ki? Yerimde oturdum Diluc'un sinirli gözlerinin yine Kaeya'ya dönmesini izledim. Beni burda öldürsene Diluc?
Benden nefret et benden tiksin.
Bana canavar de?
Doğruya zaten demiştin beş dakika bile olmadan önce sana kes bunh dediğimde. "Sen ne anlarsın ki kalpsiz yaratık!" Kalpsiz miyim ben?
Ayağa kalkmaya gücüm yetmiyor neden?
Kalkmak için gözlerimi tekrar yere çevirdim, kanayan tek şey gözüm değilmiş.
Hava bugün bir garipti soğuk gibi, sanki bir şey söylemeye çalışır gibi bizi hepimizi uyarmaya çalışır gibi.
"Kendine gel Y/N." Kafamı çay bardağından kaldırdığımda karşımds gülümseyen bir surat buldum. Doğruya Kaeya'nın evindeydim.
Ne zamandan beri burdayım, hatırlamıyorum ne konuşuyorduk? Onu da hatırlamıyorum, eve gitmek istiyorum.
"Ve sonra Albedo çıktı inanır mısin?" Ne diyorsun sen ya.
Mutluluk ile güldüğünü duydum. Neye gülüyorsun komik değildi, ne anlattın ki?
Artık gitsem iyi olacak, kalkmak için yeltendiğimde Kaeya'nın elimi tuttuğunu hissettim.
"Lütfen kal."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓘𝓵𝓴 𝓿𝓮 𝓼𝓸𝓷-𝓚𝓪𝓮𝔂𝓪
Fanfiction"Kaeya neden bunu yapıyorsun!" Soğuk, sessizlik, adım sesleri, tekrar sessizlik, onun sıcak dokunuşu. "Başka bir şey düşünemiyorum çünkü."