Bugün Dilan için gelinlik ve kınalık almaya gideceklerdi. Dilan bu yüzden erkenden kalkmış alışveriş için hazırlanmıştı. Üstüne yazlık bir elbise giymişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçlarını salık bırakmıştı. Diğer tarafta Azer kız kardeşini, ablalarını ve annesini almış Dilan gilin konağına doğru yola koyulmuştu.
Kaç gündür kafasından çıkmayan kıza karşı ne hissettiğini tam olarak bilmiyordu.
Onu beğeniyordu istiyordu aslında ama berdel yolu ile olan bu evlilik ya bir gün bozmaya kalkarlarsa buna izin vermezdi ama Mardin toprakları acımasızdı. Onlar acımasız olursa o daha acımasız olurdu.
Kafasından kötü düşünceleri atıp. Dilana mesaj attı.
Hazır ol. Geliyoruz.
....
Dilan aldığı mesajtan sonra Dilber ile hazır olup aşağı indi.
Heyacanlanan kalbine sakin olmasını söylüyordu. Bu adam bir gün onun sonu olacaktı.
"Kız sakin ol biraz buradan belli heyacan yaptığın."
"Ay Dilber napayım biliyorsun işte"
"Biliyorum güzelim ama olmaz böyle biraz daha sakin ol"
"Deneyeceğim bakalım" dedim. Bir süre daha bekledikten sonra Azer gelmişti.
Arabaya yaklaştığımızda ön koltuğa oturmam için kapıyı içeriden açmıştı.
Dilber de arkaya binmişti.
Arabaya bindigimde Yeşim ve Züleyha teyze vardı.
"Nasılsın kızım"
"İyiyim Züleyha teyze siz nasılsınız?"
"Hamdolsun kızım bizde iyiyiz"
"Heyecan var mı canım arkadaşım?"
"Olmaz mı kız sabahtan beri bayılacak."
"Dilber!"
"Utandırmayın kızımı"
Görün bakışları atıp önüme döndüm arabaya bindigimden beri sessiz olan tek bir kişi vardı Azer..
Bir kere göz göze gelmiştik onun dışında bir daha bakmadı. Bir şeye canı sıkkın gibi duruyordu. Ne olduğunu merak ediyordum ama şuan sırası değildi.
Bir süre sonra araba çarşıda durmuştu. Arabadan indiğimizde Azer arabayı daha sakin bir yere park edip geleceğini söyledi.
