Oy sınırı 60 oy 60 yorum
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız 🤍
Bol bol düşüncelerimizi yorumlara yazalım.İyi okumalar.
Dilan'dan
Vücudumda hissettiğim ağrılar rahatsız etmeye başlamıştı. Gözlerimi zorulukla açmış beyaz tavan ile karşılaşmıştım. Gelmekten en nefret ettiğim yerdeyim. Ellerim karnıma gitmişti o iyi miydi! Öğrenmem lazımdı.
Düşmeden önce olanları kesik kesik hatırlıyorum. Ama başımda olan ağrı bunları düşünmeme izin vermiyordu. Odanın kapısı açıldığında içeri doktor ve Azer girmişti.
Bir dakika Azer ne zaman gelmişti! Ben ne zamandır bu haldeydim?
"Dilan Hanım uyanmışsınız. Öncelikle geçmiş olsun nasıl hissediyorsunuz?"
"Be-n bilmiyorum ağrılarım var ama."
"Onlar çok normal ben eşinize gereken bilgileri verdim sormak istediğiniz başka bir şey var mı?"
Şuan Azerin burada olması ve bebeğimi sormam büyük bir şaşkınlık olacaktı onun için. Ona sürpriz yapmayı beklerken başıma neler gelmişti.
"Var ben hamileyim." Deyip yutkundum. Gözlerini bir saniye bile üzerimden ayırmayan adama baktım. Gözleri mi doldu onun.
Ondan gözlerimi çekip doktora tekrar döndüm.
"Üç hafta olacaktı bugün doktorum da bu hastanede iyi mi diye baktırmak istiyorum siz bilgi verseniz."
Doktor gözlerini Azer'e çevirdi bende ona döndüm.
Bu adam niye şaşırmadı, evdekiler mi söyledi acaba!? Azer Doktora kafasını sallayarak çıkmasını söyledi. Doktorda son kez bana dönüp odadan çıktı.
"Azer.. Neden uzakta duruyorsun? Ben sana sürpriz yapacaktım ama kötü bir sonuç ile buradayım. Ben hamileyim Azer."
Azer hala uzakta durmuş bir şekilde bana bakıyordu. Gözünden yaş düşmüştü.
Hayır Dilan. Bebeğin karnında.
"Azer konuşsana sevinmedin mi!"
Ağzını aralayıp duymak istemediğim sözleri söyledi.
"Dilan hamile değilsin."
Histerik bir gülüş çıktı dudaklarımdan. Hamile değilmişim.
"Azer sen ne diyorsun hamileyim diyorum."
"Dilan'ım " diyerek yanına geldi. Yatağın başına çöküp ellerimi ellerinin içersine hapsetti.
"Bebeğimiz.." deyip yutkundu.
Hayır biz buna hazır değiliz.
"Ölmüş. Çok küçük olduğu için buna dayanamamış."
Deyip bir göz yaşı daha döktü.
"Azer sen nasıl öldü dersin! O bizim bebeğimiz.
Ölmedi hayır inanmıyorum yalan söylüyorsun Azer. İnsan kendi bebeğine öldü der mi!? Nasıl dilin varıyor. Biz seni bekledik sürpriz yapacaktık sana. Ölmedi DUYDUN MU ÖLMEDİ BURADA HİSSEDİYORUM BEN ANNEYİM BEN HİSSEDERİM.!"Vücudumda olan ağrıların hiç biri umrumda değildi. Benim bebeğim burada ben hissediyorum. Bırakmadı beni.
Azer sakinleşmem için kollarımı tutuyordu. Ama nafile bağırıp çağırıp ona hayır demekten başka bir şey yapamıyorum.