Uzun bir yolculuk sonrasında varmıştık. İlk defa uçakla bu kadar uçtuğum için tüm dengemi mahvolmuştu ama Amerika'daki evlerine gelince Jay'in annesi bize çorba yapmıştı ve o çok iyi gelmişti.
Bu ev kendi evlerinden biraz daha küçüktü ona rağmen bana kendime ait bir oda vermişlerdi.
Evet bu beni birazcık üzmüştü.
Çorbayı içtikten sonra gidip yatmıştık ve şu anda telefondan saate bakınca dün uçağa bindiğimiz saatlerde olduğumu görmek zaman kavramını sorgulatıyordu insana.
"Gelebilir miyim"
Kapı yavaşça açıldı ve Jay elinde bir bardak suyla içeri girdi.
"Günaydın" elindeki bardağı bana uzattı. "Günaydın" dedim elindeki bardağı alırken.
"Annemler az önce gittiler."
"Beni neden uyandirmadiniz, görüşürüz derdim."
"Sanki bir yıllığına gidiyorlarmis gibi, gelecekler akşama zaten."
Gülümsedim ve verdiği suyu içtim.
"Evet koskoca üç günümüz var ne yapmak istersin?"
"Bilmem ki" dedim dudak büzerek. "Her şey olur."
"Böyle olmaz ki, bir şey söyle."
Biraz düşündüm ama aklıma gerçekten bir şey gelmiyordu.
"Gel birlikte bakalım telefondan" dedim yatakta yana kayarken. Onun için açtığım yere baktı ve yanıma uzandı. Tanıdık kokusu burnuma gelince güvende hissettim. Onunla yatmaya alıştığım gibi kokusuna da alışmıştım.
Bir insanın kokusu özlenir miydi?
Telefonumu açıp arama kısmına arkadaş ile yapılabilecek aktiviteler yazdım. Yazdığıma bakıp güldü.
"Ne gülüyorsun başka ne yazabilirdim?"
"Hiç sen devam et."
"Bakalım" dedim listeyi okurken. "Film geç, lunapark geç hava çok sıcak, kutu oyunu bunu da geç o kadar kalabalık degiliz. Yüzmek?"
"Ama öğlen oldu yanarız bu sıcakta."
"Doğru" dedim ve listeye devam ettim. "Alışveriş yapmak, yemek yapmak, kuaföre gidip yeni şeyler denemek, pijama partisi, karaoke. Baya da varmış aslında."
Jay bir anda dogruldu.
"Aç değil misin, yemek yapmak mantıklı bence. Önce bir çıkar bir şeyler alırız sonra yemek yaparız."
"Olur da" dedim sakince "Ben yemek yapmayı hiç bilmiyorum."
Gururla gözleri kısıldı. "Şanslısın ki karşında gorebilecegin en iyi şef duruyor."
"Yaa ne kadar iddialisiniz Jay Bey"
"Öyleyimdir, ne dersin peki?"
"Çok iyi olur ama bende bir şey istiyorum."
İlgiyle bana döndü. Ya Sunoo benden hoşlandığını söylediği için ya da ben kendimi kaptırdığım içindi bilmiyorum ama nedense yaptığım, dediğim her şey önemliymiş gibi davraniyordu ve bu, bugüne kadar kimsenin bana karşı yapmadığı bir şeydi.
"Kuaföre de gitsek, hazır buralara kadar gelmişken."
Güldü. "Tabii gidelim."
"Son bir şey daha" dedim kendimi tutamayarak. "Burada icme konusunda katı kurallar yok, denesek olur mu?"
Kafasını sallayarak onu da kabul etti.
~
"Bundan lazim mi?" Dedim elimdeki mayonezi gösterirken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Broken~jaywon
FanfictionJungwon birkaç birikmiş olay yüzünden kendi arkadas grubundan uzaklaşır ve kavgalı oldukları grubun içine girer. -txt enhypen -jaywon, sunki, jakehoon, yeonbin, taegyu