Tesadüflerle Başlangıç

Bölüm 12

Kısa Bir Hatırlatma...

Selim'in evine de girdiler. Her yeri aradılar ve koltuğun süngerinin içerisine saklanmış çakı ve silah buldular ve bunları torbalara koydular, bu deliller onların çok işlerine yarayacaktı. Ama bir şey eksikti: Selim'in nüfus cüzdanı, pasaportu,ehliyeti vb. önemli belgeleri yoktu, bundan dolayı çok şüphelenmişlerdi. Daha sonra Selim'in odasına girdiler, Selim bir Hatıra defteri gibi bir defter tutmuştu ama defterin yarısı kusursuzca kesilmişti, sayfaları da kusursuzca koparılmıştı ama hafif defterin leş bir kokusu da vardı , defteri de torbaya koydular. Bu delilleri bir araya getirip çok güzel bir operasyon hazırlayacaklardı ve Şafak'a yükleneceklerdi. Başka bir delil yok deyip tam evden çıkacaklarken kapının hiç zorlanmadığını ve kapının arkasındaki tırnak ve parmak izlerini fark ettiler ve fotoğrafını çektiler.

Daha sonra Selim'in evinden çıkacakken apartmanın kapıcısıyla karşılaştılar ve ona birkaç soru sordular . Nevzat Bey:" Ekipteki arkadaşlar kapıcıyı da merkeze alalım. Ona soracak birkaç sorumuz olacak. Eğer bir sorun çıkarırsa bizi arayın, sonuçta farklı arabalarla gidiyoruz." Dedi ve arabayı çalıştırdılar, Ekiptekiler başka bir karakola gittiler çünkü öbür karakol çok kalabalıktı. Nevzat Bey ve Fikret Bey kendi karakollarının yoluna gidecektiler, daha sonra ekibin gittiği öbür karakola gideceklerdi. Ilk başta delilleri toplayıp, biraz konuyu araştıracaklardı. Bazı deliller de diğer ekipteydi. Daha sonra birleştireceklerdi.

Ekiple Nevzat ve Fikret Bey farklı yollara doğru ayrıldılar. Birkaç dakika sonra merkeze yaklaşmışlardı, kırmızı ışık yanmıştı, bir anda Nevzat ve Fikret Bey ne olduklarını anlayamadılar çünkü beş-altı adam birden başka bir arabadan fırlayıp büyük taramalı tüfeklerle Nevzat ve Fikret Bey'e saldırdılar, ikisi de orada can verdi. Altı adamın yüzü de maskeliydi, o Yüzden kim oldukları görülemiyordu. Altı adam Nevzat ve Fikret Bey'i vurduktan sonra bagajdaki ve arka koltuktaki delilleri topladılar ve oradan hemen uzaklaştılar.

İşin tuhaf tarafı, Nevzat ve Fikret Bey'in o kadar delil bulup daha sonrasında öldürülmeleriydi.... Ama kimin bundan haberi vardı ki? Kimse bilmiyordu ama aslında her şey daha yeni başlıyordu....

.............

Birkaç gün sonra

Çağrı ve Pera yaşananları öğrenmişlerdi ve çok şaşırmışlardı. Kim nasıl böyle bir plan kurup da yapabilirdi ki? Kim biliyordu bu yaşananları? Kafalarında böyle birkaç garip sorular dolanırken Pera 'yı telefondan aradılar.

Doktor:" Pera Hanım, iyi günler müsait misiniz? Bir konu hakkında sizinle konuşmak istiyordum da.." Pera:" Buyrun, evet müsaitim." Dedi ve Çağrı'ya telefonunu göstererek yavaşça yanından ayrıldı. Pera:" Evet, şimdi söyleyebilirsiniz doktor. Ne oldu?" Doktor :" Pera Hanım aslında bunu söyleyip söylememe arasında çok kararsız kaldım ama önce sizin bilmeniz daha uygun olur diye düşündüm. Pera Hanım, Şafak Bey sabahleyin hastanenin kahvaltı servisi yapılmadan önce hastaneden kaçmış. O kadar kritik bir durumdayken nasıl hastaneden kaçtığını anlayamadık ama odadaki hemşiremizi bayıltıp kaçmış muhtemelen çünkü hemşiremiz o kaçtıktan yarım saat sonra gözlerini açmış." Pera:" Ama.. bu... nasıl olur? Hiç mi odanın başında polisler beklemiyordu? Nasıl önlem alamazsınız? Ya.. aklım almıyor.. Ee peki şimdi ne olacak?" Doktor:" Polislerimiz Şafak Bey'i aramaya başladılar. Umarız en kısa zamanda bulurlar." Pera Hanım:" Peki teşekkür ederim, haber verdiğiniz için sağolun.."

.... Flashback ( İlk defa) ( Safak'in agzindan)

Hastaneden sabaha karsi gunes dogar dogmaz kacacaktim. Adamlarimi ayarlamistim, plan hazirdi, sadece bir hamle kalmisti. Kendimi koruyabilmem için delilleri toplayip, birkaç adamin ölmesi çok da kötü degildir degil mi ama? Aaa, yapmayin ama, benim de kendimce hakli sebeplerim var.