2 × eşek sesli çocuk

137 20 42
                                    

15+ oy olana kadar bölüm atmayacağım.
iyi okumalar🩷

. . .

Ne kadar koştuklarını bilmiyordu ama diz kapaklarından başlayıp tüm bacağına bir titreme yayılıyordu, ayrıca çok terlemişti ve bu en çok nefret ettiği şeylerden biriydi.

Koşarken birçok öğrenciye çarpmış, birinci sınıfları kenara devirmiş, düşen SB işlemeli rozetini almaya zaman olmadığı için bağırarak küfretmiş, daha çok öğrenci devirip hepsine toplu olarak özür dilediğini bağırmıştı havaya doğru.

Merdivene tosladığında basamaklardan inmek yerine tırabzana oturup aşağı kaydı, James de aynını yaptı. Merdivenin sonunda çarpıştıklarında hemen mat bir griyle boyalı mermer zemine atlayıp ikisi de yere yüzüstü kapaklanmaktan kıl payı kurtuldu; birinci kata inmişlerdi.

Yalpalayarak doğrulurken James'in yanaklarının elma gibi kızarmış, düz ve kuzguni renkteki saçlarının çoğu tutamının huysuzca havaya dikilmiş olduğunu fark etti; bazılarıysa terden olsa gerek alnına yapışmıştı. Çilek kırmızısına dönmüş dudaklarını ısıran James'i süzerken onun hoş olduğu düşüncesi kafasından gelip geçti bir an.

Öylesine hızlı koşmuştu ki öksürüp duruyordu Marceline. En son ne zaman böyle koşmuştu, babasıyla düellosunda peşinden gelen büyülü tazılardan ya da belki de illegal, büyülü nesnelere ulaşmak için babasının çalışma odasına girip çıktığında kaçarken?

Dizlerinden destek alarak nefeslenirken tek eliyle kıravatını gevşetip çıkarttı, başına bağladı James. Felaket derecede gülünç görünüyordu ama şaşırtıcı bir şekilde hâlâ yakışıklıydı. "Hehhh," bir nefes bıraktı havaya tüm öğrenciler ikiliye bakarken. "Hadi, nazlanma da çık yukarı."

"Sen Profesör McGonagall'ın odasına çık, sana eşlik edebileceğim tek yer orası olacaktır." dediğinde Marceline, oğlanın dudaklarına çapkın, sinir bozucu bir sırıtış yayıldı.

Ellerini beline yerleştirip hâlâ nefeslerini düzene sokmaya çalışırken baştan aşağı süzdü genç cadıyı. İçe dönük eşek kulakları dikleşirken konuştu, "Katlanılamazsın."

Asasını kaldırıp üçüncü kez onu lanetlerken en son, "Hadi..." dediğini duydu ama sonrasında kelimelerinin hepsi "AAİİİİ" olarak yayıldı etrafa.

Hoops, başarılı bir lanet daha. Aferin kızım, diye içinden geçirip omzuna hafifçe vurup kendini tebrik ederken etraftakiler gülmeye başladı. Amacına ulaşmıştı: onu rezil etmişti.

İki ay önce Londra'ya gelirken yolculuk boyunca annesi Hogwarts'ı ve öğrencilerini ona anlatırken tek isteği tüm okul hayatı boyunca sırf sinir olduğu için diğer öğrencileri lanetleyip onlara eşek şakaları yapan bu oğlanı bir kez olsun kalbalık önünden rezil etmekti. Nasıl da zevk duymuştu bundan, tadına doyum olmaz diyebilecek kadar neşeliydi.

Tabii bir yandan annesiyle hakkında konuşabileceği tüm anılar yerine sürekli Potter, Black, Lupin ve Pettigrew hakkında konuşması gibi bedbaht bir durumun olması da cabası.

Bir şeyler söylüyordu çaresizce ama sadece aii diyordu sanki, kulakları ve kuyruğu telaşlanmış olduğundan sürekli hareket ediyor, sinirinden tepinen James'e eşlik ediyordu.

Elinde olmadan kahkaha attı Madeline. Parmağını ona doğru sallayarak konuşurken utanmış gibi pembeleşmişti James. Yanındaki öğrencilerden birinin kemerinden asasını hızlıca çekip alırken cadıya rastgele bir büyü gönderdi, saliseler içinde çevik bir hareketle kalkan oluşturup birkaç adım geri gitti cadı.

torna a casa | james potterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin