4 dakika 59 saniye... Ve 5 dakika doldu. Yaklaşık olarak 5 dakikadır Deran'ın uyuyan yüzüne bakıyorum. O benim yanıma uyumam için yattığında ben uyuyup dinlenmiştim ama görünüşe bakılırsa o da uyuyakalmıştı. Ayrıca uyurken çok çok... Söyleyecek bir şey bulamıyorum. Konuşurken bir şey gizlemeye çalışan yüz ifadeleri yok. Sanırım bu güzel yüzde tek eksik göz kapaklarının güzel gözlerini örtmesiydi. Sanki bunu içimden değilde dışımdan söylemiştim. Çünkü Deran gözlerini aralayıp, uyanmıştı. Ve bence benim onu izlediğimi anlamamıştı. Kesin.
"Beni mi izliyordun sen?" dedi. Sabah uyanınca çıkan değişik ses tonu ve güzel yüzüyle bana bakıyordu. Ben bir an ne diyeceğimi afalladım ama anlamadığını umarak kendimi toparladım ve konuştum.
"Yeni uyandım,Deran. Zaten uyanmamla sen de kıpırdandın ve refleksle döndüm. Hem neden izleyeyim ki?"
Kendi dediklerime ben bile inanmıyordum. Sahi neden izliyordum ki. İçimden geldi ve gözlerimi ondan alamadım. Veya uyurken hiç olmadığı kadar karizmatikti. Ne diyorum ben ya? Kaza da kafamı da vurdum herhalde. Gözüm dalmıştı sadece ne var bunda.
"Hıı hmm"
Uykuluyken böyle birşeyler mırıldandı. Başını, gözüne ışık vurmasın diye boynuma gömdü ve uyumak için gözlerini kapattı. Ardından nefes alış verişleri düzene girdi ve uyudu. Bende gözlerimi kapattım ama uyumadım. Uzanırken Deran kıpırdanmaya başladı. Ben uyanmaya başlıyordur diye bir kez daha yakalanmamak için gözlerimi aralamadım. Sonra belimi sardığı kolları kasıldı ardından daha sıkı tutmaya başladı. Daha ne olduğunu anlamadan bir isim sayıkladı ama duyamadım. Ardından sayıklamalarına devam etti mırıldanarak. Daha sonra anlaşılır şekilde sayıkladı ve irkilerek uyandı. Deran 'hatırla artık' diyerek uyanmıştı. Kim, neyi hatırlayacaktı ki? Onu bu kadar korkuya düşüren neydi? Bu sorular kafamın ücra köşelerinde dursun ben Deran'a baktım. O da bana baktı ve sarıldı. Kabus gördüğü belliydi çünkü yüzü bile sararmıştı. Onu ilk defa böyle görmüştüm ve bu kalbimde bir yeri sızlatmıştı. Bende kollarımı onun beline yerleştirdim ve sarıldım. Derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştığını anladığımda belinde olan ellerimi sırtına çıkardım ve 'ben yanındayım' der gibi sırtında elimi yavaşça gezdirdim. Başını omzuma yasladı. Aradan ne kadar süre geçtiğini bilmesemde bana kısa gelen bir süre kadar öylece durduk. Daha sonra sırtında olan ellerim omzuna getirdim ve onu kendimden uzaklaştırdım. Yüzündeki şaşkınlığı görünce konuştum.
"Rüyanda ne gördüğünü anlatmak ister misin?" Deran bir an afalladı ama sonra konuştu.
" Hiç. Önemli değil boş ver."
"Ama baya kötü gözüküyorsun. Anlatırsan rahatlarsın."
"Yok bir şey dedim!" Ani çıkışıyla sıçradım. Ve gözlerim doldu istemsizce. Neden bağırdı ki? Yardımcı olmak istemiştim sadece. Döndü ve tekrar baktı. Gözlerimin dolduğunu görünce yanıma geldi ve koluma dokundu. Kendimi geri çektim.
"B-ben özür dilerim. Kabusun etkisindeyim sanırım. Anlatmak istemiyorum."
"Söylemen yeterliydi. Bağırmana gerek yoktu. Bu ani çıkışlarından, sesini yükseltmeni sevmiyorum. Beni ürkütüyor."
"Şşş... Tamam bir daha yapmayacağım ama korkma benden olur mu?" dedi ve sarıldı. Bende ona kendimi yasladım ve aynı anda doktor içeri girdi.
"Gençler, taburcu işlemlerini hallettikten sonra çıkabilirsiniz demeye geldim. Geçmiş olsun." dedi ve dışarıya çıktı.
"Dışardayım, giyin ve bana seslen. Eğer gelmezsem taburcu işlemlerini hallediyor olurum."
"Tamam"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımın Filmi
ChickLitDeran'ın ve Dalya'nın hikayesi onların Hayatının Filmi'yle başladı. İkisinin de sıkılarak, arkadaş zoruyla gittiği bu sıkıcı filmde kim bilebilirdi ki bir olay olacağını ve Deran'ın bu şirin genç kızı kurtaracağını...