Şu son iki ayda ne kadar çok şeyin değiştiğine kendim bile inanamıyordum.James, Lily ile arsına mesafe koymuş ve plan işe yarıyor gibi görünüyordu. Çapulcular gerçekten beni aralarına almışlar ve ben ilk defa arkadaş edinmiştim. Derslerim hiç olmadığı kadar iyi gidiyordu ve geçen ki dolunayda Remus'a yardım etmiştim.
Dolunayda geliceğimi söylediğimde ilk başta karşı çıksa da. Onu hastane kandında kötü bir halde görmek istemiyordum. Ayrıca istediğim zaman ikna edici olabilirim yada Remus beni kırmadı, ikisinden biri ama sebebi ne olursa olsun artık bütün dolunaylara gidiyordum.
Şimdi ise kahvaltı masasında yemek yiyiyorduk.
-Merlin'in kalpli donu! Biraz daha az yersen bayılıcaksın!
Rem'i rahatsız eden bir şey vardı ve bana söylemiyordu. Tabağını yemek ile doldururken bile sadece bana bakıyor, hiç bir şey söylemiyordu.
-Remus... Sen iyi misin? Son bir haftadır çok durgunsun üstelik bu günde gerçekten az yedin. Hasta filan mısın?
Bir anda sessizleşen ortam gericiydi.
-Hayır. Sadece kafamı kurcalayan bir şey var.
-İstersen anlatabilirsin biliyorsun değil mi?
-Evet, Sağol Ann
Tabağına koyduğum şeyleri yemeye başladığında yanımıza gelen Lily'e hepimiz şok olmuş bir şekilde baktık. Ortamdaki gerici havadan rahatsız olan Lily ise konuşmaya başladı.
-Selam! James biraz yanlız konuşabilir miyiz?
Konuşan Lily'e Remus ve Peter ağzı açık bir şekilde bakarken, ben ve Sirius alttan alttan sırıtıyorduk. James ise... Şu anda ruhunun bedenini terk ettiğinden şüpheleniyorum.
Sirius da bunu anlamış olacak ki işe el attı.
-Aslında Lily, ne söylersen söyle beş dakika sonra bize anlatıcak yani söyleye bilirsin.
Lily! Çapulcular'dan! James ile! KONUŞMAK İSTİYORDU!
Skeeter eline tüy kalemini almış diğer masalardaki kafalar ise hızla bu tarafa dönmüştü.
Lily sanırım bütün Griffindor cesaretini toplayarak konuşmaya başladı.
-Aslında, eğer istersen tabi, Bayan Rosmenta 3 Süpürge'ye yeni bir içecek getirmiş. Gitmek ister misin diye sorucaktım. Tabi işin filan yoksa.
James kolunu dürtükleyen Sirius, alttan ayağına vuran ben ve Remus, üstten ise delici bakışlar atan Peter'ın yardımı ile konuşmayı başardı.
-Ben, işim var, yani işim seninle, yani işim seninle birlikte 3 Süpürge'ye gitmek.
Aptal aşık.
-O zaman saat 3 de
-Evet, Elbette.
Lily'nin salonu terk etmesi ile ilk başta küçük bir sessizlik oldu. İlk şokunu atlatan Sirius ise hafifçe alkışlamaya başladı, bu sırada ona katılan Peter ve yanında oturan Frank ve ardından ben, Remus, Marlene, William... Daha doğrusu çoğu Griffindor öğrencisi şu anda James'in sonunda Lily Evans ile randevuya çıkmasını kutluyordu.
Karanlığın hissedildiği bu günlerde. Büyük salonun böyle coştuğunu görmek zordu.
•
•
•-Bu ayakkabıyı giymem gerektiğine emin misin?
-Üzerindeki tişört kırmızı James ve bu ayakabıda da kırmızı çizgiler var gidip de kahverengi olanı mı giyeceksin!?
James'in deli heyecanına hepimiz ortak oluyorduk. Beni de aldıkları odalarında ilk başta saçlarını düzelmiştik 'ki Merlin şahidim olsun bunu bir daha asla yapmam' sonra ise kıyafet seçmiştik.
Ona kalsaydı kesinlikle kuyruklu smokin giyecekti, neyse ki benim çileden çıkarak bağırmam ve Sirius'un tokat atması ile aklını başına alıp şık bir kot pantolon ve üzerine tişört giymişti. Şimdi ise ayakkabı kavgası yapıyordu!
Sonunda bu çile bitip kendimizi koltuklara attığımızda saat henüz 3'dü.
Şöminenin hemen yanında ki tekli koltuğa kendimi atmış diğer herkes gibi dinleniyordum daha iki, iki buçuk saat geçtikten sonra kulağıma bir kaç fısırtı gelmişti. Ne oluyor diye gözümü hafif araladığımda kalan 2 Çapulcu'nun Remus'u dürtükleyerek ayağa kaldırmaya çalıştıklarını ve arada biraz da azarladıklarını gördüm.
Sonunda ayağa kalkan Remus bana doğru gelirken gözlerimi bir kere daha kapadım.
-Ann?
Şaka yapıcağını düşünmüştüm ancak sesi gayet tatlı geliyordu. Gözlerimi açarak başımda dikilen Remus'a baktım.
-Evet Remy?
-Ben, Biliyorsun, yani Astronomi konusunda çok kötüyüm. Bana yardım eder misin?
Arkadan kafasına vuran Sirius'un sesi kulaklarıma ulaştı.
-Remy ben çok yükseğe çıkamıyorum. Biliyorsun.
Bir anlık boşluğa düşen Remus'un eli ayağına dolaşırken Sirius yine araya girmişti.
-Ann senin gittiğin bir pencere vardı hani en yükseğin bir alçağı dediğimiz. Remus'u oraya götürsen bu zeka küpü zaten algılar. Değil mi Remus?
Biraz bastırarak söylediği son kelimeyle beraber Remus kafasını salladı.
-Peki o halde. Gel gidelim.
Yavaşça ortak salondan çıktığımızda Ravenclaw binasına yakın olan Büyük pencerenin yanına geldik. Biraz Kutup yıldızını anlattıktan sonra sohbet etmeye başlamıştık bile.
Saatin yavaş yavaş ilerlediği vakitlerde biz pencerenin önünde koyu bir sohbetteydik.
-Acaba James gelmiş midir?
-Bilmem saat kaç?
Saatin neredeyse sekiz olduğunu görünce gözlerim resmen fal taşı gibi açıldı.
-Saat neredeyse sekiz Rem. Havanın kararmasından anlamalıydık. Bizimki çoktan gelmiştir. Hadi gel yanlarına doğru geçelim ardından da mutfaktan bir şeyler alırız.
Yavaşça ilerlerken kolumdan tutan el ile birlikte Remus'a döndüm. Yüzlerimiz arasandında sadece bir karış olması atmosferi tamamen değiştiriyordu.
-Aslında Anna ben bu gün seni buraya ders için çağırmadım.
Meraklı gözlerle ona bakarken. Kalbim yarını yokmuşcasına çarpıyordu. Duyduğum sesten onunkinin de benimle aynı olduğunu anlıyordum.
-Seninleyken huzurluyum, yanındayken kokunu alabilmek için derin nefesler çekiyorum, yaptığın her harekette sana daha çok bağlanıyorum, başkasını bırak kendine yönlettiğin her kötü sözde sinirleniyorum. İlk başta pek anlamasam da... Seni seviyorum.
Sözleri yavaşça algılamaya başlamıştım. Beynime hücum eden kelimeler sanki beni bir tüy gibi hafifletirken bir yandan da yüzlerimiz arasındaki o son bir karışında yavaşça kapnmasını sağlıyordu.
Artık bir mesafe kalmadığında ağzıma gelen sütlü çikolata tadı ile mutluluk ve huzuru aynı anda yaşıyordum.
•
•
•Büyük salona el ele girdiğimizde bağıran James'in yanında duran Lily şok olmuşcasına ona bakıyor ve gülümsüyordu.
James ne mi bağırıyordu?
HERKES DUYSUN LİLY EVANS İLE ÇIKIYORUMMM!!!
Selamlar arkadaşlar 7. Bölümü de attım kalan son 3 bölümümüz ancak sığdıramazsam 4 de olabilir. Seri beğenilirse devamı gelebilir.
Okuduğunuz için teşekkürler ☺️Arkadaşlar bölümü beğenirseniz beğenmeyi, beğenmezseniz de nasıl geliştireceğiz hakkında öneride bulunursanız çok sevinirim <3333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Golden Eye | Remus Lupin
FanfictionRemus Lupin kendini bir "canavar" olarak görüyordu çapulcular ise ona canavar olmadığını öğretti ama yinede Remus başka hiç kimseye çok samimi olamaz her şeyi anlatamaz bir ilişki kuramazdı. Peki ya başka bir "canavar" ile yakın olabilir mi?