Merhaba öncelikle nasılsınız ?
Güzel mesajlarınızı alıyorum bölüm bekleyen bir çok okuyucumun olması beni mutlu ediyor ama beğeni ve okuyucu sayısına bakıyorum yazıp paylaşasım gelmiyor çok zor değil aslında okuduktan sonra bir yıldıza dokunmak ortada bir emek olmasa inan ki umursamam ama emeğime saygı duyulmasını istiyorum.
Bölümü düzenleme zamanım olmadı inşallah düzenlemeye aldığımda daha net anlatım ve güzel yazımla okumanız için elimden geleni yapıcağım...
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
İyi okumalar...
Hayat ne kısaydı düşününce velakin gözle görünce o kadar uzun geliyordu ki yaşanılan duygulardan olaylardan dolayı çok sakin hayatımız var derken o hengamenin içine düşüp yenilip çıkmak zorlamıyormuydu bizleride.
İnsanın elmacık kemikleride yosun tutarmış ağlamaktan öğrenecektik o karanlık gecelerde kulaklarımızı aşina edip elvada eden sesleri çınlayacak ve biz o düştüğümüz kuyunun ve dibinin bir sonu olmadığını görüp yenileceğiz yani hepsi yaralar ama o sonuncusu öldürecekti. Korkumda ölmekten değildi arkamda bıraktığım hayallerimden yaşayamadıklarımdandı ne zormuş birilerine kendimizi anlatmak.Tek duyduğum o acı fren sesi put misali ayaklarım yere gömülmüş içine çekiyor gibi hissediyordum ne ayağa kalkıp yüreyecek koşacak takatim kalmıştı ne de sesimi duyuracak gücüm beynimin içi sürekli denizin adını sayıklıyordu iyi miydi ? ölemezdi bu yükü sırtıma bindirip gidemezdi kaldıramazdım bu acı beni öldürürdü. Bütün gücümü bacaklarıma verir gibi kalktım koşmaya başladım beynimin bana oynadığı bir oyun mu bilmiyorum ama sanki ben koştukca beni geriye savuruyordu daha hızlı koşup denizin başında duran adamları ittirip yanına çöktüm oturuyordu konuşuyordu kara gözleriyle bana baktı kollarından tutup kucağıma doğru çekip göğüsüme bastırdım gözümün yaşı durmuyordu benden ayrılıp elleriyle göz yaşımı silip konuşmaya başladı.
" Ağlama güzel prensesim "
" İyi misin küçük bey " dedi yanımızda duran adam.
" Birincisi ben küçük değilim ikincisi ise çok iyiyim " dedi Deniz.
" Peki o halde bacağının acıdığını söyledin "
gözlerimle bacağını taradım gözle görünür hiç birşey yokturdu elimi götürüp tutunca bağırmaya başladı canı acımıştı elimi çektim korkuyla kucağıma alıp ayağa kalktım yürüyecekken orda ki adam konuştu.
" Hanımefendi isterseniz hastaneye götürelim ciddi birşey olabilir " başımı hayır anlamında sallamıştım ki deniz konuşa bildiği kadar konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GULA DİYARBEKİRÊ
Teen FictionKara bir haberdir dört bir yana dünyaya kim, güle kim ağlaya giydirilmişti ateşten gömlek. Babasının göz bebeği, Ağabeylerinin gül, kokulusu Düğün günü kocasının, ölümüne şahit olan kadın. Amed sokakların'da çığlıklarını, duyuramayan kadın. Ruhu öl...