2. Bölüm : 9. Sınıf İlk Gün

150 7 0
                                    

(Multimedya da Gurur ve Beril var)
Geçmiş

Cidden mi ? Lisenin ilk günü yağmur yağmak zorunda mı ? Sabah erkenden kalkıp özenle düzleştirdiğim saçlarım çoktan bozulup eski kıvırcık halini aldı. Şansıma yanıma getirdiğim toka ile hafifçe topladım. Sınıfa geçmek üzere okulun kapısından girdim. Yeni ortamlara girmeyi hiç sevmem hatta kalabalık içinde yalnız olmaktan nefret ederim. Bu okulda Çisem ile birlikteyiz. Çisem bir aile dostumuzun kızı. Telefonumu onu aramak üzere çıkardım. Numarasını bulup tam arama butonuna basıyordum ki birinin çarpması ile yerimde sendeledim. Yüzünü makyaja boyamış bir kız bana bakıyordu.

-Önüne baksana be salak !

Salak mı dedi bana o ? Neyse uğraşmamak lazım. Daha okulun ilk gününden başımı derde sokmak istemiyorum. Yanından geçip gidecektim ki kolumu tutup beni durdurdu.

-Nereye gittiğini sanıyosun ? Özür dile !

-Bırak kolumu , dedim.

İlerlemek için arkama dönmemle bir kas yığınına çarpmam bir oldu. Dik dik yüzüne baktım. O bana dudağının kenarında bir gülümseme ile karşılık verdi. Gülüşüne ben senin... Sonra düz bir ifade ile kıza döndü.

-Bırak kızı Sena.

Evet bırak beni Sena.

-Bana çarptı bunu ödeyecek.

Arkama sinirle döndüm.

-Bak ben yolumda yürüyordum , sen bana çarptın. Şimdi bırak beni , dedim ve kolumu kurtardım. Önümdeki çocuğu itekleyerek yanından geçecektim ki biri tekrar koluma sarıldı. Hışımla arkama döndüm. Bu sefer beni tutan eller kas yığınına aitti. "Ne var" der gibi yüzüne baktım. Yine gülümsedi ve konuşmaya başladı.

-Ben Gurur. Okula hoşgeldin.

Sena tıslayarak araya girdi.

-Ona ne senin adından Gurur ? Ayrıca evet okuluma hoşgeldin .

Geldiğim okul bu kızın olmazdı. Hayır yaaa. Onları yalnız bırakıp ilerlemeye başladım. İçimden şansıma küfrediyordum. Arkadan adının Gurur olduğunu öğrendiğim kas yığını seslendi.

-Hey senin adın ne ?

Yüzümde anlamsız bir gülümseme oluştu. Ama cevap vermedim. Sena ile tartıştıklarını duyuyordum.

_._

Sınıfımı bulduğumda Çisem'e bakındım. En arka sıranın bir önünde oturuyordu. Yanına gittim ve sarıldım. Sıraya oturduk ve konuşmaya başladık. Bir süre sonra burnuma tanıdık bir koku geldi. Başımı kapıya yönelttim. Sadece bir çarpışma ile nasıl aklıma kazınabilirdi ki ? Sınıfa giren Gurur'du. Bir an göz göze geldik. Daha sonra gözlerini Sınıfta gezdirdi. O kadar boş sıra olmasına rağmen geldi arkama oturdu. Bu durumdan rahatsız olsamda tanıdık kokusu beni cezbettiği için birşey söylemedim. Sınıf kalabalıklaşırken sıkılıp saçlarımı arkaya savurdum. Birkaç dakika sonra zilin çalması ile öğretmen sınıfa girdi. Klasik tanışma muhabbeti başladı yine. Herkes sırasıyla adını soyadını ve zenginliklerini belli edecek şekilde ailesinin mesleğini söylüyordu. Farkettiğim ilk şey herkesin ilkokul geçmişinin Özel Altay Koleji'nde geçtiği oldu. Ne yani farklı olan sadece ben miyim ? Evet ben farklıyım. Ve sıra bana gelir.

-My..ımm pardon.. Ben Beril Karadağ. Florida'dan geldim. Babam beyin cerrahı ve annem moda dekoratörü , dedim ve oturdum.

Arkamdan ayaklanan ses ile arkama döndüm. Gurur yüzünde gülümseme ile bana bakıyordu. Gamzeleri mi vardı onun ?

-Ben Gurur Keskin.

Sınıfa baktığımda bütün kızların ağzının suyunu akıtarak ona baktığını gördüm. Kabul yakışıklıydı. Ama bu benim salyalarımın akmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Sonunda tanışma faslı bittiğinde 20 kişilik sınıfa göz gezdirdim. Aklımda kalan tek ismin (Çisem dışında) Gurur olması sabah onunla çarpışmış olmam öyle değil mi ? Bunun altında başka birşey aramamalıydım. Eğer ararsam koktuğum şeyler çıkabilirdi. Korkum anlamsız aslında...

_._

Öğle arasında Çisem ile birlikte kantine gittik. Diyet kola içiyorduk. Hava çok sıcaktı bu yüzden gömleğimin düğmelerinden iki tanesini açtım. Karşıya baktığımda içime düşecekmiş gibi bakan bir çocukla karşılaştım. Rahatsız hissettim. Bunu Çisem'de farketmiş olacak ki beni dürtüp "yukarı çıkalım" dedi. Masadan kalkıp ellerimizi yıkamak üzere lavaboya gittik. İşimizi hallettikten sonra kapıyı açtım. Karşımda içime düşecekmiş gibi bakan çocuğu gördüm. Çocuk bana alayla bakıyordu. "Ne var" der gibi gözlerimi açarak baktım. Hala sırıtmaya devam edince sinir olup yanından geçip ilerledim. Arkamdan gelen ayak seslerinin ona ait olduğunu bilseydim emin olun daha hızlı adımlar atardım. Kolumu tutup beni durdurdu. Sabahtan beri kolumla dertleri ne ? Gelen geçen kolumu tutuyor. Hışımla arkama ona doğru döndüm.

-What the fuck ?

Şaşkın şaşkın bana baktı. Hadi ama Amerika gibi bir yerde küfür dediğiniz zaman aklınıza bu cümle gelir. Türk gibi küfretmeyi öğrenmem lazım.

Kolumu kurtarıp gitmeye çalıştım ama o beni daha sıkı tutup kendine yaklaştırdı. Kulağıma eğilip fısıldadı. Nefesini hissettiğimde içimde iğrenme hissi oluştu.

-I will fuck you. Don't worry.

Yüzümü korkunç bir ifade kaplarken oda yüzüme döndü. Yine dalga geçer gibi sırıtıyordu.

-Sakın ! Bana bulaşma . Yaklaşma bidaha yanıma.

Yüzsüzlükte level atlamış olmalı ki bana elini uzattı.

-Ben de Deniz. Tanıştığımıza memnun oldum.

Onu tınlamayarak arkama dönüp yürümeye başladım. Çisem'e baktığımda yüzünden gergin olduğu anlaşılıyordu. Deniz denen bu çocuk zaten size gergin hissettiriyordu. Biraz daha ilerlediğimde koridorun sonunda bir grup arkadaşı ile bizi izleyen Gurur'u gördüm. Gözlerinde anlayamadığım bir ifade vardı. Sanki suç işlemişim gibi gözlerimin içine bakıyordu. Kaşlarımı çatarak bende ona bakmaya başladım. Ama biraz sonra bakışlarım yumuşamıştı. Ona karşı sert olamadım. Galiba asla da olamayacaktım..

What happening to me ??

Vote ve yorumlarınızı bekliyoruz arkadaşlar. Umarız beğenmişsinizdir. NOT: Hikayemiz geçmiş ve gelecek olarak bir süre böyle devam edecek.

BASKET BOYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin