arabella // taekook // omegaverse // texting

11-back to me

the rose - back to me

Selamlarrr yb için pamuk eller yorumlaraaa🤙🏻

Sinirden titreyen elleriyle hızlıca görüşünü bulanıklaştıran göz yaşlarını sildi. Otel odasına sert adımları ile ilerliyordu.

"Jungkook!" Onu arkasından son sürat takip ediyordu alfa. Omuzlarında yaptığı hatanın, önyargılarının yükü vardı.

Odayı kartıyla açıp kapatmaya yeltendiğinde Taehyung onu engellemeye çalışıyordu.

"Jungkook, lütfen-"

"Ne lütfeni? Birden kibarlaşmanız da takdire şayan." Holden gelen geçenin onların tartışmasını meraklı gözlerle izlediğini fark eden Taehyung hızlıca içeri sıvıştı ve kapıyı kapatarak derin bir nefes bıraktı.

"Bak, ben bilmiyordum tamam mı?"

Çaresizce söyledi bunu.

"Beni küçük düşürdünüz! Onca insanın içinde bana neler söylediniz! Ben sadece kendimi savunmuştum!"

"Ju-"

Kan çanağını andıran gözlerini Taehyung'tan ayırmadı, işaret parmağını ona doğru salladı sinirle.

"Sizin için yaptığım hiçbir şeyi görmüyorsunuz! Ben, ben asla önceliğiniz de olmadım. Önemsemediniz hiçbir davranışımı. Sizin için gece yarısına kadar kurabiye yapmaya çalıştım ben, hiç çalışmadığım kadar çabaladım sizin dikkatinizi çekmeye. Hepsi hepsi siz ve sizin egolu, kaba benliğinizin suçu! Hak ettiğim ilgiyi vermek yerine beni görmezden geldiniz! Verseydiniz asla böyle takmazdım kafama! Çocukça davranmışım, az bile yaptım ben!"

Taehyung Jungkook'un söyledikleriyle bir adım geri sendelerken hayatında ilk defa verecek cevap bulamadı. Duygularını kabuğa çekmekten bambaşka birine dönmüştü Taehyung.

Gözleri morarmaya yüz tutmuş bileğine ilişti. Leo sertçe sıkmıştı kavradığı kolunu.

"O, o mu yaptı bunu?" diye olanca nazikliğiyle tuttu bileğinden. Sesi titremişti. Canını yakmaktan korkmuştu.

Jungkook acıyla tıslayarak hızlıca elini çekti.

"Ortağınız olacak o alfa bozuntusunu da, sizin dağlardan büyük egonuzu da, önyargılarınızı da, şirketinizi de, sizi de si-"

Lafını kesen dudaklarının onun dudakları tarafından hapsedilmesi olmuştu. Kelimeleri bir bir boğazına dizilirken yaşadığı anın şokuyla kalakaldı saniyeler boyunca. Dudaklarındaki o hafif baskı yerini korurken Taehyung elini ürkek bir tavırla onun saçlarına çıkardı.

Olduğu yerde içi titredi Omeganın. Öyle nazikçe okşamıştı ki saçını o zarif eller, bir dokunuşun altında ilk defa eridiğini hissetti, gözleri bu dokunuşun nazikliği ile gözlerini kapadı. Dudaklarını yavaşça oynatmaya başladığında kafası onun dudaklarının tadıyla çoktan uçmuştu.

Yarım dakikadan fazla geçen bir sürenin ardından aklına cereyan edenle hızlıca onu bir nevi hipnotize eden öpüşmeden ayırdı kendini. Taehyung'u omuzlarından iterek birkaç adım geri gitti.

Taehyung şaşkınlıkla kaşlarını çattı.

"Ben, sakinleşmen için..."

Dediğinin saçmalığının farkındaydı Taehyung.

Jungkook hiçbir şey demeden arkasını döndü. Onun odadan çıkmasını bekledi kollarını önünde bağlayarak.

Beklediği kapı sesini duymadı. Ona uzatılan buz torbası ile kafasını kaldırdı.