arabella // taekook // omegaverse // texting

9-i think i've been too good of a boy

taylor swift - bejeweled
⭐️
selamlarrr geçiş bölümü niteliğinde bi şeyler ...
Ciddiye alınacak bi fic değil şu an dşcmödsşcmcl ilerisi için güzel şeyler planladım ama🤭😋😛

koo
hyung
hyuuuuuuung
h
y
u
koo yazıyor...

jinie hyung
bir harf daha yazarsan
bütün kurabiyeleri çöpe atarım

koo çevrimiçi

jinie hyung
zaten sabahın dördünde beni kurabiye yapmak için uyandırdın

hepsi hazır
istediğin gibi
bol fıstık ezmeli ve bol çikolatalı
gel dükkana al hepsini

koo
dünyanın en iyi hyunguuu
teşekkür ederim 🥺

×××

Elindeki kurabiye dolu saklama kabı ile neredeyse zıplar adımlarla koridorun sonundaki odaya varmıştı. Boş olan ofise girerek elindeki kutuyu masanın üzerine bırakmış, kolundaki saate bakarak sabırsızca beklemeye başlamıştı Taehyung'u. Ayakta yüzünde gülümseme ile beklemekten yorulduğunda oflayarak masaya yasladı kalçalarını. Gözlerini masanın üzerinde gezdirmeye başladı, Kim ailesinin çerçevelenmiş resmini aldı eline. Taehyung'u gördüğünde gulen gözleri Yoongi'yi bulduğunda kısıldı.

Kapının sesiyle hızlıca elindeki çerçeveyi masanın üzerine alelacele bir şekilde bıraktı. Her zamanki jilet gibi ütülenmiş takımlarından biriyle içeri giren Taehyung, tek kaşını havalandırarak "Günaydın Jeon. Bir sorun mu var?" diye sordu.

Jeongguk kolları arkasında bağlı,yerinde hafifçe salınırken yüzündeki gülümseme ile konuştu.

"Günaydın Bay Kim! Size olan teşekkürümü en içten şekilde göstereceğimi söylemiştim. "

Şaşkınlıkla irileşti Taehyung'un gözleri. Jeongguk ona adım adım yaklaşırken Taehyung sadece yutkunuyor ve bir sonraki hareketini asla tahmin edemediği Omega'nın hoş kokulu feromonlarını soluyordu.

Jeongguk gülen gözlerini Taehyung'unkilerle kilitledi aralarında çok az bir mesafe kaldığında.

"Lezzeti bu dünyanın dışından olan mükemmel kurabiyeler!" diyerek sevimlice şeffaf kabı Taehyung'un kollarına bıraktı.

Taehyung dumura uğramış bir şekilde  bir saklama kabına bir de Jeongguk'a baktı.

"Teşekkür ederim." diyebildi gözlerini ondan kaçırırken. Aklına gelen ihtimaller yüzünden kötü hissediyordu.

"Durun, sabah kahvenizi de getireyim. " diye adeta hoplaya zıplaya odadan çıktı genç.

Hızlı bir şekilde ortak alandaki kahve makinesini çalıştırdı ve ayağını sabırsızca sallayarak beklemeye başladı. Makineden gelen sesle hiç beklemeden sıcak kahveyi beyaz kupaya doldurdu. Odaya adımını attığı anda yüzünü düşürecek bedenle karşılaştı.

"Yoongi?"

O sırada ağabeyine yapılan kurabiyeleri iştahla yemekle meşgul olan Yoongi kafasını kaptan kaldırdı. Jeongguk'un elindeki kahveyi alarak birkaç yudum içti.

"Yoongi! O kurabiyeler Bay Kim için ver çabuk! " diyerek kutuyu çekiştirerek aldı ondan.

"Ben geceyi gündüzüme katıp Bay Kim'e kurabiye yapayım, Yoongi zorbası yesin, yok ya!"