İki genç kız konuşmaya devam ederken Minho tabi ki Seol'ü farketmişti. Bir arkadaşı olduğunu bilmiyordu genç kızın.
Kızın orda oturduğunu ilk farkettiğinde yanına gitmemek için kendi içinde çok büyük savaşlar çıkarmıştı. Ama bugün onu çok rahatsız ettiğini düşünerek gitmemeye karar vermişti. Zaten öğle yemeğinde beraber olacaklardı.
Onu izlemeyi de çok istediğinden tam karşısında oturan arkadaşı Hyunjin'den rica(!) Ederek yer değiştirmişlerdi. Kimse de nefesini bunu neden yaptığını sorgulayarak harcayamazdı çünkü bütün arkadaş grubu onun Seol'e aşkını biliyorlardı.
Minho tam doğru pozisyonu bulup sevdiğini zevkle izlemeye devam ederken zil çalmıştı. Ama bu haksızlıktı!!! Bu işten memnun olmadığını gösteren sızlanmalar bırakarak Seol'ü sevdiğini söylediği ilk kişinin ,Jisung'un, omzuna başını koydu.
Jisung böyle olayların fazlalığından dolayı alışmıştı. Bıkmış ama arkadaşı için yaptığını belli edecek şekilde Minho'nun saçlarını okşadı
Onun bu hareketlerine çok gülseler ve kimi zaman üzülseler de dalga geçmeden duramıyorlardı. Özellikle Jeongin, Seungmin ve Hyunjin!! Her fırsatta dalga geçiyorlardı.
Yine de Jeongin artık arkadaşının durumuna üzülerek eliyle sızlanan Minho'nun omzunu patpatladı. Seungmin ve Hyunjin de ne kadar dalga geçseler de arkadaşlarının bu durumuna zaman zaman üzülüyorlardı. Gidip onlar da bu üçlü sarılmaya katıldılar.
Diğer üyeler gülümseyerek onları izlerken sarılan beşli, kalan üçünü - Felix, Changbin ve Chris'i- aralarına aldılar. Chris bu sarılmaları çok seviyordu. Hep beraber kuzu sürüsü misali sarılırlarken aralardan Seungmin'in inlemesi duyulmuştu
"Ahhhh! Sizi koca köpekler~! Dersi kaçıracağım bırakın beni~!"
Bunun üzerine herkes daha çok birbirine sarıldı ama bu sefer de nefes alamadıklarını farkettiler. Yavaşça ve gülerek birbirlerinden ayrıldılar. Minho'nun kafasına o anda dank eden şeyle gülmeyi kesti
Bu dersten sonra öğle arası oluyordu!! Hemen aklına yapacaklarını not etti.
Seol'ün yanına gitmeden önce lavaboda kendine çeki düzen vermeliydi. Dersin ortasında karnım ağrıyor bahanesi ile gidebilir, geldiğinde de ders bitene kadar da üstünün başının bozulmaması için sabit durabilirdi.
Zil çalınca da herkes çıktıktan sonra Seol'ü çağırıp kaçış planını uygulayabilirlerdi. Hatta çocukları ikna edip, veya etmeden direk onları postalayarak, Seol ile birlikte romantik bir yemek yiyebilirdi.
Bunu düşünmek bile kalp atışlarının hızlanıp akıllı saatinin alarm vermesine sebep olmuştu.
"Yah! Ne düşünüyordun da düşünmenle bile kalp atışlarını tavan yaptı hım~?
Diye imayla sordu Jeongin. Kahverengi saçlı çocuk cevap verme gereği duymadan bir eliyle kendinden yaşça küçük olanın çenesini, boştaki eliyle de masada duran peçeteyi aldı
Ağza peçete sokma işine ilk Hyunjin'le başlamış, sonra da hoşuna gittiği için diğer üyelerin üzerinde de denemişti. Artık tehdit etmesine bile gerek kalmıyordu çünkü cebinde her zaman peçete bulunduruyordu. Üyeler o elini cebine attığı zaman sessizce köşelerine çekiliyorlardı. Bu da Minho'nun yeni eğlencesi olmuştu tabi.
Herkes kendi sınıfına yollandığında Minho da planlarını tekrardan gözden geçiriyordu. Bütün planları olabilecek en kötü ihtimallarle hesaplamayı bitirdiğinde öğretmenleri de gelmiş, derse başlamıştı.
Ama Minho her şeyin Kusursuz olmasını istiyordu ve dersin yarısına kadar planları aklından kontrol etmişti. Ders pek de umrunda değildi ve sevdiği bir ders de değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WhiteFreeSia {•Lee Minho•}
FanficKalbimin kuru topraklarına beyaz frezya tohumları ekerek katil oldum