9. Punishment

47 11 146
                                    

Bölüm ve kitap için çok özürödierim. Sanırım işler sarpa sardı

Çocukların hepsi daha ayılamamış olmalarına rağmen bir koltuğa dizilmiş, kurbanlık koyun misali azarlanmayı bekliyorlardı. Pişmalar mıydı? Kesinlikle. Ama bunun için ne ailelerini ne de Chris hyunglarını suçlayabilirlerdi. Ne vardı da o kadar içecek?!

Şuan 5-3 maç yapacaklarmış gibi hissederlerken sayıca fazla olmalarına rağmen hiç kazanma şansları yoktu. Üstelik Chris'in durumu pek de iyi değildi. Kardeşlerinin kalbini kırmak istemiyordu ama bu konu da hafife alınabilecek bir konu değildi.

Derin nefes aldıktan sonra ağzını araladı. En nazik şekilde kızacaktı ki çocukların zaten dün gece yedikleri azar üstüne kendi kızmasına bir daha yapacaklarını düşünmüyordu.

"Neden yaşınız tutmamasına rağmen bara gizlice gidip o kadar içtiniz?"

Bu soruyu sormak o an için en mantıklısı gibi gelmişti. Dinlemeden bağırıp hesap sormak istemiyordu ve çocuklara kızarsa zaten sonradan düzgün bir cevap alamazdı

Cevap bekleyen gözlerle oturan beş kurbanlık koyuna bakarken Seungmin ve Minho Chris'in yanında beraber oturuyorlardı

Minho her ne kadar arkadaşları için endişelense ve üzülse de Felix'ten Seol'ün ağzından laf alma sözü almıştı ve şuan kendisini sinir etmek için durmadan sırıtıyor, saçma kaş göz işaretleri yapıyordu.

Arkadaşı Seungmin ise koltuğa gömülmüş, dün bölünen kitap okuma zevkinin sinirini yarıştırmak için kaşları çatık okuyordu.

"Ya biz şey...Hani hepinizin sevdiği biri varya yani biz de kendi aramızda bekarlık partisi yapacaktık."

Kestane renk saçlı çocuk yüzünü kapatan kitabı aşağıya indirirken kaşları daha fazla çatılmış ve dudakları içeriye doğru büzülmüştü. Sesinden bile kızdığı belliyken konuştu.

"Niye lan?! Niye ben yokum? Başım kel mi benim? Ben de sapım sizi akılsız cücükler!"

"Akılsız Cücükler" üyesi Han Jisung, Seungmin sözlerini bitirir bitirmez atladı.

"Hyung bir kere ben seni çağırdım sen o güzelin kitaplarından gözünü ayırmadan 'I-IHĞĞĞĞ! RAHAT BIRAK!' Diye bağırıp beni odadan kovdun. Ben napayım yani şimdi?"

Seungmin Jisung'un sitemli çıkan sesine karşı gözlerini kıstı. Böyle bir şey yaşanmış mıydı cidden? Aklına gelen boğuk ve beyni daha dün yaşanmasına rağmen unutmak üzere olduğu anılardan yollanan sesle dudaklarını birbirine bastırdı.

"Hayır öyle bir şey olmadı! Olmayan olayları görmeye falan başladın sen iyice paranoyaklaştın. Psikoloğa götürelim seni!"

Sözlerine devam ederken durdu. Acaba Jisung'u kırmış mıydı? Psikolog ile iyi anıları yoktu arkadaşının. O bunu düşünürken alakasızca kırdığını düşündüğü çocuk kafası yana düşmüş uyukluyordu. Az önce arkadaşına laf yetiştiren birinin şuan ayakta uyuması garip kaçsa da dün babasının öğütlerinden ve içkiden hala ayılamamıştı.

"Susun! Pekala...Neden o kadar çok içtiniz ve neden elalemin kızına yakınlaştınız?"

Sözlerin sahibi oğlanın bağırışıyşa zaten kendinden geçen çocuklar üstüne sorulara kendilerini yakmayacak cevaplar vermeye çalışıyorlardı

"Hyung az içecektik ama bir kere içince şey oldu işte!"

"Hyung yemin ederim ki kızlarla temasta bulunmadık sadece çok güzelsin falan yani öyle hem zaten ben yapmadım bunlar yaptı!"

WhiteFreeSia {•Lee Minho•}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin