ananiz geri döndü
mükemmel ben
yb atıcam
çünkü
1 BİN OLMHŞ
yuh amına
neyse hadi okuyun beğenin
öpücükler öpücükler
(bugün baya bölüm atmayı düşünüyorum kitaba)
~
Hyunjin dışarıda bütün her yeri geziyordu, perisini arıyordu. Nerede olabileceğini düşünüyor, bulamayınca yumruklarını sıkıyordu. Her yeri gezmişti, bütün deniz kenarlarına bakmıştı. Sonuncusuna gelmişti, umudunu yitirmiş, belki orada otururum demişti. Çimlere yaklaştığında, sarı saçlı, minnacık bir bedeni uyurken bulmuş ve hayatında hiç mutlu olmadığı kadar mutlu olmuştu. Yanına oturup elini saçlarında gezdirmeye başlamıştı. Felix ise hissediyordu elini, hatta uyanıktı. Anı bozmak istemiyordu sadece.
Hyunjin farkındaydı, gülümseyerek konuşmaya başladı. "Uyanıksın, biliyorum minik peri." Elini çekmişti. "Yaa, koysana şu elini geri!" Hyunjin'in elini kavrayıp geri kafasına götürmeye çalışmıştı. "Beklesene iki dakika!" Elini tekrar çekip Felix'i kavramış ve göğsüne yaslamıştı. "Böyle daha iyi değil mi?" Felix kolunu Hyunjin'e sarmıştı ve kafasını evet anlamında sallamaya başlamıştı. Hava zaten karanlıktı, ikiside uykuluydu ve oracıkta uyuyakalmışlardı.
...
Sabahın ışıkları gökyüzüne vuruyordu ve Felix gözleri kısık biçimde uyanmıştı. Hyunjin yanında, hala uyuyordu. Felix onu sarsmıştı. "Uyan Hyunjin!" Hyunjin gözlerini açıp doğrulmuştu. "Kalktım, kalktım..." Felix bağdaş kurmuş oturuyordu. Hyunjin ona bakıyordu. "Kahvaltı etmek istiyor musun? Seni bir kafeye götürürüm." Felix iç çekip konuşmaya başlamıştı. "Sen düşündün mü benim dediklerimi?" Hyunjin bu sorudan korkuyordu. "Hiç olmamış gibi davransak Felix..." Felix tatlı gözlerle Hyunjin'e bakıyordu. "Hiç mi düşünmedin?" Hyunjin derin bir iç çekmeyle "Ah, tabi ki de düşündüm." Felix, "Aşık mısın bana?" Hyunjin sarılmıştı Felix'e, "Felix sen sadece bir peri değil ayrıca bir meleksin. Seni gerçekten seviyorum ama buradan çıkmanın bir yolunu bulmamız gerekiyor. Burası senin için tehlikeli olmaya başladı."
Artık her sokaktan geçişlerinde Felix'e vampirler bakıyordu. Hyunjin korkuyordu ve onu heri döndürmeyi planlıyordu. "Felix abine sorsana?" Felix kafasını evet anlamında sallamıştı ve telefonunu çıkarıp abisini aramıştı. Telefon çalınmış ve sonunda açılmıştı. "Alo Felix?! Sana o kadar mesaj attım iyiyim yazdın, aradın sonunda! Gelmek istiyorsun değil mi geri? Bir kaç aydır nasıl geri geleceğini çözmeye çalışıyorum...tek seçenek eğer o vampir seni önemsiyorsa gerçekleşir." Felix abisine tamam diyerek bir kaç şeyi anlatmaya başlamıştı. "Pekala Felix, o vampir seni buraya getirmeli. O vampir, onunda çıkarabildiği kanatları var. Onlarla seni buraya getirmeli. Geri gidebilir, onun kanatları yanamaz." Felix Hyunjin'e dönmüş ve Hyunjin'de kafasını sallamıştı. "Yapalım şunu."
