Save Me||ᴶᴶᴷ ✓

Bölüm 22 ▪︎oğlum

Keyifli okumalar bebeklerim
____________

Jimin tamamen Vampir gibiydi güçleri avlanması gözleri...

Onu her haliyle seviyordum Tabiki ama normal olmasını isterdim.

Bugün yaş günüydü ve artık hızlı büyümicekti. Taehyung öyle söylemişti.
Bu yaş günü oldukça güzel olsun istiyordum çünkü artık normaldi.

"Bu renkleri beğenmedim mor olsun..siyahla daha uyumlu"
Anisis etrafı düzenlerken ben hediyeleri hazırlıyordum.  Jungkook ise Jimin'i götürmüştü. Avlanmaya sanırım. Onu oyalaması gerekiyordu.

Jungkook onun içim herşeyi yapıyordu mükemmel bir babaydı. Onu böyleyken daha da çok seviyordum..

Jungkook ile kendimize zaman ayıramıyorduk. Jimin hızlı büyüdüğü için bütün zamanımız onunlaydı.

Son hediyeyi de paketledim ve bitti. Normal bir çocuk olmadığı için pastasız kutluyorduk..alışmıştım.

"Ah lena baksana tatlım ne kadar güzel oldu heryer"

"Evet jimin beğenecektir.."

Anisis gülümsemiş ve sarayın diğer yerlerini kontrol etmişti. Hala kimse ile görüşmüyorduk. Jimin de öyle ona herşeyi anlatmıştık ve anlayışlı olmuştu.
Jimin 20 yaşına girene kadar böyle devam edecekti.

Annemi hiç görmemiştim. Görmeme de gerek yoktu. Ben kendi ailem ile mutluydum. 

Odama girdim ve kıyafetimi seçip giydim. Saçımı da düzelttim. Nerdeyse geleceklerdi.

Sarayın geniş terasında gözlerimle onları aradım ormanda bir yerde olmalıydılar.

Jimin görüş alanıma girince gülümsedim. Gülüyordu ve babasını itiyordu. Eğleniyorlardı.  Jimin beni görmüş el sallamıştı. Bende ona karşılık verdim.

Onlar saraya girmişti bende odadan çıktım ve anisisin yanına gittim.

Jimin için büyük salonu süslemiş kapıları da kapatmıştı.
"Yaklaşıyorlar"
Anisisi onayladım ve birden jimin hızla yanıma geldi. Bunu beklemediğim için korkmuştum.

"Ah yapma şunu"

Güldü ve bana sarıldı. Ona karşılık verip saçına küçük bir öpücük bıraktım. Jungkook bizi görmüş ve gülümsemişti.

Jimin benden ayrıldı ve babasının yanında durdu.
"Ah hadi biraz eğlenelim "

Anisis görevlilere işaret verince kapıyı açmış ve Jimin'nin yanına gidip elini tuttum içeri doğru ilerledik.  Gözlerini etrafta gezdirdi ve gözleri kısılana kadar gülümsedi.

Heryerden fotoğrafımız vardı ve çok güzel süslenmişti.
"İyi ki doğdun oğlum"

Jimin babasını hemen sarılmıştı. Anisisi görüp ona da sarıldı.
"Doğum günün kutlu olsun torunum benim"

En sonda bana koşmuş ve birlikte hediyelerine ilerlemiştik.

•••
Jimin ve Jungkook basketbol oynuyor bende onları izliyordum. Doğum günü güzel geçmişti. Geç saate kadar kutlamış yetmemiş maç atmaya başlamışlardı.

Benim uykum geliyordu. Yerimde esnedim. İkisinde yanıma geldi.
"Anne ben kazandım! Ben kazandım!"

"Aferin oğlum"

Jeon yanıma oturdu ve gülümseyip oğluna baktı. O hala top oynuyordu.

"Herşey yoluna giriyor. Endişelenecek bir şey kalmadı.."
Gülümsedim ve kolunu omzuma koyup göğsüne çekti. Saçıma öpücük bıraktı.
Kulağıma eğildi.
"Artık tüm zamanın benimle olucak"
Onu ittim. Jimin duyabilirdi.

"Sus"

Ayağı kalktım ve Jimin'e ilerledim.
"Hadi jimin geç oldu..uyuman gerek"

Topu bıraktı ve yanıma geldi.
"Tamam"

Elinden tuttup odasına ilerledim.
"Anne başım..başım acıyor"
Ona doğru döndüm o sorada Jeon da bize yetişmişti.

"Başın mı? Neresi acıyor? Bir yere mi vurdun?"

"Top düşmüştü başıma"
Gülğmseyip başına bir öpücük kondurdum.
"Duş alıp uyu yarın iğleşiceksin"

Beni onaylamıştı başını sallayarak. Alnına öpüp tekrar elini tuttum. Jeon bize gülümseyerek bakıyordu.

Jimin'in odasına girince onu banyoya götürdüm ve duş almasını söyledim. Jeon Jimin'in yatağına uzanmış beni izliyordu.

Oğlumun dolabına ilerleyip giymedi için kıyafet çıkardım. Yatmadan önce beslenmesi gerekiyordu.

Kan torbasındaki kanı bardağa doldurdum. Jungkook belime elini dolamış ve boynuma öpücük kondurdu.

Gülümsedim ve bardağı bırakıp ona döndüm.

"Odamıza gidelim..burda rahat değilim"
Güldüm.
"Önce Jimin'i yatırayım.."

"Su sesini duyuyorum onun işi uzun"

"Beklerim onu sen git "

Gülümseyip beni belimden tutup kendine çekti.
"Peki birlikte bekleyelim güzelim"

Dudaklarıma yaklaştı. Birden durdu ve kaşlarını çattı.
"Noldu?"

Hızla gücünü kullanıp banyoya girdi. Şaşkınca peşinden gittim.
"Jeon ne ol-ah!"

Sözümü bitiremeden yerde gördüğüm bedenle gözlerim şokla açılmış tutunursak yer aramıştım. Gözlerim buğulanmaya başlamıştı. Hızla oğlumun yanına gittim.

Jimin karnında hançer ile yerde kanlar içinde yatıyordu.

_____________
Ay yazık ya

Umarım bölümü beğenmişsinizdir

V A N E S S A

________________