Hayatımda bir kez bile olsun doğru düzgün çalışmadım.
Bu bahar liseden mezun olduğumda asla şu anda deneyimlediğim duygusal ve zihinsel zorluklarla karşılaşacağımı düşünmezdim. Annem bir ay önce akciğer kanserinden öldü. Günde iki paket içerdi, ona durmasını söyledim ama inatçı kadındı, sözlerim bir kulağından girip diğerinden çıktı.Annem, dev gibi bir malikanede - büyük ihtimalle şehirdeki en büyük malikanede - tam zamanlı hizmetçiydi. Eve çok sık gelmezdi, sadece telefondan arar ve bir dakika kadar konuşurdu, bu yüzden küçük apartman dairemiz sadece benimdi. Her gün dört duvarın arasında tutsaktım.
Eve sadece hafta sonlarında, öğlen ve akşam yemeği için gelirdi ama artık öyle bir şey yok. O öldü, bu yüzden de onun işini yapmak zorundayım. Geçen hafta, hizmetçi olarak çalışmaya pazartesi günü başlamamı söyleyen bir arama aldım.
Kimi kandırıyorlardı? Hizmetçi olmakla ilgili hiçbir şey bilmiyordum. Ömrümün sayfaları boş bir şekilde ilerleyip gidiyordu ve bunun farkındaydım. Telli defterimden bir sayfa kağıt kopardım ve büyük, kalın harflerle yazdım: "HS".
(Ç.N: Hayatımı sikeyim.)
Arkadaşım Ning, bana büyük bir iyilik yaptı ve beni malikaneye arabasıyla götürdü: yakında köle olacağım malikaneye. Malikane evime yarım saat uzaklıktaydı. Benim evim fakir bir mahalledeydi, ve zenginlerin yaşadığı şehir merkezi bizden uzaktı. Normalde her yere yürüyerek giderim, ama bu sefer yürüyecek olsaydım büyük ihtimalle bacaklarımı kaybederdim.Araba penceresini indirdim ve güneş ışınlarının sarı, dalgalı saçlarıma vurmasına izin verdim.
Kafamı koltuğa doğru yasladım ve yavaşça ciğerlerimi dolduran temiz havayı içime çektim.
Ning sordu, imâlı bir bakış atmaya cüret ederek: "Orada iyi olacak mısın Minjeong?"Söylediğini reddetmek için elimi sallayarak cevap verdim: "Evet, iyi olacağım. Sadece o salaklar ne derse yapacağım ve gitmeme izin verecekler."
Ning konuşmadan sıyrılarak yeniden yola döndü. Arabayı yavaşça devasa, çelik kapılara yanaştırdı ve betonun üzerindeki levhayı okudum: "YOO Konutları".
selamm
wattpadde cok fazla guzel winrina fici bulamadigimdan bir tanesini cevirip atmak istedim!! kitabin orijinalinin adı married to ms billionaire. tamamen kendi ingilizce bilgimle ceviriyorum,umarim seversiniz ve iyi okunma alir!
-hayatpart 2
Ning içeri nasıl gireceğimizi merak ederken arabanın yanındaki hoparlör benzeri direği işaret ettim. Parlak kırmızı tuşa bastı ve birden yaşlıca bir ses belirdi.
"Evet, acaba kime bakmıştınız?" dedi.
Ne kadar beyefendi gibi konuştuğu beni çok şaşırttı ve etkiledi. Daha önceden hiç birinin böyle konuştuğunu duymamıştım, biraz garipti, sanki bir pembe diziden veya bir filmdenmiş gibi.
Ning'in konuşmasına izin vermeden konuştum.Ning'in penceresine doğru eğilirken konuştum: "Adım Minjeong, Winter da diyebilirsiniz, Taeyeon'un kızıyım, yeni hizmetçi olacağım."
Dev kapılar yavaşça açılırken kendi kendime sırıttım. Ning arabayı çalıştırdı, eğer oraya gitmemiz 5 dakikadan fazla sürerse ne diyeceğimi bilmiyorum. Sonunda hedefimize ulaştık ve Ning arabayı durdurdu.
"Minjeong... vardık." dedi Ning korkuyla karışık endişeyle.
Evin boyutuna çok da şaşırmamıştım. Evi birçok gazetenin manşetlerinde görmüştüm ve ne kadar büyük olduğunu zaten biliyordum.
Hâlâ büyük ihtimalle, kendi kendine bir mülkün bu kadar büyük olabileceğini soran Ning'e baktım. Arabadan inerken gözümdeki güneş gözlüklerimi çıkarıp kafama taktım ve arabanın bagajına doğru yürüdüm.
Mahvolmuş, yıpranmış valizimi aldım, neredeyse tüm kıyafetlerimi yere düşürerek.
Kendi kendime homurdandım: "Lanet olsun! Aptal valiz!"
Yere eğilip eşyalarımı alırken, büyük bir kapının açıldığını duydum. -Kendimi rezil etmeden önce- her şeyi toplamaya odaklanmıştım, uzun boylu, genç, güzel bir kadın, bir sürü koruma ile önümde belirene ve kâhya olduğunu düşündüğüm biri yaklaşana kadar.
Düşününce, yerdeydim, bu yüzden uzun bir süre boyunca ayakkabılarına göz diktim, hatta, konuşurken o kadar güzeldi ki, kafamı kaldırıp ona bakmak istedim ama güneş ışınları onun yüzünü ve görünüşünü görmeme izin vermedi, onun yerine gözlerimi kaçırmama sebep oldu.
"Gerçekten yeni bir valiz almalısın, ve bir sürü de yeni kıyafet." Bunu oldukça sakin bir sesle söylemişti.
Yeniden yere baktım ve havanın ne kadar sıcak olduğunu düşündüm, yanaklarımın kızarmasından hissetmiştim.
Ayağa kalkarken uzun uzun nasıl kaba olmayacağımı düşündüm. Bu kadın kim oluyordu da bu kadar edepsizce konuşabiliyordu? Sinir seviyem katlanarak artıyordu, ve daha sonra bundan pişman olacağımı biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
milyarderle evlenmek | winrina
FanfictionKim Minjeong, annesi öldükten sonra onun çalıştığı yerde çalışmaya başlar ama evin sahibi sinirlerini bozmaktaydı. okuyucuya not: kurgu bana ait değildir. @lemonbear23 'ün kitabının çevirisidir. iyi okumalar not2: elimden geldiğince her gün bölüm at...