7
Güne kuşların ötmelerini ve şarkı söylemelerini duyarak başladım. Başımı kaldırdım ve pencereden dışarıya baktım, güneş çoktan yükselmişti ve gökyüzü koyu mavi ve bebek mavisi karışımı bir renkti. Arkama bakınca bana bakan Jimin'i gördüm. "Günaydın Minjeong, iyi uyudun mu?" Alayla konuştu. Onun yatağının ucunda, ne olur ne olmaz, belki ateşi yükselir diye beklerken uyuyakalmışım. Saat yaklaşık sabah altı falan olmasına rağmen böyle dalga geçtiğine göre oldukça iyi olmalıydı. Gözlerimi devirdim ve ayağa kalkıp gerindim. Onun alnına doğru elimi uzattım. "Nasıl hissediyorsun?" Yatakta oturuyordu. "Çayın gerçekten işe yaradı." Kapıya doğru yürürken konuştum: "Harika, ben hazırlanıp sonra da gidip hizmetçilik işime başlayacağım."
"Mümkün değil, odana git ve uyu. Çoktan birçok şey yaptın." Yataktan kalktı.
"Hayır, ama..."
"Benimle tartışma Minjeong." dedi.
Teklifini kabul ettim ve kapıyı kapattığım anda yüzümde bir zafer ifadesi oluştu. Hızlıca odama gidip yatağıma atladım, gözlerim kapandı, uyanık kalmak bedenime ağır geliyordu, saniyeler içinde yeniden uyuyakalmıştım.
*
Kapımın vurulmasıyla uyanmıştım. Gelen Lucas'tı. Yavaşça kapımı açıp yatağıma doğru yürüdü. "Tünaydın Bayan Kim, hazırlanmanız gerek; bu akşam özel olacak."
"Özel akşam? Saat kaç?" Gözlerimi ovdum.
"Neredeyse öğleden sonra üç canım." Saatine baktı. "Öğleden sonra üç mü?" Bağırdım. Yatağımdan hızla çıkıp odamdaki lavaboya gittim ve birkaç dakika içerisinde üniformamla çıktım, ve yatağım kusursuzca toplanmıştı. "Ah teşekkür ederim Lucas, yapmana gerek yoktu." Gülümsedim. "Ah, saçmalamayın; Bayan Jimin'i iyi baktığınız için teşekkür ederim. İkimiz de odamdan çıkıp mutfağa yol aldık. "Evet, bu akşam Jimin'in ebeveynleri yemeğe geliyor ve bu evde tek bir toz parçası bile bırakmamalı, akşam yemeğini hazırlamalı ve onlar gelene kadar oturma odasını toparlamalıyız." Bana temizlik malzemelerini uzattı ve girişi temizlemeye başladım. Yarına kalmış olan odalar haricindeki tüm evi temizlemeye neredeyse üç saat uğraşmıştım. Lucas neredeyse akşam yemeğini hazırlamayı bitirmişti ve tek yapmamız gereken oturma odasını biraz süslemekti. Her şey gittikten sonra eşyaları daha önceden Lucas'ın gösterdiği dolaba koydum ve mutfaktan gelen harika aromadan çok etkilendim. "Vay, Lucas, ne pişiriyorsun?" Mükemmel kokuyor."
"İçi doldurulmuş tavuk, ve patates püresi. Jimin'in en sevdiklerinden." Fırını kapatırken söyledi. "Biz de ondan yiyebiliyor muyuz?" Umutla sordum.
"Sadece herkes yedikten sonra bir şeyler kalırsa." Nefes verdi.
"Ciddi misin? Bu berbat."
Lucas başını salladı ve Jimin'in geldiğini duyduk. Ruhuma biraz mutluluk katmıştı çünkü her gün sadece ve sadece bu dev malikanede Lucas'la ev işi yapıyoruz. Jimin hep çalışıyordu, tüm korumaları da sürekli onunlaydı. Ona doğru koştum. "Hey, nasıl gidiyor?"
"Konuşacak vaktim yok Minjeong, ailem gelmeden önce gidip hazırlanmalıyım." Lucas'a iş çantası ve ceketini verirken soğukça söyledi. Uzaklaştı ve gülümsemem yavaşça soldu. Onun sorunu neydi? Sürekli aşırı davranıyordu ve sinirini benden çıkarıyordu. Lucas geri geldi ve bana duş almamı ve diğer üniformamı giymemi söyledi. Odama koşarken neredeyse düşmeme rağmen aceleyle devam ettim, zamanım yoktu; ailesi her an burada olabilirdi. Hemen durdum ve Jimin'in bana söylediklerini hatırladım. Annesinin hiç onu önemsemediğini söylemişti ama o zaman neden onu ziyarate gelsindi ki? Hepsi yalan mıydı? Kapı zilinin çaldığını hizmetçi ayakkabılarımı giyerken duydum ve ön kapıya koştum. "Tünaydın, ve Yoo Malikanesi'ne hoş geldiniz, lütfen, buradan." Kapıyı açarak söyledim.
Gözlerimin önünde Jimin'i geriye taranmış kahverengi saçlarıyla aşırı derecede andıran, uzun bir adam vardı. Arada da saçları kırlaşmıştı. Çok çekici ve zayıf, sarışın bir kadın da gördüm. Gözleri benimkiler gibi elaydı, ama oldukça aşağılayıcı bakıyorlardı. "Nereye gitmem gerektiğini biliyorum." Oldukça soğuk bir şekilde, yetkim var dermişçesine konuştu ve eve bir adım attı. Yutkundum ve başka bir şey söylemedim. Jimin'in söylediği şimdi daha inandırıcı gelmişti. İçeri gelirken, benden azıcık daha uzun, genç bir kız gördüm, ancak benden daha büyük görünüyordu. Uzun, güzel kahverengi saçları ve gök mavisi gözleri vardı. Bana kiraz, kırmızı dudaklarıyla gülümsediğinde derin gamzelerini fark ettim. Bu kız kimdi? Lucas hiç bir kız kardeşten bahsetmemişti.selamm özür dilerim bayadie bölüm atmiyorum
sizce o kiz kim?
chaelisoye tesekkur etmek istedim ozellikle san yorumlarin icin falan en baştan beri okuyorsun💕
siz buraya her yb yazdiginiz zaman 1 paragraf cevirvem hadi bakaliö
ben niye hep bu aaatte bolum atiyorum of
neyse iyi gecelerr
ha bir de sinir koymayi sevmem ama 10 oy olsa guzel olur
-hayat
ŞİMDİ OKUDUĞUN
milyarderle evlenmek | winrina
FanfictionKim Minjeong, annesi öldükten sonra onun çalıştığı yerde çalışmaya başlar ama evin sahibi sinirlerini bozmaktaydı. okuyucuya not: kurgu bana ait değildir. @lemonbear23 'ün kitabının çevirisidir. iyi okumalar not2: elimden geldiğince her gün bölüm at...