sürpriz

6.9K 268 98
                                    


☆☆☆

Sabah bildirim kutumdaki dolu mesajlarla uyandığımda bakasım bile yoktu ama bildirim sesleri susmak bilmediği için bakmak zorunda kalmıştım.

BEYAZ MASA

Mauro: Bu akşam parti!

Yunus: Herkes gelecek. Zorunlu olarak.

:Gelemem, işlerim var.

Boey: Zorunlu dememiş miydi?

Kerem: Kırma bizi Beste, ben bile geleceğim. Sensiz çekilmez.

•••

Gruba görüldü atıp aşağı indim ve ufak bir kahvaltı tabağı hazırladım kendime.

Hâlâ bir iş arıyordum ve Türkiye şartları altında düzgün bir yer bulmak epey zordu.

Telefonumun çalmasıyla göz devirerek sessize aldım.

Bir şeye taktı mı takıyorlardı gerçekten.

En sonunda dayanamayıp Kerem'in telefonunu açtığımda bir 'oh' sesi gelmişti.

"Kırma beni Beste. Gerçekten çekemeyeceğim."

"Tamam konumu atarsın."

"Seni almaya Barış gelecek. Yeri sen bulamazsın."

"Yunus'la siz gelin beni almaya o zaman ya da ben hiç gelmiyim Kerem. Hadi görüşürüz."

Telefonu cevap beklemeden kapattığımda kahvemi de alıp salona doğru ilerlemiştim.

Bu gerçekten hayattaki en zevkli aktivitem olabilirdi.

Hâlâ bir iş bulamadığım için annemlerin bana gönderdiği paralar ile geçinecektim bir süre.

Tabi buda bir yere kadar devam edebilirdi, artık bir iş bulmam şarttı.

•••

Kapı sürekli olarak çalmaya devam ederken Kerem'e içimden küfürler savuruyordum.

"Ne sabırsız insansın Kerem açtım işte,"

Lafım kapıda beni bekleyen Barış'ı görmemle yarım kalmıştı.

Ona ters ters bakışlar atarken o benim aksime gülümseyerek bana bakıyordu.

"Hanfendi, Kerem beylerin işi çıkmış. Ben geldim sizi almaya."

Çantamı koluma takıp kapıyı kilitlediğimde birşey demeden önünden geçip arabaya yönelmiştim.

Tam kapıyı açacağım sırada Barış'ın açması beni şaşırırtırken arabaya binip kemerimi taktım.

"İlk önce sana birşey vereceğim."

Meraklı bakışlarla bir ona birde elindeki kutuya bakarken kutuyu açmış ve bana uzatmıştı.

Kutuda duran bilekliğe bakarken gerçekten çok mutlu olmuştum, bu mutluluğumuda saklama gereği duymamıştım.

Üstündeki charmlara baktım, kendi baş harfinide ekletmişti.

"Barış! Çok teşekkür ederim."

Aniden ona sarıldığımda o da anında karşılık vermişti.

O an gerçekten onunla geçirdiğim her anı çok özlediğimi fark etmiştim.

"Affedildim mi?"

"Ben sana küsemem Barış Alper."

Gülerek yanağıma bir öpücük kondurduktan sonra arabayı çalıştırmıştı.

"Daha bu kadarla bitti sanma."

"Ne?"

Bakışlarını kısa süreliğine bana çevirip birşey demeden önüne dönmüştü.

Bende çok sorgulamadan tekrar bilekliğime baktım.

"Bu kadar mutlu olacağını görsem daha önce alırdım."

"Senin aldığın herşey benim için çok değerli."

Gerçekten öyleydi, lise zamanlarımızdaki ufak tefek notlarımızı bile saklıyordum.

Araba durduğunda geldiğimizi yer ağaç ev tarzı birşeydi. Büyüleyici bir yerdi.

"Burası çok güzel."

Arabadan inip benim kapımı açtığında koluna girip eve doğru yürüdük.

Karanlık yer bir anda konfetilerin patlamasıyla beraber aydınlandığında büyük bir şaşkınlıkla etrafa bakıyordum.

"İnanamıyorum, benim için mi?"

Barış bana dönerek gözlerini gözlerime kitledi.

"Herşey senin için bücür."

O an anladım ki özel anlar yoktu,

O anları güzel kılan özel insanlar vardı.

☆☆☆

𝘭𝘪𝘴𝘦𝘭𝘪𝘮 - Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin