....
Dudaklarımı ısırmaktan artık ağzıma yavaştan bir metalik tat gelirken dişlerim arasında olan dudağımı hızla geri bıraktım.
Akşamdan beri düşünüyorum.Kalmalı mıydım gitmeli miydim?
Aslında kalmak bir zamanlar benim için hayal bile etmekte zorluk çektiğim bir şeydi.Şimdi kalırsam yaşayamayı hayal ettiğim o güzel kurguları gerçeğe dökebilir miydim?Cevabı çok belirsizdi.Belki benden sıkılacaktı bir süre sonra.Bilmem belki de benimle tanıştığına pişman olacaktı.Sonuçta biyolojik babam Erkan Yazıcı'ydı.
Tabii babam olamayacak kadar yabancı adamdan dolayı biraz çekimserlik vardı üzerimde.Hayır hayır kendim için değil,onun için...Alp için endişeleniyorum.Benim yüzümden hayatı kararırsa bu pek hoş olmazdı.
Pekâlâ tamam sakin ol öncelikle.Akşamdan beri evet gözüme uyku girmemiş ve sürekli düşünmüştüm.Ne olur ya da neler olabilir?
Çok güzel şeyler olur ama aynı zamanda boşa harcanan zaman arta kalan tek şey de olabilirdi.
Korkuyordum ama aynı zamanda ruhumun kanatlarına vurduğum prangalardan kurtulmak sadece bir kararıma baktığı içinse biraz heyecanlanıyordum doğrusu.
Sonuçta doğduğumdan beri onun yanındaydım.Ve bir gün yüzü bile görmemiş olan ben verdiğim kararla belki de hayatın güzel yanlarını keşfedecektim.
Bir nefes alıp verdim.Kalbim delice atıyordu.O kadar çok heyecanlıyım ki kararımı söylemek için kapıdan çıktığı ilk anı kolluyordum.
Ama sanırım biraz geç uyanıyor.Çünkü bir saattir ayakta ve kapısının önünde bekliyorum.Dudaklarımda olan ufak tebessüm bir türlü silinmezken içeriden duyduğum sesle dikkat kesildim.
"Hayır gelemem misafirim var."
Sanırım telefonda konuşuyordu ve ben istemeden onu dinlemiştim.
Evet biliyorum çok ayıp ama...Bu seferlik sadece."Önemli diyorsun." Biraz bekledi.Sesi uykulu çıkarken daha yeni uyandığını anlamıştım.
"Hmm,anladım.Bilmiyorum gelemem sanırım."
Acaba önemli olan bir yere çağırılıp da gitmemesinde ki neden ben miydim?
"Sikeceğim kafanı,misafirim var derken ne anlıyorsun lan sen?"
Ah Leyla! Bak gördün mü adamın hayatına girsen acaba ne olur?Düşün biraz!
Yapma Leyla.Bencil olma."Tamam bakarız.Gün içinde rahatsız etme."
Telefonu kapatmış olacak ki sesi tekrar duyulmadı.Başımı eğip ellerimle oynamaya başladım.Aklımda sürekli onun sesi varken haklılık payı veren tarafım git gide sesini yükseltiyordu.
"Ben babanken senin gibi bir işe yaramazı sevmiyorsam sence seni başkaları sever mi?Aptal olma!Sen yalnızlığa mahkumsun Leyla.Yüzün hiç bir zaman gülmeyecek ve gülmemesi için elimden geleni yapacağım kızım..."
Dudaklarım büzülürken geceden beri düşünüp de verdiğim karardan vaz geçecek olmam içimde burukluğa neden oldu.
Ben bir umutla bu gece heyecandan uyumamıştım ve gözlerimden şu an uyku akıyordu.Düşüncelerimi ışık hızıyla bölen şey kapının aniden açılması olurken içime sesli bir nefes çekip yerimde sıçradım ve hızla başımı kaldırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YADE
Humorİzbe sokaklarda soğuktan üşümüş bedenimin ısınmaya ihtiyacı vardı. Bende çareyi güneşe sarılmakta buldum. Isındım,yandım ve kül oldum... °° Not: Yayıncı kitabının ta kendisidir.İsim değişikliği sonradan yapılmıştır. *Yaş farkı vardır!