1 ay sonra
Sınıftaki herkes tam olarak kaynaşmış, herkes kendini yavaş yavaş göstermeye başlamıştı.
Dazai okulda olan büyük sergide yer alıyordu, chuuya okulun müzik grubunda bass gitar çalıyor, atsushi ve akutagawa gezi kulübünde rehberlik yapıyor, sınıfların gezilerini planlıyorlardı. Lucy ve kenji ise pastacılık kulübüne alınmışlardı.
Şu anlık sınıftaki gelişmeler tam olarak buydu.
Ranpo ve poe ne yapıyor mu diyorsunuz? Onlar için gelişmeler başka boyuttaydı.
Yaklaşık 1 hafta önce poe ve ranpo evlerine giderlerken polis arabalarını görmüşlerdi. Merak edip hızlıca olay yerine gittiklerinde ise cinayet olduğunu öğrenmişlerdi. Poe biraz ürperse de ranpo heyecanlanmıştı.
Edgar, ranponun ısrarları üzerine kısa bir cinayet noveli yazmaya başlamıştı. Daha bitmemişti ve bu olay onun için mükemmel bir ilham kaynağı olabilirdi. Çantasından hızlıca defterini çıkardı ve not almaya başladı. Ranpo o sırada sessizce elindeki lolipopunu emiyordu.
Ranpo sessizce konuşmaları dinlemiş, ölen kişinin kim olduğunu öğrenmişti. Bir polis memuru, yaklaşık 1 saat önce burada bir ihbar tarafından bulunmuştu. Bulan kişi ise iş arkadaşı olan başka bir polisti.
Ranpo usulca sırıtıp yanındaki polis memurunun ve poenin yanından geçip olay yerinin içine girdi. Bunu gören polis telaşla peşinden gidip onu durdurmuştu.
"R-ranpo-kun ne yapıyorsun!"
Olayla ilgilenen memur ise kaşlarını çatmış ranpoya bakıyordu.
"Burası oyun alanı değil."
"Yardım edebilir miyim?"
"Tabikide hayır."
Polis hiç beklemeden ranpoyu terslemiş ve gitmesi için diğer polislere emirde bulunmuştu.
"Sadece 15 dakika eğer bulamazsam beni karakola bile götürebilirsiniz."
Poe, telaşla parlayan gözlerini ranpoya dikti ve hemen onun yanına gitmek istedi. Yalnızca bu istediği ranpoyla konuşan memur tarafından engellenmişti.
Onu pek ciddiye almıyordu hatta korkutmayi bile denedi.
"Eğer bulamazsan polisi oyalamaktan seni kendim yargılarım çocuk."
Ranpo ise teşekkür edip gülümsedi ve cesede biraz daha yaklaştı. Bunu gören olay yerindeki herkes şaşkınlıkla cesedin yanına çökmüş onu inceleyen çocuğa bakıyordu.
Dakikalar geçti.
Böylelikle 10 dakika şimdiden olmuştu
Ranpo zaferle ayağa kalktı ve tekrar lolipopunu ağzına alıp 180 derece arkasına hızlıca döndü. Yeşil gözleri sevinçle parlıyordu.
Yavaşça öne doğru yürüdü, ardından arabanın yanında telefonuyla ilgilenen polis memurunun önünde durdu. Herkes anlamsız bakışlar atıyordu."Katil olmak nasıl bir duygu sizce?"
Telefonuyla ilgilenen genç polis korkmuş olacak ki irkilerek ranpoya baktı. Az daha telefonunu düşürecekken sıkıca kavradı.
"Ne..?"
"İhbari veren sizdiniz değil mi?"
"Evet ama benim vermemle afedersiniz katil ben mi oluyorum?"
Baş komiser ranponun yanına geldiğinde sinirle onun omzundan kavradı.
"Yeter bu kadar çocuk. Bizimle gel."
"Hala 5 dakikam var."
Ranpo sırıtarak komisere baktı ve tekrardan polise döndü.
"Cesedin ısısına baktım 1 saat 15 dakikalık bir kaybı var. Sizin 1 saat öncesinde polise haber verdiğiniz söylendi. Tek başınızasınız elinizdeki yüzüğe bakılırsa sanırım nişanlı veya evlisiniz. Cesedin üzerindeki örtüyü biraz araladım ve kurbanın elini inceledim. Gümüş bir çift yüzüğü. Altındı ve üstünde c harfi vardı. Bu yeni çıkan çift yüzükleri oldukça popülerdir bir dergide okumuştum. "
Komiser bu sefer sinirini ilgiye bırakmaya başlamıştı. Olay yerindeki herkes -poe de dahil- ranpoyu dinliyordu.
"Telefonu tutan elinizde de bir yüzük var gümüş ve çift yüzüğünü yüksek ihtimalle tamamlıyor. Adınız nedir acaba?"
Polis yanlış isim söylerse komiser bundan şüphelenecekti. Ranponun planinin bir parçasıydı ama komiser beklemeyerek onun adını kendisi söyledi.
"Ran."
"Ran-san.. anladım. Yüzüğünüz bize gösterebilir misiniz? Muhtemelen başında R harfi vardır."
Ranpo beklemeden polisin elini kavradı ve yüzüğe baktı. R harfi gümüşte parlarken sırıtıyordu.
"Kurbanın adı nedir acaba?"
"Camilla."
"Bu yeterli bir kanıt değil! Beni böyle bişey için suçlayamazsın! Sen kimsin ki bir polisi böyle suçluyorsun söylesene? Cinayet bu kolay mı?"
"Polisler bildiğim kadarıyla girsan marka bir tabanca kullanıyorlardı. Bunların numarasi olmaz çünkü bir zanli mermiyi bulursa onu vuran kişiyi rahatlıkla bulurdu. Bu nedenle o tabancayı kullansaniz sorun olmazdı değil mi? Bunu sizde düşündünüz. Taramali silah olmadığı sürece bir polis silahi. Yanındakiler bir taramalı değilde tek el silah sesi duyduğuna göre merminin numarası çıkmazsa bir girsandır. Bulduğunuz saat de uyuşuyor. Sadece Yeni başlayanlara bu silah verilir. Bu sene milyonlarca polis işe alındı yani bulunma ihtimali yüzdelik ihtimalden bile azdı.
Kanıtların yarısını size sundum memur bey, Gerisi sizde."Ranpo olay yerinden elleri cebinde gülümseyerek ayrılmıştı. Poe ise tüm yol boyunca konuşmamış hayranlıkla ranpoyu izlemişti. Hatta evine götürene kadar ona fazlasıyla çikolata da almıştı. Ona tekrar hayran olmuştu.