NEFES

25 7 0
                                    


Pinhani - Çok Aşık

 İnsan doğardı, doğarken bilmezdi ama. Yaşayacaklarının yükünün altında ezilip kaldığında bir enkaz gibi yaşayacağını. Ben o enkazdım, o enkazda yaşıyordum. Bedenimin sıkışık kaldığı o boğuklukta nefes almaya çalışıyordum. Daha çocuktum, daha çocuktuk. Geçmişimin geleceğe bağlı köprü olduğunu henüz tam anlamıyla çözememiştim ve bazen insan kaç yaşına gelirse gelsin hayatımın dönüm noktasını yaşamadan bu köprüden nasıl geçeceğini bilmiyordu. Üstelik karşısında sallanan ince halatın bir köprü olduğundan bihaber bile olabilirdi. Ben o köprüyü gördüm, geçemedim ama anladım. Asil benim dönüm noktamdı. Ailem bir hiç gibi, hiç var olmamış gibi toprağın altında çürüyüp giderken bana Asil'i getirmişlerdi. Ve ailem benim için kendini feda ederken bana bir yol arkadaşı seçmişlerdi. Her ne yaşamış olursam olayım onun sayesinde atlatacaktım sanki. Ben o köprüyü görmüştüm! Ve ben... O köprüyü geçebilmek için ilk adımımı atmıştım bile. Asil bana öğretendi. Asil bir cambazın öğretmeniydi. Şimdi karşımda dikilirken, elleri ellerime hapsolmuşken hayatın tadını yeni yeni alıyordum. 

 "Asil," diyemedim, açıklayamadım hislerimi. O karşımdaydı, bana aşıktı. Alnını alnıma yasladığında kalbimin atış sesi kulaklarımdaydı. "İyi ki girdin hayatıma." dudaklarım aşağı doğru büküldü. Gözlerim mutluluğuma inat yaşarıyordu. "Hissettiklerimi anlatmak için seçemiyorum doğru kelimeleri... Eğer bana o mesajı atmış olmasaydın altında kaldığım bu enkaz beni ölüme sürükleyecekti. Ve belki de üç başarısız deneme değil de bir başarılı sonuç olacaktı." Asil susturmak istercesine işaret parmağını dudaklarıma bastırdı. 

 "Şiir'im, güzel sevgilim, aware'm... Seni o kadar çok seviyorum ki... Bunlardan bahsetmen bile içime düşen korku tohumunu besliyor. Her gece yatarken 'ya tekrar denerse?' korkusuyla yatıyorum. Sevgilim..." Parmakları saçımın uçlarında gezindi. Dudaklarını yanağıma sürttü hafifçe, ardından kulağıma eğildi. "Yaralarım her seferinde kanarken şimdi senin için iyileşmeyi seçiyorlar. Ruhumdaki kırıklar senin sayende onarılıyor. Ben, Şiir. Ben. Aldığım her bir nefesi senin için alıyorum. Verdiğim her nefesi seni sevdiğimi söylemek için veriyorum. Seni seviyorum." Nemli dudaklarını şakağıma yasladı. İçine çektiği nefesi usulca yüzüme üfledi. Sağ elimi sol bileğini kavrayacak şekilde kendine çekti. "Mis cicatrices son tu aliento, mis cicatrices son tu confianza, mis cicatrices son tu pasado y tu futuro." Sesi titriyordu, dudakları, çenesi... Çatallaşmış sesi içime işliyordu. Acı çeker gibi inledi sessizce. Gözleri gözlerimi bulduğunda elleri bileğimdeki kesik izine dokundu. Gözleri bana içinde bin tane duygu barındıracak şekilde bakıyordu. Koyu kahve hareleri içimi görmek istercesine izliyordu beni. Sol kolunu elimden kurtardı ve beni belimden tutup kendine çekti. Dediği cümleyi anlayamamıştım. Tahmin ettiğim kadarıyla İspanyolca olmalıydı ancak ben bu dili öğrenmemiştim.

 "İspanyolca?" Kaşlarımı kaldırarak sorduğum soruya erkeksi bir tınıya sahip olan gülüşüyle karşılık verdi. "Sen nereden biliyorsun ki? Nerede öğrendin?" Dudakları kalbine dolan acı hislerle büzüldü. 

 "İspanyolca ve Fransızca biliyorum. Dışarı fazla çıkamadığım için evde öğrenmiştim. İngilizceyi ise abim öğretti. İki dili akıcı şekilde konuşamıyorum ancak İngilizceyi konuşabilirim. Diğer dilleri anlasam da bir türlü dilim dönmüyor." Bıkkınlıkla konuştuğunda ona hayran kaldığımı fark etmemesini diledim. Zeki olmak ona yakışıyordu. 

 "Çok güzel." diye mırıldanmıştım ağzım hafifçe aralanmış halde. "Ben daha İngilizcede iyi değilim." Asil tam bir şeyler söylemek için ağzını açmıştı ki araya giren Berat konuşmamızı böldü.

 "Kenarı mı geçseniz? Herkes sizi izliyor. Hala!" Berat'ın dediği üzerine bakışlarımı etrafta gezdirdim ve gerçekten de dediği gibi herkesin gözlerinin bizi izliyor olduğunu gördüm. Kendimi hızla Asil'den ayırdım ve Asil yalandan öksürerek kendini toparlandı ardından bana sol gözünü kırptı ve seri hareketlerle sahneye atladı. Gitarını bıraktığı yerden aldı ve askısını boynuna geçirdi. 

KİBRİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin