1. BÖLÜM KAN VERME MESELESİ

2.1K 65 1
                                    

Akşama doğru hafif yağmurun ciselenmesiyle birlikte kendimi dışarı atmıştım. Küçüklüğümden beri yağmuru çok seviyorum. Yağmurun altında yürüyüş veya koşu yapmayı daha çok seviyorum.

Evden biraz uzaklaşmıştım ki babam olacak adam aradı. Her ne kadar telefonu açmak istemesem de önemli birşey olmalı ki beni arıyor. Normalde umrunda bile olmam. Derin bir iç çekip telefonu açtım "Efendim?" Anında cevap geldi "Nerdesin sen?" diye sordu " Yürüyüşe çıktım noldu " "Hastaneden aradılar şimdi doğumda mı ne karışmışsın hastaneye gideceğiz yarın. Ben biliyordum zaten senin benim kızım olmadığını inşallah da benim kızım çıkmassın." diyip telefonu yüzüme kapattı. Tekrar derin bir iç çekip telefonu cebime atıp yürümeye devam ettim.

*********

Biraz daha yürüyüş yapıp eve döndüm. İyiki yanıma anahtarımı almışım çünkü saat biraz geç olmuştu ve babam buna çok kızıyordu. Ama ben hep geç gelip kimseye fark ettirmeden odama çıkıyordum. Evde odamdam pek çıkmadığım için kimse fark etmiyordu.

Sessizce odama çıkarken " Ooo Buse Hanım bir eviniz olduğu yeni mi aklına geldi. Nerdesin lan sen saat kaç olmuş haberin var mı senin" dedi babam olacak adam. Sakin bir şekilde " Seninde bir kızın olduğu yeni mi aklına geldi. Eee noldu ne için çağırdın beni ?" dedim.
"Merak etme bir kızım olduğu yeni aklıma gelmedi 17 yıldır bir kızım olduğunun farkındayım. Keşke bir kızım olmasaymış. " dedi.

Babamın beni sevmeme nedeni beni erkek çocuğu beklemesiymiş. O yüzden beni sevmiyor hatta nefret ediyordu.

"Seni çağırdım çünkü yarın hastaneye gidiyoruz. Doğduğun gün karışmış mısın nesin yarın gidip DNA testi yapılacak. He birde sabah aç karna hastaneye gidiceksin kan vericeğin için. " Yüzünde belli belirsiz bir tebessüm vardı. Kafamı anneme çevirdim yine sessiz bir şekilde ben ve babamı izliyordu. Zaten ne zaman babam bana kızarken sesini çıkartıp engel olmuştu ki. Onunda yüzünde büyük bir tebessüm vardı. Benim ona baktığımı fark ettiğinde yine her zaman ki ifadesiz yüzünü takındı. Babama bakıp " Tamam saat kaçta gideriz " diye sordum. " Sen sekiz gibi hazır ol çıkarız" dedi.

Birşey demeden odama gittim. Kendimi yatağa attım fakat üstünüm ıslak olduğunu fark edip pijama takımımı giyip tekrar kendimi yatağa attım. Kesinlikle yarın beni yorucu bir gün bekliyor

Sabah saat 7 gibi kalkıp duş aldım. Yarım saat falan duşta oyalandıktan sonra bornozumu giyip kendime kıyafet seçtim. Mart ayındaydık ama hava ne soğuk ne sıcaktı. O yüzden kot pantolon sweatshirt giymeye karar verdim.

Kıyafetlerimi giyinip telefonumu cebime atıp salona geçtim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kıyafetlerimi giyinip telefonumu cebime atıp salona geçtim. Annemle babamın da hazır olduğunu gördüm. "Ben hazırım çıkabiliriz" diyince ikisi de ayağa kalktı. Ayakkabılarımı giyip arabaya doğru yürüdüm. Onlarda gelince arabayı çalıştırıp hastaneye doğru ilerledik.

**************

Hastaneden içeriye girdigimizde danışmana doğru ilerleyip " Şey biz 17 yıl önce karıştırılan bebekler için DNA testine gelmiştik " Kadın bana bakıp " Evet doktorunuz Cihan Demirhan 3. kata çıkın ilk oda." Kadına gülümseyip aileme döndüm. "Gidelim" Hep birlikte asansöre binip kadının dediği odananın önüne geldik. Babam kapıyı çaldı. İçeriden "gel" sesini duyunca içeri girdik.

Odada benim yaşlarımda güzel bir kız, benden küçük duran bir çocuk, bir adam ve bir kadın duruyordu.

Doktor " Hoşgeldiniz sizi buraya 17 yıl önce olan bir karışıklık yüzünden çağırdık. Hemşiremizin yaptığı bir hata olduğu için buraya sizi çağırdık. Bu hata yüzünden hem iki aileden de DNA örneği alıcağız. Yan odaya gidip kan verebilirsiniz" diye açıklama yaptı.

Ben, babam,o kız ve o adam da bizimle beraber geldi. İlk önce o kızdan kan aldılar sonra sırasıyla o adam ve babamdan kan aldılar. Hepsi dışarı çıkmıştı ve en çok korktuğum o an geldi. Sıra bende ve bilin bakalım kim iğneden korkuyor. Tabiki ben. Küçükken çok sık hastalanırdım ve o yüzden çok sık iğne yapardım.Normalde iğneden korkmazdım ama bir keresinde bir hemşire damarımı bulamamış ve kolumu delik deşik yapmıştı. O günden sonra iğneden ölesiye korkuyordum.

Hemşirenin"Evet hanımefendi sıra sizde şuraya oturun lütfen" demesiyle kendime geldim. Yavaş adımlarda gösterdiği yere oturdum. Hemşireye dönüp " Ya abla bak yapmayalım. Belli ki ben o adamların kızıyım olmasam beni buraya çağırır mısınız. Bak zaten hepsi yaptı ben yapmasam da olur he yapmayalım boşver nolursun yapma ablaya" diye tek solukta konuştum. Hemşire abla bana bakıp "Üzgünüm canım ama seninde yapman gerek o yüzden kolunu aç canım " dedi. Hemşire ablaya bakıp "Tamam o zaman birini çağır yanıma gelsin " dedim. Hemşire abla tekrar bana bakıp " Tamam bekle bir dakika " diyip odadan çıktı.

Odaya geldiğinde yanında odadaki o küçük çocuk geldi.
Bana bakıp "İğneden mi korkuyorsun?" diye sordu. Başımı olumlu anlamda salladım " Elimi tutabilir misin?" diye sordum. Çocuk bana bakıp "T-tabi bu arada ben Atlas" dedi. Ben gülümseyip " Bende Buse Deniz" dedim. Yanıma gelip elimi tuttu. Hemşire abla bana bakıp "Hazır mısın? " diye sordu. Başımı olumlu anlamda salladım. Atlas'ın elime sıktım. Hemşire abla birkaç saniye içinde işini bitirmişti. "Tamamdır geçmiş olsun " dedi.

Bizde Atlas ile beraber Doktor Cihan Beyin odasına girdik. Tabi beraber girdiğimiz için tüm gözler bize çevrilmişti. Hemen Atlas'ın elimi bırakıp ailemin yanına gittim. O da kendi ailesinin yanına oturdu Cihan Bey "Sonuçları 2 3 saat içinde öğreniriz" dedi. Bende babama bakıp " Ben gidiyorum 2 saat sonra gelirim " diyip odadan çıktım. Hemen kantinin( Hastanede olan yerin ismini bilmiyorum ama sanırım buydu) olduğu kata indim. Birkaç simit poğaça falan alıp boş vir sandalyeye oturdum ve aldıklarımı yemeye başladım.

2 saat sonra

İki saat dolmuştu ve biz doktorum odasında gelmiştik. Doktor yavaş bir şekilde zarfı açarken dayanamadım ve " Acaba biraz hızlı olabilir miyiz çünkü burda iki kızın hayatı söz konusu " dedim. Tüm bakışlar birden bana döndü. Doktor Bey "Tamam küçük hanım biraz sakin" diyip zarfı açtı. Önce kendisi okudu sonra gözlerini bize çevirip " Gizem Demirhan %99,99 Murat Asalbey'in kızı , Buse Deniz %99,99 Hakan Demirhan'ın kızıdır."

Ortama derin bir sessizlik çöktü. İlk şoktan çıkan ben oldum ve doktora dönüp " Ne yani 17 YIL boyunca bir hata yüzünden şimdi benim 17 YILIM yalan mı? YA BİR HATA YÜZÜNDEN FARKINDAYSANIZ İKİ KIZIN HAYATI MAHVOLDU HAYATI YA ÇOCUK İŞİMİ YA BU" diye bağırdım. Babam kolumdan tutup zorla yanına oturttu. Doktor Bey bana bakarak" Üzgünüm, hemşiremizin yaptığı hata yüzünden cezalandırılacağından emin olabilirsiniz" diyip bana gülümsedi." Sanki 17 yılı telafi edicek" diye kendi kendime söylemedim.

Babam yanımdan " Bence herkes kendi kızını alsın" dedi. Pardon da biz burda korkuluk muyuz hayatı değişecek olan biziz ya. Adının Gizem olduğunu öğrendiğim kız "Bencede herkes gerçek ailesinin yanına gitsin " dedi. Herkes onaylayınca yine bana söz hakkı bırakmamışlardı. Bende mecburen onaylamak zorunda kaldım.

Gerçek ailem ile birlikte onların arabalarının yanına geldik. Biyolojik annem" Hadi kızım arabaya binde evimize gidelim " dedi. Ona kafa sallayıp arabaya bindim. Biyolojik annem ve biyolojik babam öne, ben ve Atlas arkaya bindik. Biyolojik annem "Kızım eve gittiğimizde abilerin biraz ön yargılı olabilir ama bence siz iyi anladığınız" dedi." Abilerim?" "Ay kızım ben sana söylemeyi unuttum senin 4 tane abin birde bir ikizim var" dedi.

4 abi ve bir ikiz mi?

__________________________

1074 kelime

Kestiiiikkk

İlk bölümü nasıl buldunuz ilk kurgum olduğu için yazım hatalarının olması normal

Sizce 2. Bölümde neler olacak Buse Deniz'in abileri onu kabul edicek mi

İlk bölüm olduğu için biraz kısa olabilir diğer bölümleri daha uzun yazmaya çalışacağım

Haftaya cuma veya cumartesi günü 2. Bölüm gelecek şimdilik görüşmek üzere kendinize iyi bakın bye byeee.

Düzenleme:Arkadaşlar tekrar attım çünkü ufak tefek hatalar vardı. Bunları düzelttim.

Oy ve yorum atmayı unutmayın sizi seviyorumm

Gerçek Ailem Mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin