Jimin: ya hayatım ben yüzümü insanlar beni tanımasın diye kapatım seninle alakası yok
Rosé: benden utandığın yetmiyormuş gibi birde beni mi kandırıyorsun sen?
Off rosé off seni hamile bırakan kafama-
Rosé: ben duşa giriyorum sung-woo'ya bak iyi bir koca olamadın bari iyi bir baba ol
Bıkkınca nefes vererek sung-woo'yu kucağıma aldım bu hamilelik hormonları nasıl bir şeyse hem her şeyi kendi yapıyor daha sonrada sen bunu neden yaptın diyerek bana kızıyordu ama bir şekilde idare etmem lazım
Sung-woo yorulup kucağımda uyumuştu onu dikkatli bir şekilde yatağın ortasına yatırıp üstünü örttüm son olarak da etrafına düşmesin diye yastıkları koydum
Smut vardır !!!
Banyo'ya ilerleyip yavaşça kapıyı açtım iyiki kapı kitleme huyu yoktu içeriye girdim duşakabin zaten buğlanmıştı üzerimdeki kıyafetleri teker teker çıkartıp duşakabin'in kapağı açtım arkası dönük saçlarına şampuan sürüyordu ellerimi beline dolayıp kendime çekim boynuna ıslak sulu bir öpücük kondurdum ve bana dönmesini sağladım
Rosé: se-sen buraya neden geldin? Sung-woo'yu yalnız mı bıraktın?
Jimin: uyuyor...bende dedim ki hazır oğlum uyuyorken güzeller güzeli karımdan ona yakışan şekilde özür dileyeyim
Rosé: hm nasıl özür dileyeceksin?
Ellerimi vajinasına getirdiğimde titremişti yavaş yavaş okşamaya başladım bir süre sonra iki parmağımı içine sokmamla hafifçe bağırmıştı
Jimin: sessiz o bebeğim oteldeyiz biliyorsun ki
Ellerimi içinde hareket ettirmemle kalçasını benden kaçırıyordu ellerimi içinden çıkartıp arkasını çevirdim nefes alışverişleri hızlanmıştı ellerimi göğüslerine çıkarttıp okşadım
Jimin: bu hissi özledin mi bebeğim?... Ben çok özledim
Kafasını salladığında arkadaki saçlarını toplayıp önüne attım elimi arka deliğine getirip biraz ellerimle baskı yaptığım
Rosé: gir artık dayanamıyorum
Jimin: bu hamilelik seni daha da azgın yaptı sanki bebeğim
Rosé den
İçimde hissettim dolulukla gözlerimi kapatıp kafamı arkaya attım yavaş yavaş gel-git yapıyordu
Bornozlarımızı giyip banyo 'dan çıktık sung-woo uyanmış etrafa bakıyordu onu kucağıma aldım saçlarımda ki damlalar yüzüne damlıyordu ve sung-woo'da bundan oldukça hoşnuttu rosé'den hıçkırık sesi gelmesiyle arkamı döndüm
Jimin: ne oldu? Niye ağlıyorsun?
Rosé: Jimin kıyafetlerim bana olmuyor..bak
Jimin: üzüldüğün şey bu muydu bebeğim alırız yenisini zaten hani her gün alışveriş yapıyorsun ya
Rosé: sen benim alışveriş yapmamı mı istemiyorsun?
Diyerek daha da fazla ağlamaya başlamıştı
Jimin: hayatım bütün Saint Laurent'i eve getiriyorsun
Rosé: getirebilirim hem ben istemiyorum çocuğun istiyor
Jimin: bebeğimiz büyüsün onu Saint Laurent elçisi yaparız tamam mı hadi artık gel uyuyalım dinlenelim yarın alışverişe gidelim
Rosé: ama Jimin Chanel'ede girelim tamam mı?
Bıkkınca kafamı salladım bu hamilelik hormanları onu iyice çocuk gibi yapıyordu yapabileceği şeyleri ağlayarak yapabilir miyim? Diyerek soruyordu
~bölüm sonu~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
