Kucağımda daha birkaç gün önce doğmuş olan kızımın yüzünü örterek onu paparazzi'lerden saklamaya çalıştım
Rosé: Jimin buranın arka kapısı yok mu? Burda çok fazla insan var areum için tehlikeli
Jimin: yok herhalde ama yüzünü örttüm zaten aralarından geçip arabaya binmemiz zor değil gibi
Tek elimle areum'u tutarken diğer elimle de rosé'nin elini tutuyordum
Hastahane kapısından çıktığımız anda bütün gözler bize dönmüş paparazzi'ler ise zaman kaybetmeden yanımıza adımlamıştı
Onların yanımıza gelmesine izin vermeden arabaya doğru hızlı adımlar ile ilerledik
Rosé: Jimin areum'un kafasına dikkat et
Kafa sallayıp elimi rosé 'nin elinden çekip areum'un kafasını destekledim arabaya hızlı adımlarla ulaştığımız da rosé 'yi arkaya bindirip areum'u kucağına verip kapıyı kapattım kendimde ön koltuğa geçmeden önce bizi görmek için gelen fanlarıma el sallayıp arabaya bindim
Rosé: paparazzi'ler saldırmadı?
Jimin: iyiki de saldırmadılar yoksa bu kadar kibar olmaya bilirdim
Rosé: onlarında işi bu Jimin
Jimin: işleri yeni doğum yapan kadına durmadan soru sormaksa hemde kaba bir şekilde
Rosé: tamam bu konuda haklısın ama
Jimin: ama kelimesi bütün söylediğin cümlenin anlamını bozar bebeğim hem sen arkana yaslan biraz
Rosé: iyiyim ben böyle Jimin
Jimin: kızımız çok tatlı değil mi?
Rosé: sung-woo seni duymasın
Jimin: aa oğlumun yeri ayrı kızımın yeri ayrı
Rosé: tamam tamam bırak şu evhamlı baba hallerini biran önce beni eve götür
(...)
Masada kucağımda areum'u sallarken bir yandan da rosé 'nin yediklerini görmemek için kafamı camdan dışarı çeviriyordum
Jimin: rosé , daegu'm tahıl ve buğday ambarım ne olursun yeme artık bak sonra areum'a gaz yapıyor
Rosé: bunlar bana süt olarak geri dönüyor
Anneme bakarak konuşmaya başladım
Jimin: al işte aşeriyorum bitti süt yapıyor başladı kızım sütten geçiyor zaten o kadar gaz
Rosé: ya ben rezene çayı içiyorum alıyor i benim gazımı her şeye bitkisel bir çözümüm var benim
Jimin: annelik için bitkisel bir çözümün var mı acaba? Dul avrat otu mu yuttun?
Jeong-mi: Rosécim bak biz çok yorulduk acaba diyorum ki annen mi gelse baksa biraz da bizde istirahat mi etsek biraz?
Rosé: aradım zaten geliyorlarmış
Jeong-mi: oh sonunda... ne zaman geliyorlar?
Rosé: 20 gün sonra
Jeong-mi: ne?
Rosé: bana dediler ki Cayman Adalarına gidelim mi torunun gelişini kutlamaya bende gidin yani bu sizin en doğal hakkınızdır dedim yani
Jimin: rosé bu bir şey kokuyor
Rosé: nasıl bir şey?
Jimin: bok gibi
Areum'a dönüp beni anlatmayacağını bildiğim halde konuşmaya başladım
Jimin: kızım bu yaşta hiç yapılır mı?
Rosé: değiştirin o zaman Jimin annen ile beraber
Jeong-mi: yok artık ben jiminimin bile altını değiştirmedim
Jimin: yok artık anne
Rosé: ben anlamam bak şurda bebek bezi var şurda da pudra var hadi size kolay gelsin
Rosé: aa bir dakika birde şu tezgahın üstündeki kremi en son kullanacaksınız bu cildine iyi gelen kremden hassas kremden
Oflaya oflaya areum'u koltuğa yatırdım
Jimin: ah be kızım bu yapılacak şey mi? Baba benim tuvaletim geldi de ben seni tuvalete götüreyim...biz böyle anlaşamayız
Bezi açtığım gibi gözlerimi şokla açıp direk burnumu tuttum areum da kendi kokusu yüzünden ağlamaya başlamıştı
Jimin: bu ne be? Bu sıçmamış ki bu resmen bireysel bir eylem gerçekleştirmiş
Rosé: çocuk isterken iyiydi ama Jimin
Jimin: acaba para versem susar mi?
Jeong-mi: oğlum deli deli konuşma küçük çocuk ne biliyor paranın değerini?
