Jimin: rosé hayatım kızımızın 5 yaşına kadar giyeceği bütün kıyafetleri bugün almamız şart mıydı?
Rosé: niye bağırdın şimdi sen bana?....tamam almıyorum bıraktım
Elindeki pembe zıbını geri rafa bıraktı ve dışarıya çıktı bende elimdeki poşetler ne kadar izin verirse (!) o kadar hızlı adımlarla arkasından ilerledim
Evet bir kızımız oluyordu Singapur'da olduğumuz için ultrason'dan bebeğimizin cinsiyetini öğrenebilmiştik
Jimin: rosé hayatım ben kötü bir şey demedim ki...sadece biraz fazla olmadı mı?
Rosé: hayır olmadı hem canım istiyor
Jimin: yani rosé canı yemek isteyeni anlarım da kıyafet isteyeni ilk defa görüyorum...hem gidelim bir daha ki sefere tekrar geliriz
Rosé: tamam ama sen akülü arabayı unutmadın değil mi?
Jimin: aldım bebeğim onu da aldım direk Kore'ye gönderecekler
Kafasını sallayıp elindeki tavuk şişe geri döndü şu iki-üç ay içerisinde iyice hamal olmuştum ben
Rosé: jimin acaba sung-woo'ya da mı bir şey alsak?
Jimin: hayatım ona da daha demin 20-25 tane t-shirt aldık ya
Oflayıp ilerlemeye devam etti bir anda durup
Rosé: ayy
Jimin: ne oldu?
Rosé: unuttuk
Bıkkınca rosé 'nin yüzüne bakmıştım
Jimin: yine neyi unuttuk?
Rosé: areum'a beyaz emzik almayı
Jimin: hayatım alırız onu da alırız ama şimdi biz alırsak o eskir hem areum'un doğmasına daha çok var daha güzelleri çıkar ondan alırız kızımıza
Tatlı tatlı kafasını sallayıp yürümeye devam etti
(...)
Rosé yatakta uzanmış sung-woo'yu da üstüne yatırmış bir şeyler anlatıyordu
Sung-woo: anne burda bebek mi var?
Rosé: evet oğlum sende oradaydın
Sung-woo: ama nasıl çıktım?
Rosé: çünkü çocukların doğacak zamanı geldiğinde annenin karnında delik oluşur o Bebek çıktıktan sonra ise delik tekrar kapanır
