Ellerimi karnımdan çekip yatağa oturdum hepsi jimin yüzünden
Odaya kapısının açılmasıyla içeriye sung-woo ve Jimin ikilisi girdi
Jimin: bebeğim ne oldu niye ağlıyorsun?
O kadar dalgındım ki ağladığımı bile Jimin söylediğinde fark ediyorum
Rosé: senin yüzünden
Jimin: ben ne yaptım yine?
Rosé: senin yüzünden popom büyümüş
Jimin kucağındaki sung-woo'yu yanıma bırakıp kendini yere atarak kahkaha atmaya başladı
Rosé: komik değil
Diğer daha da ağlamaya başladım Jimin gülmeyi kesip yerden kalkıp yanıma oturdu ellerini yüzüme çıkartıp okşadı
Jimin: sadece hamile olduğun için kilo aldın doğurduktan sonra kilo vericeksin...sen şimdi yiyebildiğin kadar yemek ye ki çocuğumuz sağlıklı olsun
Sung-woo: ben zaten sağlıklıyım baba
Jimin: senden değil kardeşinden bahsediyorum oğlum
Sung-woo: kardeş ne demek baba?
Jimin: sana yeni oyun arkadaşı
Sung-woo ellerini birbirine çarparak kendi kendine gülüyordu
Jimin: keşke bir tanede kızımız olsa
Sung-woo: erkek olsun kız olmasın
Rosé: bunu bilemeyiz bebeğim
Jimin: hadi hazırlanın da yemeğe gidelim
Rosé: yok ben yemeyeceğim
Jimin: bak...biz az önce ne konuştuk?
Rosé: ama kilolu-
Jimin: değilsin sen dünya'nın hatta evrenin en güzel kadınısın benim için ve hem öyle kalacaksın kilolu olsan ne olacak?
Rosé: ben kilolu olursam beni yine sever misin Jimin?
Jimin den
Tatlı tatlı konuşmasıyla dudağına uzun bir öpücük kondurdum hamilelik hormanları yüzünden ne konuştuğunu bilmiyordu geçen akşam ki yemekte sırf bir kız bana "beyefendi biraz kimchi'den tabağıma koyar mısınız?" Dedi diye rosé kimchi tabağını kadının kafasına atmıştı yetmemiş gibi bana da 2 gün trip atmıştı
Gerçi haksız da sayılmazdı...
Rosé: Jimin bu nasıl olmuş?
Jimin: sanki yemek için biraz fazla abartılı bebeğim
Rosé: göbeğim çıkmış değil mi o yüzden beğenmedin?
Yataktan kalkıp karşına geçtim ellerini tutup kendime çektim
Jimin: lanet olsun ki çok güzelsin...o kadar güzelsin ki Marilyn Monroe senin yanında bir hiç
Kafasını kaldırıp bana baktı dudaklarını büzüp
Rosé: sen Marilyn Monroe'den mi hoşlanıyorsun?
Jimin: rosé... aşkım kadın ben doğmadan önce ölmüş ne hoşlanması? Ayrıca da benim hayatımdaki tek kadın sensin
İkna olmuş gibi kafasını salladı
Rosé: elbise mi gerçekten beğenmedin mi?
Jimin: hayatım beğendim de şu ortası biraz fazla mı açık sanki?
Rosé: hiçte değil bir kere...ben bunu giyeceğim
Yanağına minik öpücükler bırakıp
Jimin: tamam hayatım onu giy sen...artık gidelim mi?
Kafasını sallayıp beni onaylarken yatağın üstüne kendi halinde takılan sung-woo'yu kucağıma alıp zar zor rosé 'ye kapıyı açtım
(...)
Rosé: şu kimchi aşığı manyak kadın değil mi?
Jimin: rosé bebeğim bırak artık şu kadını zaten kafasına nasıl kimchi tabağını döktüysen kadın yanımızdan geçerken bile kokusu geliyor
Rosé: iyi yaptım bir kere...hem sen neden o kadına bakıyorsun? Önüne dön...bak sung-woo senin ona yemek vermeni bekliyor....zaten tabağımıda ota çevirdin inek miyim insan mıyım belli değil
Jimin: senin için en sağlıklısı bu
Rosé: sen götür midene biftekleri bana da ot bırak belki süt veririm
Jimin: zaten süt veriyorsun bebeğim
Rosé: Jimin sen ne sapık adamsı-
Sunyeon: ah merhaba Jimin bey...nasılsınız?
Rosé kısık sesle bana tıslayarak konuşmaya başladı
Rosé: ismini ne ara söyledin?
Sunyeon: söylemesine gerek var mı? Koskoca BTS üyesi park Jimin'i tanımayan yoktur herhalde...ah o kadar şanslıyım ki park jimin'le aynı otelde kalıyorum
Jimin: çok teşekkür ederim Sunyeon hanım ne demişler her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır
Bir elimle rosé'nin elini tutup tekrar konuşmaya başladım
Jimin: benim kadınım da hep arkamdaydı
Kucağımdaki sung-woo hareketlenince elimi rosé'den çekip iki elime sung-woo'yu tutup alnına öpücük kondurdum- diyecektim ki rosé bu sefer de ortada duran salata tabağını kadının kafasına geçirmişti
Rosé: al sana başarı...hemde Yunan tarzı
Etraftaki insanların hepsi bize bakıyordu elimi yüzüme doğru koyup saklamaya çalıştım
~bölüm sonu~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
