23 Mayıs 2017.
☆☆☆
"Bu sefer sen ödeyeceksin, hep ben ödüyorum resmen."
"Sen benim hesap ödediğimi nerden gördün?"
Barış'a göz devirerek kafe'den içeri girdiğimizde bazı gözler yüksek sese karşı bize dönmüştü.
Biraz utanarak her zamanki masamıza geçtiğimde bu sefer tartışmamız daha kısık sesle devam ediyordu.
"Siz yine okuldan mı kaçtınız yoksa?"
Ceyhun Abinin sesi ile tartışmamıza ara vermek zorunda kalmıştık.
"Nereden çıkardın onu Ceyhun Abi? Proje günüydü bugün de erken çıktık bizde."
Tabiki yalandı, okuldan kaçmıştık.
"İyi bakalım öyle olsun, karar verdiğinizde gelirim ben."
Ceyhun Abi müşterilerle ilgilenmek için yanımızdan ayrılmıştı.
"Of Barış tamam ben ödüyorum ya."
Barış otuz iki diş sırıtırken bende bıkkınlıkla arkama yaslandım.
"Başarılı bir futbolcu olacağım zaman bütün hesapların benden."
"Tabi tabi, o zaman da bana ödetmeye devam edersin sen kesin."
"Nerden bildin?"
Barış kahkaha atarken, yüzümü buruşturdum. Tam o sırada kafeden giren kişilere takılmıştı gözlerim.
"Geldi seninki."
Barış'a kulak asmadan bakışlarımı başka yerlere çevirdiğimde arkamda hissettiğim el biraz irkilmeme sebep oldu.
"Sizde mi buradaydınız?"
"Aynen ya Kutay, bizde buradaydık."
Barış, Kutay'a karşı sesini sertleştirirken anlamsız bakışlarım ikisi arasında geziniyordu.
"Ne güzel bir tesadüf oldu değil mi Beste?"
"Beste aynı fikirde değil kardeşim, hadi yol al sen."
Kutay ve Barış arasındaki gerilirim artıyordu. İkisininde bakışı bana döndüğünde ne yapacağımı bilememiştim.
"Arkadaşının yanına gitsene sen."
Barış zafer gülümsemesi ile Kutay'a bakarken o ise sinirli bir şekilde yanımızdan ayrılmıştı.
"Sen o göte karşı beni mi savundun yoksa ben mi yanlış görüyorum?"
"Sen salak mısın? Seni savunmayacağımda kimi savunacağım Barış?"
"Gel ya, bir öpeceğim seni."
Oturduğu yerden kalkıp alnıma bir öpücük kondurması benide güldürmüştü.
"Karar verdiniz mi çocuklar?"
"Biz limonata alalım abi."
Barış ikimizin yerine cevap verirken Ceyhun Abi'de yanımızdan ayrılmıştı.
"Ben belki limonata içmeyecektim ya?"
"Her okul çıkışı limonata istiyorsun Beste, benimle inatlaşma."
Barış'a cevap vermeyi tercih etmemiştim. O hâlâ sinirli bir şekilde çapraz masada oturan Kutay'a bakıyordu.
"Bırak şunu Barış."
Başıyla beni onayladıktan sonra bakışlarını ondan çevirmişti.
"Ben şimdi futbolcu olacağım ya, menejerim sen olsana?"
Sorduğu soru beni şaşkına uğratırken benden bir cevap bekliyor gibiydi.
"O zamana kadar görüşürsek tabii."
"Saçmalama Beste, sen istesende benden kurtulamazsın zaten."
"Ben senden kurtulmak istemem ki zaten."
☆☆☆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘭𝘪𝘴𝘦𝘭𝘪𝘮 - Barış Alper Yılmaz
Fanfiction"Seni çok seviyorum Barış Alper." "Ben daha çok bücür."