Uzun süre sonra..
Alice'in ağzından...
Yaklaşık 2 gündür okula gitmiyordu. RaeRim her dakika odama gelip beni kontrol ediyordu. Benim için endişelendiğini ve sorunumun ne olduğunu ona anlatabilceğimden bahsediyordu. Artık bunalmıştım ve bende kapıyı kitleyip geri yatağıma dönmüştüm. Luhan'ın beni öptüğünü kimseye söyleyemezdim. Karen'e söylesem Jr'yi aldattığımı düşünüp benimle konuşmazdı. Luhan'a bu yaşananların benim için hiçbir anlamı yoktu unutalım gibi bi cümle söylesem yalan olurdu. Çünkü o an ki hissi hala vücudumda hissediyorum. Sanki ilk defa bir erkeği öpüyormuş gibi hissettim. Bütün vücuduma bir an kaynar su hemen ardından buzlu su dökülmüş gibiydi. O dudaklarının tadı tarif edilemezdi. Çok yumuşak ve sexy dudakları vardı. Ben bu düşünceler içinde kaybolurken cama çarpan taşla yataktan sıçradım. O da neydi!? Camdan dışarı baktığımda karşımda 32 diş sırıtan bir Baek duruyordu. Ottoke!!! Evimin adresini nasıl bulmuştu? Beni bu halde görmemeliydi! Ve asıl önemlisi burda ne işi vardı!!!???!?!?! Hemen aynanın karşısına geçip saçıma baktım. Orman kaçkını gibiydim! Hemen elime geçen bir tokayla saçımı topuz yaptım parlatıcımı hafif dudağımın üstünde gezdirdikten sonra parfümümü üstüme boşalttım. Ağzıma kaçan parfümden dolayı öksürük krizi geçirsemde hemen toparlanıp camı açtım. Baek kahkaha atarak bana bakıyordu. Bu çocuk neye gülüyordu böyle!? Yoksa yüzümde bişi mi vardı? Ama herşeyden önemlisi daha önce fark etmediğim bişi vardı. Baekhyun daha öncede böyle tatlı mıydı!? Kafamı sağa sola sallayarak kendine gel dedim. Bu sırada Baek konuşmaya başladı:
-Aşağıya gelir misin yoksa ben mi yukarı çıkayım?
- Sen çık bu halde aşağıya inemem.
Göz kırptı ve geri çekilmemi işaret etti. Ben bu çocukla ne zaman bu kadar yakın olmuştum? Alt tarafı okulu gezdirdim ,sınıfta ön sırama geçti ve koyu sohbetler ettik, avm'de yemekte konuştuk o kadar. Neyse geri dönüp yatağıma oturdu. Haa!?!?!? Odam 2.kattaydı ve Baek buraya mı atlayacaktı!?!? İmpossible!!! Tama yataktan kalkıp bunu yapamazsın diyecektim ki içeri uçan Baek'i görünce geri yatağa oturdum. Ağzım "O" şeklindeyken Baek bana döndü ve dudağının sağ kısmını yukarı kıvırdı. Ahhh yapma bunu bana bu gülüşü yapmaaa!! :'( çok çekiciii!!! Baek yanıma oturdu ve konuşmaya başladı:
- Sarışın okula neden gelmedin? Özlettin kendini.
-Kendimi iyi hissetmiyorum.
-Yani Luhan'ın seni öpmesiyle bir alakası yok.
NEEEE!?!?!!!?? SEN NERDEN BİLİYORSUN!?!!?!!?! Luhan tüm okula söylemiş miydi!?!?!? İşte şimdi bittim ben!?!?!? Kendimi toplayıp kocaman olmuş gözlerimi kısıp Baek'e döndüm:
-Tüm okula söyledi mi Luhan? Hem benim için bi önemi yoktu. Birşey hissetmedim. Ayrıca dediğin gibi o öptü ben bir karşılık vermedim.
-Sakin ol. :D Sadece bizim gruba söyledi merak etme bizim dışımızda kimse bilmiycek. Gerçekten bir şey hissetmedin mi?
-HAYIR!
- Tamam sarışın. Sen çok gerilmişsin. Hadi hazırlan gidiyoruz.
-Ne? Nereye? Niye?
-Sen ne kadar çok soru soruyorsun!?.
-Hem Baek sen nerden buldun burayı?
-Karen'den istedim o da verdi. ;)) Oldu mu Sarışın? Hadi hazırlan diğer sorularını yolda cevaplarım. Aşağıdayım...
Boş boş ona bakarken camdan atladı. Manyak bu çocuk! Demek adresi Karen Hanım vermiş. O eve bi gelsin sorucam ona! Ben Luhan verdi sanıyordum :/ Ayağa kalkıp perdeyi kapattıktan sonra üstümü değiştirdim. İçime beyaz düz bir t-shirt, altıma yüksek bel mavi kot ve üstüme koyu yeşil uzun bir hırka aldım. Ayakkabı olarakta lacivert botlarımı giydim. Saçımı açıp aralarına sprey sıktım ve taradım sonra geriye atıp açık bıraktım. Yine parfümümü sıktım. Saatimi ,çantamı ve kolyemi taktıktan sonra kapımın kilidini açıp mutfağa indim. RaeRim'in yanaklarından öpüp konuşmaya başladım:
-Validem ben dışarı çıkıyorum. Arkadaşım geldi. Akşama doğru gelirim. Telefonum yok.
-Neden küçük hanım? O telefon olmazsa sana nasıl ulaşıcağım? Birde bu halde çıkıyorsun. Aklım sende kalır. Telefonunu al lütfen.
-Merak etmeee. İyiyim. Hadi çıktım ben.
Kapıyı açıp çıktığımda Baekhyun karşımdaydı. Kolunu kaldırdı ve:
-Madam buyrun. Sizi eğlendirme turumuza başlıyoruz.
Bu çocuk böyle surıtmaya devam ederse ben bugün eririm. Gülerek konuşmaya başladım.
-Hmm.. Peki o zaman ilk durağımız neresi?
- Han Nehri. Daha önce hiç gittin mi?
-Bir kere. O da çocukken.
-O zaman benim gibi bir rehberin olduğu için şanslısın Sarışın. Hadi gidelim.
Önümüzde duran siyah arabanın kapısını açtıktan sonra bana dönüp sırıttı. Arabaya geçtikten sonra yanıma oturdu. Arabayı başkası kullanıyordu. Araba yolculuğumuz konudan konuya atlayarak kahkahalarla geçmişti. Han Nehri'ne geldiğimizde Baek arabadan önce inip kapımı açtı. Ardından elimden nazikçe tutarak beni indirdi. Beni karşısına çekti ve gülümseyerek;
-Hadi eğlence başlasın! diye bağırdı...
umarım beğenirsiniz biliyorum uzun süredir yazamıyorum özür dilerim. hangi gün yazmamı istersiniz yardıııza ihtiyacım var biir gün belirleyin ve ben o gün yeni bölüm yayılayayım... okuduğunuz için teşekkür ederim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Go
Novela JuvenilBirbirlerinin tam zıttı ikizler aileleri onları terk ettikten sonra evlerinde ki hizmetlilerle yaşamaya başlarlar. Alice ve Karen lisenin son senesini mutlu ve eğlenceli geçirmek isteselerde bu gerçekleşmez. Yeni aşklar, yeni arkadaşlar, yeni düşman...