Kişilik Karmaşası

329 30 73
                                    

Sabah olduğunda kan ter içinde uyandım, bir anda doğrulup nefes almaya çalıştım, aptal kabuslar...

Yanımı yokladığımda akutagawa benim hareketliliğime uyanmış gözlerini ovuşturuyordu, hızlıca doğrulup omuzlarımı tuttu.

"iyi misin?! Bir anda kalktın noldu?!"

"... Kabus"

Akutagawa bi süre beni dikizledi.

"... Çocuk musun sen? Ah tanrım"

Başımı göğsüne yasladığında sıkıca sarıldım ona, dün ki olanları düşünüyordum da..

"akutagawa"

"hm?"

"bundan sonra ona ne olacak..higuchiye?"

"bilmiyorum hirotsu san ile konuşmalıyım ki onu ikna etmek zor olacak. Adamın üvey de olsa kızı nasılsa. Ama anlayacaktır"

"umarım"

Sırtımı sıvazlayınca kendimi cidden çocuk gibi hissettim, yavaşça gerileyip ayağa kalktım.

"kalk hadi kafeye gidelim, eminim diğerleri gelmiştir ve higuchiyi depoda gören olursa işler kızışabilir"

Hak verirmişçesine başını salladı, ikimizde üzerlerimize basit bişiler giyip arabaya geçtik, hava deli gibi sıcaktı ve akutagawa hala paltosunu giyiyordu.

"çıkar şu paltoyu yanıyoruz yanıyoruz! Hava kim bilir kaç derece"

"olmaz bu palto benim yeteneğim. Unuttun mu?"

"dün palto bende olmasına rağmen kullandın ama"

".. Şuanlık paltomla daha rahatım"

"yalancı! Terliyorsun!"

".. Belki biraz"

Diyip klimayı açtı. İnatçı.

"akutagawa gün boyu bi kez ter kokunu alayım vallahi rezil ederim seni çıkar şu paltoyu"

Paltoyu çekiştirince elini yapma der gibi salladı

"tamam tamam çıkarıcam! Tanrım.."

ZAFER!

Kafeye geldiğimizde içerisi doluydu ama sadece 3 5 müşteri vardı, onun dışında masalara gelen fyodor ve nikolai san dazai san ile konuşuyolardı. Dazai ve fyodor san o kadar birbirlerinden haz etmiyordu ki bunu 300km öteden görsen anlarsın.

Ve tanımadığım biri daha, turuncu saçları hafif uzun mavi gözlü kısa boylu bir adam dazai san ın yanında onu sürekli yumruk atarak susturmaya çalışıyordu.

"o chuuya san. Dazai san ın eşi ve aynı zamanda ortağı"

"ah anlıyorum... Yüzü gerçekten güzel görünüyor"

Benimkinden bin  kat daha güzel bi yüze sahip. Ayrıca benim aksime daha çevik ve güçlü görünüyor. O boya rağmen evet.

Akutagawa nın yan yan bana baktığını fark ediyorum ama gözlerimi kafede dolaştırıyorum, yanımıza gelen tachihara soluk soluğa. Konuşmaya çalışıyor ama nefes almaya çalıştığı için sözü kesiliyor.

"biraz.. Hah... bekleyin."

"sakinn, az nefes al da beynine Oksijen gitsin"

Akutagawa yı dürtüklüyorum ama o sadece sırıtıyordu.

"higuchi neden aşağıda bağlı?! Onu çözecektim ama gin izin vermedi az daha parmaklarımı kırıyordu...neler oluyor?!"

"sakin ol tachihara.. Hepiniz bi masaya geçin. Atsushi nin size anlatacakları var"

Blood And Moon //shin Soukoku Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin