Yine iğrenç bir salı günü, gerçi benim için bütün günler iğrenç çünkü yine babamın homurtularıyla uyandım. Babam işine geç kalmayı sevmez bu yüzden sabahları pek sevimli olmuyor.
Her ne kadar istemesem de sürüne sürüne yataktan kalktım.öğretmenlerimin bu sevimli yüzü görmeden ders yapamayacaklarını düşünüyorum.
-Aida çabuk ol otobüsü kaçıracaksın.
-Off tamam anne geliyorum.
Aida, Aida bu ismi de nereden buldular bana benimle gram alakası yok. Aida İtalyanca mutlu demek ve benim mutlu olmadığımı anlamananız için çok da çaba sarfetmenize gerek yok.
Her sabah olduğu gibi aynı düşüncelerle banyoya doğru ilerledim.Aynada kendimi gördüğümde resmen çığlık atacaktım gözlerimin altı mosmor,gözlerim desen kan çanağına dönmüş,saçlarımın ise ne yaptığı belli değil her gece ağlamaktan ve sabah böyle kalkmaktan nefret edeyorum.
Banyodan çıktıktan sonra annemin yoğun istekleri üzerine kahvaltı olarak bir kase mısır gevreğinide yedim ve evden hızlıca çıktım.
Otobüse yetişmek için durağa kadar koştum. Bu durak herzaman bu kadar uzakmıydı her neyse,otobüse bindim ve arkadaşım Edna nın yanına oturdum. Yüzeme baktı
-Aida bu gözlerinin hali ne balon gibi şişmiş
Otobüs pencerisinden kendime baktım Edna doğru söylüyordu gerçekten iğrenç görünüyordum
-gece uyuyamadım da
İnsanların yanında ağlayamadığım gibi ağladığımıda söyleyemem.
-Aida kendine dikkat et eğer böyle devam edersen hastalanacaksın.
-Tamam Edna dersin başlamasına ne kadar var?
-yarım saat var yetişiriz herhalde
-iyi o zaman ben bir beş dakika kestiricem geldiğimizde uyandırırsın.
-sen uyu uyandırırım.
-teşekkürler
Ednaya teşekkür ettikten sonra gece ağlamanın verdiği yorgunlukdanda olsa gerek kafamı otobüs camına dayayıp derin bir uykuya daldım.
**************
Uyandığımda okula varmıştık Edna beni koluna soktu ve otobüsten indik .
Okulumuz şehrin tam merkezinde idi bu yüzden ders işlerken ambulans sireninden araba vızıltılarına kadar bütün sesler duyuluyordu.merkezde olduğu için etrafında çok fazla kafe restoran butik ve mağaza vardı. lisedeki hemen hemen herkes de okul çıkış bu mekanlar takılır akşamınada eve dönerler di.
Ednayla birlikte okulun bahçesinden geçerek kapıya ulaştık. kartlarımızı basarak giriş yaptık ve etrafımıza bakındık genelde bu saatlerde etrafta birçok kişi olurdu çünkü lisede dersler fazla sıkıcıydı. E haliyle öğrencilerde ya bahçede oyun oynuyor yada okulun lobisinde sohbet ediyordu.
Edna ile dersliğimizin olduğu kata çıktık kapıda bir öğretmen bekliyordu ilk önce ne olduğunu anlamadık taki öğretmen benim ismimi ağzına alana kadar
-Aida benimle dışarıya kadar gelir misin?
-peki bay Peter
Bay peter ile birlikte bahçenin arka tarafına doğru ilerledik beni karşısına aldı ve konuşmaya başladı
-Bak Aida seni arkadaşlarının yanında utandırmamak için burada söyleyeceğim. notların çok düşük ayrıca proje ödevlerinin teslimini hala yapmamış sın iki önemli sınavına hala gimediğini görüyorum ve devamsızlık yaptığın günlerin haddi hesabı yok bunları nasıl açıklayacaksın?
-şey ... aslında
-Tamam bu kadarı yeterli konuşmaya bile kalkışma ama sana söyliyeceğim tek şey şu eğer böyle devam edersen bu sene sınıfta kalacaksın ayrıca ailene haber vermek zorundayım
-Anladım bay Peter
Gözlerimin dolmaya başladığını hissediyordum. Bay Peter bıkkın bir tavırla kafasını iki yana sallayıp uzaklaştı bense o gittikten sonra koşarak okulun deposuna girdim. İnsanların yanında ağlayamazdım çünkü kural belliydi asla ama asla kimsenin yanında ağlama...
♥️♥️♥️♥️♥️♥️
Herkese selam yine ben ve yine yeni bir fic evet bu sefer bu hikayeden baya umutluyum yeni bölümümüz hayırlı uğurlu olsun diğer bölümlerimizide aynı özenle yazmaya çalışacağım. Kısa bir hikaye olacağı için bölümler uzun olmayacak kusura bakmayın her neyse iyi okumalar öpüldünüz💋💋💋💋💋💋💋💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMSENİN YANINDA AĞLAMA
Historia Cortave o günden sonra kendime bir kural koydum: asla kimsenin yanında ağlama... Kapak tasarımı: @yang_rin4 tekrardan teşekkür ederim rin💞